Giriş
(53)

ilk bilgisayarınız kaç yılında alındı?

soul sacrifice
sorum başlıkta.
sorum başlıkta.
0
soul sacrifice
(23.03.15)
1999
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(23.03.15)
2007
0
elorelia
(23.03.15)
1985. Sinclair spectrum 48k
0
nooneatall
(23.03.15)
2005

orta ikideyken.
0
fransizkalanadam
(23.03.15)
sanırım tarihin en seri cevaplanan duyurusu oldu.
0
🌸soul sacrifice
(23.03.15)
sanırım 2000'di, 4-5 yaşındaydım.
0
ucan spagetticanavari
(23.03.15)
2001
0
asisamus
(23.03.15)
1991 macintosh classic
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(23.03.15)
2007
0
sporty
(23.03.15)
Eylül 2003 dün gibi hatırlıyorum çalışıp kendi paramla almıştım..
0
EkimBebesi
(23.03.15)
2000
0
mistreated
(23.03.15)
1985 demisim ama 83 mus
0
nooneatall
(23.03.15)
1996 IBM notebook.
0
cunupkral
(23.03.15)
2000- vestel veezy
0
me gusta
(23.03.15)
2003, toplama bir bilgisayardı. Markasını sorana, monitörün markası olan, philipsi söylüyordum.
0
karaahmet çıkmazı
(23.03.15)
2000 - ilkokul 1

233 mhz cyrix işlemci
64 ram
8 mb ekran kartı :)

ha birde 4 gb hdd
0
mattiadestro
(23.03.15)
1990 civarı olmalı.

c64 idi.
0
whimsical
(23.03.15)
2000
0
gis
(23.03.15)
1999
0
sutlu nescafe
(23.03.15)
2005. Casper ile adata arasında kalmıştık,peder gitti casper aldı. Buradan fx5200'e de ayrıca selam ederim.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(23.03.15)
1988 ilkokuldaydım. Commodore 64 :) sonra amiga 500 almıştık hey gidi...
0
Hersheys
(23.03.15)
Oha en yaşlı benim sanırım
0
Hersheys
(23.03.15)
2002 olmasi lazim.
0
delifaruk
(23.03.15)
98- escort pentium 2 266 islemci
0
Golgi
(23.03.15)
1992, hdd si olmayan sadece dev disketler çalıştıran dos sistemli bi bilgisayardı, spiderman ve prince of persia oynardım şu ana dek oynadığım en zor oyundur :)))
0
ekaterina
(23.03.15)
sene 1998. lise 1e geçiyordum. pentium 166 mmx vardı :)
0
sta
(23.03.15)
2001
0
efrasiyab87
(23.03.15)
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine: sinclair spectrum 48k. Qbasic yazan bir seydi kendiliginden, p ye basinca print, g ye basinca go to yaziyordu.
0
nooneatall
(23.03.15)
1999 sonu olması lazım, 8-9 yaşlarımdaydım.
0
sevgikusunkanadinda
(23.03.15)
2003
0
bass solo take one
(23.03.15)
99
0
zgrydn
(23.03.15)
98 - toplama.
0
m murphy
(23.03.15)
ben hep milletin hurdalarını kullandım, tez zamanları falan o da, hiç de istikrarlı çalışmadılar. arkadaşlarımın, emmoğlunun eskileri falan. ilk defa geçen yıl 250 tlye netbook aldım ikinci el. anam babam beni ayırdı kardeşlerimi kayırdı hep. büyük kardeş olmak zordur bazen.
0
kargn
(23.03.15)
Ben doğduğumda evde vardı (89'luyum). Ben doğduktan sonra alınanı sayarsak 94.
0
thor odinsson
(23.03.15)
2003. Liseye baslamadan once.
0
baldur2
(23.03.15)
2000 falan olması lazım
0
cokponcik
(23.03.15)
1993, PC sınıfına girmiyordu. 1 mb hard diski vardı. GOTO komutu ile program yazılıyordu.
upload.wikimedia.org

İlk PC'm 1996'da, Windows 3.1'li.
0
aychovsky
(23.03.15)
1996
0
norek
(23.03.15)
2003. Hiçbir işe yaramayan hesap makinesinden bozma bilgisayarları kullanma fırsatım olmadığı için memnunum açıkçası. Tabii ki onlar olmasaydı şu ankiler olmazdı o yüzden kendilerine teşekkür ediyorum.
0
i was made for you
(23.03.15)
lisede zaten evde değildim, üniversitedeyken çalışıp kendim almıştım 2001'den sonra ama ne zaman hatırlamıyorum bile
0
niye ama
(23.03.15)
Hiç alınmadı, 2011'de çekilişten çıktı :'(

Ha gerçi iki hafta önce ben aldım kendime bir tane. :/ 2015.
0
yirmisantim
(23.03.15)
1999, arçelik.
0
inheritance
(23.03.15)
1988 - amstrad cpc 64. kasetli.
0
screamshot
(23.03.15)
2001 ya da 2002
0
mutlusismankedi2015
(23.03.15)
1986

8089-mono renk ekran
0
armitage
(23.03.15)
Doğduğumda evde bilgisayar zaten vardı; 80'lerde alınmış bi tane. Bana 1995'te almışlardı. Hey gidi.
0
pandispanya
(23.03.15)
1998 yada 1999
0
dokuzonbeş
(23.03.15)
win 98 in olduğu vestel beyaz masaüstü.
ya 1999 ya 2000 emin değilim sorup öğrenirim
0
indescribable
(23.03.15)
1998 yildiz bilgisayar
0
dedim dedim de kime dedim
(23.03.15)
1990 sanırım.
0
arnold schwarzeneger
(23.03.15)
1987 C=64
0
disq
(23.03.15)
2002 - Vestel

lise 1
0
etki
(23.03.15)
1990
0
cursor
(23.03.15)
(22)

Niye içki içiyorsunuz?

:)
Önce belirteyim ki hiç bir dine mensup değilim ve içki seven bir aileden geliyorum. Ama hiç bir zaman içkiye bir ilgim ve düşkünlüğüm olmadı, alkolün tadını sevmiyorum ve bünyeme ağır geliyor. Karşımda şarap içerler ben çoğunlukla içmem, kırk yılda bir anca şarap ve bira canım çeker diğer içkilerin
Önce belirteyim ki hiç bir dine mensup değilim ve içki seven bir aileden geliyorum. Ama hiç bir zaman içkiye bir ilgim ve düşkünlüğüm olmadı, alkolün tadını sevmiyorum ve bünyeme ağır geliyor. Karşımda şarap içerler ben çoğunlukla içmem, kırk yılda bir anca şarap ve bira canım çeker diğer içkilerin kokusuna bile dayanamıyorum. Arkadaşlarım Facebook'ta sürekli rakı sofraları, bira muhabbetleri paylaşıyorlar, ben niye içtiklerini anlamıyorum. Sebebini sorunca "tadı güzel" diyen de var ama daha çok "kafamızı güzel yapıyor" diyorlar. Ben içki içince başım dönüyor, geçici ufak bir coşku veriyor ama hemen sönüyor (belki de bir bardağı hiç bitiremediğimdendir), ertesi gün de midem ekşiyor başım ağrıyor. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum, niye içiyorsunuz? Yanlış anlaşılmak istemem ama kendini iyi hissetmek için alkole sığınmak; uyuşturucu kullanmak gibi zayıflık değil mi? Kafayı güzel yapmak için yabancı bir maddeye ihtiyaç duymak çok üzücü değil mi..
0
:)
(22.03.15)
icki icenler 3'e ayrilir.

1. sosyal iciciler(es, dost biraraya gelince hafif dumanli kafayla muhabbet edip mac izlemek vs..)
2. ergenikuslar (tek amac ozentilik)
3. alkolikler (hergun icen tipler)

1 disinda icki icmek tamamen malliktir.
0
mayeskuel
(22.03.15)
bir başka içici tipi de benim gibi sevdiği için içenlerdir.
4'e ayrılıyormuşuz
0
rakicandir
(22.03.15)
tamamen mal olduğum için.

soruyu tam olarak okumadım da, şimdi bakınca söyleyeyim. ulan içkiye sığınmak nedir? sen hiç sevdiğin için bir şey yapmıyor musun? hep zorunda olduğun şeyleri, başkalarının dayattığı şeyleri yaparak yaşamak işkence değil mi lan?
0
m murphy
(22.03.15)
kısmen senin gibiyim, tadını sevmedim pek çok içkinin, içki kafasına ihtiyacım yok zaten her türlü muhabbet ediyorum :)
biranın hem kokusunu sevmiyorum hem hamallık gibi geliyor niye içilir hiç anlamadım. bi de ilginç şekilde içince de iyi içiyorum ama sarhoş olmuşluğum da yok.
şimdi ilaç kullanıyorum biraz da dini sebepler diyelim, uzun süredir hiç içmiyorum.
öte yandan illa tad alacam dersen bence kokteyl dene, vodkalı-rumlu esmer şeker ve limette vs. katılan şeylere bak.
0
niye ama
(22.03.15)
sevdigimiz icin olabilir mi?
mmmm aradiginiz kadar derin bir cevap olmadi ama....
0
littlejack
(22.03.15)
Tadini seviyorum. Sarhos olana kadar degil tadindan biktigim ana kadar içiyorum.
0
rayde
(22.03.15)
birkaç yıl önce kafamı güzel yaptığı için bol denebilecek seviyede tüketiyordum. ama artık 1 birayı bile bitiremiyorum. hiçbir zaman tadını sevemedim zaten ve hevesimi de aldığımı düşünüyorum.
0
yazarolacakkiz
(22.03.15)
Valla kaliteli, içimi yumuşak, aroması bahar esintisi gibi hoş buz gibi bir bıradan yudum almak, bildiğin keyif..
15-16 yaşıma kadar biradan baya nefret ediyordum.
Sonra farklı biralar tatmaya, farklarını görmeye başladım.
Keyif ve zevk işine dönüştü..
0
quaker
(22.03.15)
çünkü tadı güzel, içince mutlu yapıyor. alkole sığınmıyoruz alkol amaç değil araç. uyuşturucuyla alkolü karşılaştırmak için de baya ağır kafalar yaşamak lazım bence aşslskks
ben de senin adına üzüldüm şimdi :(
0
sta
(22.03.15)
şarabın tadını seviyorum. hafif çakırkeyif olup düşünmeyi bırakmak da hoşuma gidiyor çok fazla düşünen biriyim. bir aydır falan içmiyorum ama öyle deli gibi alkol arayan biri değilim. çok sosyal içici de sayılmam ortamda içsem bile susuyorum içtikten sonra. ayıkken daha eğlenceli biriyim
0
argent dawn
(22.03.15)
Seviyorum. Özellikle şarap ve rakı içerken keyif alıyorum. En sevdiğim yemekleri tamamlıyorlar. Bira sosyal ortamlarda güzel gidiyor, ya da yazın sıcağında soğuk soğuk içmek çok keyifli. Değişik tatları denemek de hoşuma gidiyor. Ne var ki bunda? Siz keyif almıyorsunuz diye başkalarının da sizin gibi düşünmesini beklemeyin.
0
patiska
(22.03.15)
Eş Dostla, muhabbetle, sigarayla çikolatalı süt güzel gitmediği için gitse onu içerdik.
Her kültürde eğlence ve dost ortamında içki muhakkak vardır.romalılar fıçı fıçı şarap içmesi,rusların votka zevki
Türklerin rakı Sevmesi gibi
0
bluebey
(22.03.15)
kırmızı şarabı, rakıyı ve bazı biraları (buğday birası gibi, red ale gibi) tadlarını çok sevdiğim için içiyorum. diğer içkilerle pek aram yok.

mojitoyu da yazları sürahi sürahi içebilirim. bayılıyorum onun da tadına.
0
whimsical
(22.03.15)
İnsanlar dertlerini unutmak, kafalarını güzel yapmak için sadece içki içmezler. Koşuya, yürüyüşe de aynı sebeple çıkabilir, çikolatayı da aynı beklentiyle yiyebilir, seyahat yapmayı da tam bu saydığınız gerekçelerle yapabilir. Sizin düşünce yapınız epey yanlış bence.
0
fapple
(22.03.15)
tadı güzel - sana kötü geliyorsa, güzel içki içmemişsin büyük olasılıkla.

keyifli bir sosyal aktivite ve de, lakin tek başına gidip bir yerde içmek de keyifsiz değil.

edit: "güzel içki içtim, hıh" diyerek mi tiklemedin, ne yaptın?
0
kulkke
(22.03.15)
Alkol bence de hamallik. Zararlari yararlarindan on kat daha fazla, bildigin zehir. Sevmiyorum hic, ayda yilda bi arkadaslarlayken iciyorum artik. Duzenli icmek sacma.

Ayrica alkol de bir uyusturucudur, hatta en tehlikelilerindendir. Bir cok uyusturucu alkolun yaninda masum kaliyor, legal diye daha zararsiz oldugunu dusunen varsa google dan 10 dk lik arastirmayla aydinlanabilir.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(22.03.15)
Bir alkoligim ve bunu söylemekten utanmıyorum. Son bir aydır 3 şişeye düşürdüm,yardım almadan. 10 Yıldır sürüyordu ve o paraya cidden Öküz alırdım.Ancak insanların kadehine karışmasından her daim nefret etmiş olsam da..evet,Uludağ gazoz da güzel. Son olarak;çirkin öldü de güzel ölmedi mi? :)
0
kokhucre
(22.03.15)
keyif için içiyorum. evde çok nadir içerim. genelde öyle dışarıda arkadaşlarla. çakırkeyiften öte kafasını sevmiyorum. sarhoşlardan nefret ediyorum. arkadaşım evde sarhoş olsa odaya kitler, dışarıda sarhoş olsa bir daha onla içmem.

biranın tadını sevmem fakat sıcak havada buz gibi bira iyi gidiyor. bir de sohbet vs. ortamında bir tane alıp uzun süre içilebilen ve kalorisi en az olan içki. biranın kalorisi az değil, aynı miktarda başka içki ile karşılaştırınca az.

viski: tadını ve o biraz yakma hissini seviyorum. viski tadı sevdiğim için sorunlu biri olabilirim. keyif içkisi.

rakı: sohbetini, mezesi ve yemeği ile sofrasını seviyorum. tadı pek güzel değil ama uzun süre alkolsüz kaldıktan sonra içince hayat öpücüğü gibi geliyor.

eskiden çok içerdim şimdi baya azalttım. hem kilo yapıyor olmasından hem de fiyatların çok yüksek olmasından dolayı.
0
nawar
(22.03.15)
Tamamen keyif. Alkolik olunmadığı sürece bir problem olduğunu düşünmüyorum
0
gazozailacatmauzmani
(22.03.15)
alkoliğim ondan içiyorum.

neden alkolik oldun dersen; çok hoşuma gidiyor kafası. olmak istediğim insanı içince oluyorum.
0
zbrs
(22.03.15)
Mayeskuel'in dediği sosyal içicilerdenim, ayda yılda bir içerim.

Hangi şartlarda içerim?

Muhakkak yanımda sevdiğim, muhabbet edebileceğim birileri varken, muhakkak keyifliyken.

Hangi şartlarda içmem?

Yalnızken, kızgınken, stresliyken, hüzünlüyken.

Zaten içki ucuz bir şey değil ki bu ülkede. Alkole verecek param yok kimse kusura bakmasın.

Neden içmeli?

Az sıklıkta ve az miktarda alkol gerçekten kısa süreliğine güzel hissettiriyor, keyif veriyor.

Neden içmemeli?

Sağlığa zararlı, karaciğeri çok yoruyor, beyin hücrelerinin yıkımına sebep oluyor, insanı öldürüyor.

"Ne öldürmüyor ki?"

Bizi öldüren şeylerden ne kadar uzak durursak o kadar sağlıklı ve uzun bir ömrümüz olur. Bu yüzden sigara da içmiyorum. Arada tek tük, biranın yanında bir dal. Bu kadar.

Velhasıl, çok içmek iyi değil. Ara sıra içilen içkinin de kimseye zararı olmaz. Tabii ki herkesin kendi hayatı, kimse karışamaz. Sabah uyandığında alkolsüzlükten elleri titrediği için gece yatarken rakıyı kocaman tasın içine doldurup sabah zangırdaya zangırdaya tastan rakı içen, içine ekmek doğrayan adamlar var. Hiçbir şeye bağımlı olmamak en iyisi.
0
yirmisantim
(22.03.15)
hafif dumanlı kafayla muhabbet daha iyi oluyor. ben genelde bunun için içerim. ortamı ısıtmak, muhabbetin akışını hızlandırmak için katalizör etkisi gösterir. artık kardeş gibi olduğumuz 3-4 arkadaşım var farklı şehirlerde, 3-4 ayda biraraya geliriz orada da baya bildiğin uçmak için içerim çünkü hep ileride anlatılacak komik anılar ortaya çıkar genelde.yalnızken içmem, muhabbetin sarmayacağı ortamda kolay kolay içmem.


ayrıca şu uyuşturucu'ya bağlanmak gibi olayını anlayamadım. sosyal içici isen keyiflenmek için içiyorsun. halihazırda olan şeyi daha akıcı bir şekilde yaşamak için. içinin kıpır kıpır ettiği günler olur o günler hareketli müzik dinlersin daha da coşarsın değil mi? işte öyle bir şey. e zaten keyifli değil miydik? müziğe mi sığındık daha iyi yaşayabilmek için.


bağımlılık konusu ise ayrı bir nokta tabi. önemli olan kendini bilerek içebilmek bu şeyi.

tat konusunda da rakı ve biranın tadı gerçekten hoşuma gidiyor. diğer alkoller hoşuma gitmese de bir iki bardaktan sonra çok farketmediği için içebiliyorum. bir de tabi arada bi ismini bilmediğğim kokteyller denk geliyor, onlardan da arada iyileri çıkabiliyor.
0
syozkn
(23.03.15)
(10)

Yazlik icin nerden ev alinmali ?

samiabi19
Almanyada kaliyorum. Türkiye den ev almak istiyorum, yaz tatilimi orda gecirecem bundan sonra. Deniz de kalan bi sehir den almaya düsünüyorum evi. Emekli olursam temeli dönecem türkiye ye. Yani evi aldiktan sonra pisman olmim burda zaman gecmiyor diye.Türkiyenin her yeri hosuma gidiyor. Ama karaden
Almanyada kaliyorum. Türkiye den ev almak istiyorum, yaz tatilimi orda gecirecem bundan sonra. Deniz de kalan bi sehir den almaya düsünüyorum evi. Emekli olursam temeli dönecem türkiye ye. Yani evi aldiktan sonra pisman olmim burda zaman gecmiyor diye.
Türkiyenin her yeri hosuma gidiyor. Ama karadeniz i sevmiyorum okadar. Bana nereyi tavsiye edebilirsiniz ? Nufusu benim icin fark etmez ama fazla köy gibi de olmasin dediniz yerler. Plaj a ve sozial aktivitelere önem veriyorum.
0
samiabi19
(20.03.15)
kuşadası - güzelçamlı
0
rygard
(20.03.15)
Senin öyroların karadenizde geçmez zaten. Olursa saroz körfezinden dene, öçk oralar. Ne o öçk diye sorma. İi bişi. Afviderzeyn.
0
kargn
(20.03.15)
bodrum bitezden yalıkavaktan ortakentten falan alın avrolar yetiyorsa
0
cokponcik
(20.03.15)
Yani herzaman tatile giderken kalacak biyerim olsun diye :D
0
🌸samiabi19
(20.03.15)
emeklilik için daha uzun yıllar varsa -ki orada emeklilik yaşı 65 filan malum- ev almak çok mantıklı değil
burada almanyadaki gibi 1800lerden kalma evler hala sapasağlam değil 20 senede ev bildiğin ölür. emekli olmadan 2 tane daha ev alman gerekir :))
boş kalan ev masraf çıkartır, gelince açıp oturamazsın temizlik, bakım gerektirir.
benim ev alan almancı tanıdıklarım var ama yaşları 50lere geldi tatilleri senede 5 haftadan kısa değil çocukları da ayrı ayrı tatil yapıyor evi kullanıyor ev en az 4-5 ay kullanılıyor yani böyle olursa bi nebze mantıklı. Datça tarafındalar.
0
niye ama
(20.03.15)
altınoluk-edremit-balıkesir içinden seç beğen al . çok güzel yerler.
0
anonymice
(20.03.15)
Ayvaliktan al pisman olmazsin. Cunda falan 10 numara.

Bir de bozcaada cok iyiydi de bozdu son yillarda.
0
halitkin
(20.03.15)
Sakin bi' tatil geciriyim diyorsaniz guzelcamli cok iyi tercih.
Hareketli olsun derseniz alacati tercih edilebilir.
0
isott
(20.03.15)
Çanakkale civarı mantıklı. Şehir merkezine yakın yerlerde de bulabilirsiniz. Eğer Çanakkale civarını düşünürseniz haber edin, yardımcı olmaya çalışırım.
0
jaaaccckkk
(20.03.15)
yazlığın sıkıntıları oluyor. eşyasıdır, odur budur, yemeğidir, boyasıdır, aidatıdır vs.
ben olsam erken rezervasyonla herşey dahil konseptini değerlendiririm.
veya dönemlik kiralanan villalar var. normal kirasının 2 katı gibi oluyor ama gene satın almaktan iyidir.

lokasyon olarak ise ege kıyıları daha iyidir. akdeniz daha nemli ve sıcak oluyor. güneyden kuzeye doğru; fethiye, datça, akyaka, alaçatı, çeşme, foça, ayvalık, küçükkuyu, assos tarafları düşünülebilir.
0
screamshot
(20.03.15)
(10)

Üniversite-Aşk ve Hayat Arkadaşlığı Hakkında

psmstc
Şimdi ben, Sırf 'takılmalık' ilişkiler düşünmediğim için, Üniversite hayatımı (Kısa flörtleri saymazsak) 3 senedir bekar geçiriyorum. Diğer bir deyişle nadiren hoşlandığım birisi olsa bile, ucunda "hayat arkadaşlığı"na varamayacağını hissettiğim için kafamda başlamadan bitiriveriyorum. Hatta son
Şimdi ben, Sırf 'takılmalık' ilişkiler düşünmediğim için, Üniversite hayatımı (Kısa flörtleri saymazsak) 3 senedir bekar geçiriyorum.

Diğer bir deyişle nadiren hoşlandığım birisi olsa bile, ucunda "hayat arkadaşlığı"na varamayacağını hissettiğim için kafamda başlamadan bitiriveriyorum. Hatta son zamanlarda ideolojik uyuşma, benim için güzellik algımdan daha önemli hale geldi gibi..

Düşünüyorum da acaba yanlış mı yapıyorum? "Üniversite-Aşk ve Hayat Arkadaşlığı" konusunda gözlemi, tecrübesi ve düşüncesi olanlar yazarsa çok sevinirim.

Not: Yaş ve Cinsiyet belirtiniz :)
0
psmstc
(19.03.15)
Yanlış diyemeyiz, içine sinmeyen bir şeyi yapman yanlış olur asıl. Eğer bir insanın içinden günlük ilişkiler yaşama isteği geçiyorsa, onun bir kişi ile içindeki duyguları düdüklü tencere gibi bastırması ne kadar yanlışsa, uzun dönemli ilişkiler arayan birinin de kısa ilişkiler peşinde koşması o kadar yanlış. Daha doğrusu yanlış demeyim de, iki davranış da ilişki içinde olmamış durur, eğreti durur, garip olur.

Ancak insanın istekleri zamanla değişebilir. Nasıl ki şimdi güzellik yerine ideolojik uyuşmaya bakıyorsun; yakında buna başka bir şeyler ekleyebilirsin. Hatta öyle bir an gelebilir ki "Bekarlık yetti, pişman oldum" deyip birkaç yıl ardı ardına kısa ilişkiler de yaşayabilirsin.

Doğru diyebileceğim tek şey içindeki neyse, beklentilerini açık açık göstererek ona göre kimseyi ve kendini kandırmadan yaşamak. Ötesinde kimsenin yaptığının yanlış olduğuna inanmıyorum.

31k
0
aychovsky
(19.03.15)
Yanlis yapiyorsun. 19k
0
yuzır
(19.03.15)
yanlış. böyle seçici olursan hiç sevgilin olma z benim gibi sap kalırsn :D

28e
0
tirt star
(19.03.15)
ben de çok seçiciyim. üniversitede de böyleydim.

doğru yapıyorsun. üniversiteden sonra, hayatın bir çok penceresinden çok daha fazla opsiyonun olacak, çok farklı düşünce yapıları olan, çok farklı kültürlerde insanlarla tanışacaksın.

şimdilik öğrenciliğin tadını çıkar. hayata daha yeni başladın.

31 e
0
[silinmiş]
(19.03.15)
Ben de politik ve hayat görüşü bana uymayanlarla yapamadım, hep kısa süreli ilişkilerim oldu o yüzden. Dış görünüş doğrusu çok nadir etkili oldu, benim için kişilik, kafa daha önemli oldu hep. Ama hiç yalnız da kalmadım, sürekli birileriyle tanıştım, takıldım, farklı ilişki biçimleri denedim. 17-25 yaş sürecinde bir tane uzun ilişkim oldu (2.5 yıl), onunla biteceğini düşünmüyordum doğrusu yani hayat arkadaşım olabilir gibiydi. Neyse şu an ikinci uzun ilişkim içindeyim (7 ay olmak üzere) ama doğrusu bu sefer eskiden beklediğim uyum yok, bilakis kişilik olarak çatışmalarımız var epey ve bu birbirimizi geliştiriyor. Yani o hayat arkadaşlığını o kadar öngöremeyebilirsin, kiminle nasıl anlaşacağın belli olmuyor, kişi kendini o kadar iyi tanıyamıyor. O yüzden kendini tanımak için çok çaba harcamalı ve çok insanla tanışıp takılmalı bence. Ben şahsen birçok alanda faydasını gördüm, ha epey kırıcı şeyler de olabiliyor ama tecrübe iyidir.

25.5 K (26 olmadım daha :/)
0
loralynn
(19.03.15)
bence bu dönemi sap geçirmek kötü bir şey, sonuçta dönüp baktıgın zaman en özgür ve bol boş vaktinin oldugu zamanlar bunlar. araya birini sığdıramamış olmak belli bir eksiklik. benim de baska sebeplerden olmuyor, genelde hoslandıgım kızın halihazırda bir ilişkisi olması veya tanısacak ortamım olmaması gibi. gelecek seneye mezun oluyorum bir sıkıntı çıkmazsa, ne kadar koyuyor anlatamam. bizim hikayemizde böyleymiş yapacak bir şey yok.

erkek, yeni 23 oldum (10 gün önce)

edit: çok derin ilişkiler olmasa bile tecrübe edinmek önemli diye düşünüyorum, sonra yaş ileriledikçe gerçekten hoslandıgın biriyle denk gelsen bile ne yapacağını bilemiyorsun, çekinceler büyüyor.
0
fransizkalanadam
(19.03.15)
22e

Bence yanlış yapıyorsun. Bizi biz yapan şeyler tecrübelerimiz, ne kadar çok tecrübe yaşarsanız o kadar iyi. Çok genel oldu, tabi yaşanmaması gereken şeyler de vardır ama onun ayrımını yapmak size düşüyor tabi. Tecrübe çok şey öğretir insana, doğru insan karşınıza çıktığında onun o kişi olduğunu anlamak bile daha kolay olur.

Topu topu kaç sene yaşayacağız; bir şeyler paylaşmak için, güzel şeyler yaşamak için evlenmek gerekmiyor. Benim her sevgilim "hayat arkadaşım" olmuştur bir süreliğine. Ve ben iyi ki de yaşamışım diyorum hepsini. Çirkini, güzeli, salağı, zekisi, cahili, kültürlüsü hepsiyle farklı şeyler paylaşabilirsiniz. Ucu diyorsunuz ya ucu kadar oraya giden yol da önemli.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(20.03.15)
tecrübe evet iyidir de sana hiçbir şey katmayacak o kadar çok adam/kadın(cık) var ki...İdeolojik uyuşma dediğin mesele de çok önemli, insanların fiziği, alışkalıkları bile değişir veya sen alışırsın, seversin ama omurga, ideoloji öyle bişey değil.
Kafamın uymadığı insanla yapamıyorum diyorsan hiç zorlama, zorlasan da yapamayacaksın.
31k
0
niye ama
(20.03.15)
25k

diğer cevapları okumadım aynı şeyi yazarsam kusura bakma. yanlış yapıyorsun. sen bireysel olgunluğa yavaş yavaş ulaşıyor olabilirsin, ancak çift olmak, iki kişilik yaşamayı öğrenmek bambaşka bir şey. ilişkide nasıl bir insan olacağını / olman gerektiğini / olmak istediğini aynı şekilde karşından da nasıl bir beklentiye sahip olman gerektiğini öğrenmen için bence denemen gerek. tabii ki herkesle ilişki dinamiğin farklı olacak ama sen benim amacım maraton koşmak diyorsun daha ısınma hareketlerini yapmamışsın. "hayat arkadaşlığı" öyle kolay bir şey değil maalesef.
0
freya
(20.03.15)
ha birde, üniversiteden sonra çok fazla seçeneğin olacak lafına da pek inanma derim, hem potansiyel sevgili havuzun ciddi anlamda daralacak, hem üniversite gibi bir ortamı bir daha bulamayacaksın, hemde tecrübesizliğin yüzünden diğer kişilerden geri kalman işten bile değil. tecrübe çok önemli bu konularda. üniversitede hallet bu işleri.
0
fransizkalanadam
(20.03.15)
(16)

Toplumda bekarete bakis acisindaki tutarsizlik ?

comptrol
Bekarete dair anlamadigim bir sey var. Bekaret kadinlarin oldurulemsine bile yol acabilecek denli bu toplumda onemliyse, dul kadinlar nasil evlenebiliyor yahu? Kizinin bakire olmadigini ogrenen baba kafayi siyirirken, kizi bosaninca bunu neden normal karsiliyor? iki turlu de bakire degil ve evli deg
Bekarete dair anlamadigim bir sey var.

Bekaret kadinlarin oldurulemsine bile yol acabilecek denli bu toplumda onemliyse, dul kadinlar nasil evlenebiliyor yahu? Kizinin bakire olmadigini ogrenen baba kafayi siyirirken, kizi bosaninca bunu neden normal karsiliyor? iki turlu de bakire degil ve evli degil, ee ?
0
comptrol
(19.03.15)
birinde evlenmeden düşüp kalkıyor = orospu mantığı hakim... diğerinde evlendiği için sıkıntı yok. anlaşamamış boşanmış ama namussuz biri değil.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(19.03.15)
çünkü bir tanesinde zamanında evliydi. yani cinsel ilişki yaşanırken nikah vardı ama ötekinde nikahsız cinsel ilişki var.
0
sta
(19.03.15)
Valla çok saçma,bir ayda evli kalsan evlenmek gerek diyorlar.
0
Lola90
(19.03.15)
E diyelim ki ben dulum ve sonrasinda o dusme kalkmalari yaptim istedigim insanlarla, nereden bilecek ikinci kez evlenecegim sahis? Bekaret bunun garantoru degil mi? Ha evliyken bekaretimi iaybetmisim, ha sevgiliyken fark olmamali. Ikisinde de sevdigim (hatta evli olsugumu belki sevmiyorum) insanla birlikte oldum, ikisinde de bekaret zari yirtiliyor, eee ?
0
🌸comptrol
(19.03.15)
mermize
(19.03.15)
Comptrol amacın ne ? Kız babasının falan da taktik mi aliyosun? Saçma sama muhabbetler. İsin gücün yok mu allah aşkına. Biliyorsun iste var toplumda bi çarpıklık. Neyi kurcaliyosun.
0
elorelia
(19.03.15)
abicim mesele kadının mal olarak görülmesi burda bu Abi'lerin kafalarına göre kadının ambalajı yırtılmış mı yırtılmamış mı ! Görüş bana ait değil bu adamların kafası böyle
Mesele evlilikdışı cinsellik yaşamak ya da evlilik içinde yaşamak değil . Bu adamların gözünde 2sinin bir farkı yok kadın kullanılmış mı kullanılmış. Teorik olarak dediğin doğru olabilir pratikte farkı yok. Bekaret delisi adamlar evlenip ayrılmış kadınla da mümkünse evlenmeyi tercih etmez. Açık olarak görür afedersin hatta bu kadının durumu daha kötü çünkü diğerinin durumu bilinmezken evlenip boşanmış kadının bakire olmadığı herkes tarafından bilinir. Bu adamların anaları da kendi oğullarını kaç yaşında olurlarsa olsunlar ve kaç kadınla birlikte olurlarda olsunlar hiç evlenmemiş oğullarını evleniyor boşanmış onların kafaya göre kullanılmış kadınla evlendirmek istemezler. Istisnalar illaki vardır ama böyle adamların geneli böyle.
0
limoncello
(19.03.15)
Dul kadinin tekrar evlenme sansi dusuyor o yuzden. Leke gibi kaliyor BOSANMIS ve BEKARETSIZ olmasi.
Babalar anlayis gosterir mi bilmiyorum. Onlarda kullanildi atildi diye bakiyorlardir.

Ama bosanmis erkek hic evlenilecek erkek olma olasiligini yitirmez.
0
pinkpeony
(19.03.15)
Yalnız çoğu yerde boşanmak da normal görülmüyor. Hala boşanmış kızına destek olmak yerine iade edilmiş ayıplı mal muamelesi yapan, sokağa çıkarmayan insanlar var. Bence boşanma konusundaki ilk önermen yanlış.
0
Haldamir
(19.03.15)
Kardeşim toplumsal cinsiyet konusuyla ilgiliyim bir daha söyliyim mesele evlilikdışı cinsel ilişkiye girmek ahlaksızlık diğeri sorun değil meselesi değil. Bununla ilgili kadınlar kulübü diye bi sitede şey okumuştum 2. Buluşmadan sonra adam kadının üstüne saldırmış nerdeyse evlenmiş boşanmış kadın. Sanki kız mısın bana da versen nolcak tarzı şeyler söylemiş adam.
0
limoncello
(19.03.15)
Aklima gelmisken soruma ekleyim,

erkek yabanci (gayrimuslim) bir kizla evlenebilmek icin taklalar atarken, bu bekaret hic aklina gelmiyor. Sadece kendisine gelmemesini gec, ailesi bile bakireligi unutup bu kizi kacirmamak icin elinden geleni yapabiliyor. E gayrimuslim olunca bekaret sorun degilse, musluman olunca niye sorun ? Hatta en gelenekci ailelerde bile durum boyle. Kafamda deli sorular ...
0
🌸comptrol
(19.03.15)
Annemin bir amcası varmış, evlenmememiş. 40'ından sonra evlenesi tutmuş, ama vazgeçmiş. Nedeni de "Kız alsam ona yazık, dul alsam bana yazık". Sonuçta dulla evlenenler de bekareti ciddi şekilde kafaya takan insanlar değiller, gördüğün gibi dul alınca erkeğe yazık olabiliyor. Ek olarak, belli bir kesimde de "Senin evin artık kocanın evidir" deyip boşanmasına izin vermeyen babalar da yok değil.

Kalan kesim için tutarlı yaşayanı da var, ama bekareti kafaya takerken bir yandan da aynı tutarsızlık düğünlerde de var, iki kişinin sevişeceği geceyi yaldır yaldır kutluyoruz; ki yorgunluktan o gece bir şey yapamıyorlar bile.
0
aychovsky
(19.03.15)
Din meselesi değil aslında çünkü hristiyanlıkta özellikle katoliklikte de çok önemlidir bekaret din adamları kadınları bile evlenemezler . Kadın zengin statülü kariyerli ve güzelse artık o maço adamlar bile aramıyor. Yabancı kadında da bu mesele kültür meselesi, adam onun kültürü öyle falan gibi şeylerle düşünmemeye çalışıyor çünkü aramaya sormaya falan kalksa yabancıda Avrupa amerika falan kıçıyla gülerler buna napsın garibim ama Türk kadını kendi hakkına sahip çıkmadığı ve bunu erkeğin eline verdiği için erkek de hükmediyor
0
limoncello
(19.03.15)
bence tespitte hata var. kızı boşanınca bunu normal karşıladığına nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?

bu ülkede iki türlü aile var, biri "kızım daha fazla zulüm göreceğine boşansın dizimin dibinde otursun/hayatını yeniden kursun" diyen azınlıktakiler, diğeri de "boşanıp da ailemize leke sürdürmesin" diyen çoğunluktakiler. boşanmak = defolu malın gelin evine geri gönderilmesi onlar için bir nevi.

ben çok kişi gördüm, boşanacağım dediğinde ailesinden cevap olarak "sen bu evden gelinlikle çıktın ancak kefeninle dönersin", "ailemizin şerefini düşün", "seni sileriz defterden" gibi cevaplar alan.

evliyken nasıl bir çile çekmişse tüm bunları göze alıp boşanan ve kendi ayakları üstünde ailesiyle görüşemeden durmaya çalışan çok kadın var. kadının çocuğu yoksa yeni bir evlilikle toplumsal kıstasları karşılayan bir hayata tekrar sahip olması kolay, ama dul ve çocuklu bir kadın günümüzde çoğu zaman ailesi tarafından bile dışlanıyor ya hu. kabullenen de atsan atılmaz kafasıyla ikinci sınıf insan muamelesi yapıyor öz evladına ve torununa. maalesef durum bu.
0
Unorthodox
(20.03.15)
sanırım birisi illegal evlilik dışı seksten dolayı toplumca ayıplanıyor

diğeri legal ve toplumun onayladığı şekilde seviştiği için sonradan sıkıntı olmuyor. öff be her neyse

alan adamın derdi o biliyordur herhalde dul kadının bakire olmadığını alacaksa evlenecekse ona göre evlenir
0
bihruzbey
(20.03.15)
diyelim ki kadının boşanmasına ses etmedi ailesi veya dayak filan vardı mecburen kabullendiler.
iki turlu de bakire degil ve evli degil, ee ? önermesinde yine de hata var o kadın -yine- evlenene kadar birisiyle sevişemez. ki dul kadının evlenmesi de zor kadın ömür boyu cinsel hayattan afaroz ediyor kendini bi bakıma. baba kızının biriyle seviştiğini öğrense yine sıyırır kafayı.
bekaret arayan bunu da arıyor. dul isen de sevişemezsin -ha nereden bilinecek'e getirmeyelim konuyu lütfen sanki bi tek zar meselesi. kadın dulsa zaten daha kolay "verir" kafasıyla yaklaşıldığından biriyle görüşmesi bile o yaftayı yemesine yetiyor.
0
niye ama
(20.03.15)
(21)

kıvırcık saç (bayanlara soru)

danica maupoissant
hep deniyor ya "kadınlar kıvırcık saça bayılır" diye. mini anket yapmak istedim. erkekte uzun kıvır kıvır saçı seviyor musunuz? kastettiğim merinos gibi değil, resimdeki kıvamda.
hep deniyor ya "kadınlar kıvırcık saça bayılır" diye. mini anket yapmak istedim. erkekte uzun kıvır kıvır saçı seviyor musunuz? kastettiğim merinos gibi değil, resimdeki kıvamda.
0
danica maupoissant
(19.03.15)
voşşş
evet manasında :p
0
neira
(19.03.15)
Bunda sevmedim, şu saçlarını kesen alet neyse adı onu elime alıp hepsini kazıyasım geliyo baktıkça.
0
neferkitty
(19.03.15)
Ben pek sevemiyorum ya erkekte kıvırcık sac. Düzü makbul
0
purplee
(19.03.15)
turkiyedeki en depresyonist black metal hayrani kiz bile uzun saci sevmez aga.
0
baldur2
(19.03.15)
erkekte en sevmediğim şeylerden biri.
hatta ilki optik gözlük ikincisi kıvırcık saç.
0
kayranin kedisi
(19.03.15)
Saçın sahibi de bu adamsa neden olmasın.
0
buraya yalniz geldim
(19.03.15)
bunun biraz daha kıvırcık yani az daha kabarık hali mükemmel bence. bu da fena değil ama. ben şahsen çok sevimli ve havalı durduğunu düşünüyorum.
0
turuncu tonlarda
(19.03.15)
oraya chris cornell fotoğrafı koyup da "yok yaa, hiç sevmem" yanıtı almayı beklemiyorsun herhalde?

encrypted-tbn2.gstatic.com

şunu yerim mesela.
0
devilred
(19.03.15)
abi beğenmeyen beğenmiyor işte yukarıdaki bazı örneklerde oldugu gibi;

sizi mi kıracagım, bu da olur; www.zaytung.com
0
🌸danica maupoissant
(19.03.15)
metalci filan değilim ama ben seviyorum
daha bonus olanını da seviyorum
bunu her kıvırcık saç duyurusuna da yazıyorum hala inandıramadık seveni olduğuna iyi mi?
0
niye ama
(19.03.15)
Ornegin Chris Cornell olmasi bence de objektiflige halel getirir. Akjdjd
Sayin Cornell'e saygim sonsuz olsa da kendisi gibi olan insan pek yok. Uzun saci genel olarak begenmiyorum. Istisnalar olur tabii.
0
ay nov kung fu
(19.03.15)
Kivircik saci begenmeyen hanimlar su videomu izleyip bu dusuncelerini tekrar degerlendirsinler:

www.eksiduyuru.com

Kadinda da erkekte de kivircik sac guzeldir
0
comptrol
(19.03.15)
Hasstasiyim.
0
rayde
(19.03.15)
Dalgalı kısa saç, erkekte uzun saç çok sinir bişey.
0
elikası
(19.03.15)
evet ama bu kadar uzun değil. daha kısa.
0
şubatsonrası
(19.03.15)
devilred'in verdiği linkteki adam kız resmen :/ yüz hatları falan bir kadından ne farkı var? ://

senin koyduğun fotoğraftaki saçlar güzel. ama o boydan uzun olmasın. yüzü olmadan düşünerek yanıt verdim, chris cornell (kimse artık) diyenlere. tek sorun çabuk yağlanır ve kokar gibi :///
0
pinkpeony
(19.03.15)
yarısı uzunluğunda ama benzer saçlarım var % 90 iltifat alıyorum. ama düz saç daha karizma bişe.
0
emm
(19.03.15)
niye ama +1
kendim pirasa gibi dümdüz saca sahip oldugumdan olabilir, kadin erkek farketmeksizin kivircak sac hastasiyim.
fotodaki abiyi tanimiyorum, lüleleri güzel ama yüzünden, gözünden ceksin onlari bi zahmet.
0
shi aila
(19.03.15)
Ben bayılıyorum. Kısa kıvırcık ilk tercihim ama bu da kabulümdür. Bi de yumuşacıksa saçlar tadından yenmez!

a*
0
acelemvar
(19.03.15)
pis geliyor bana. comptrol gibi saçı olan ve devamlı oynayan düzelten insanlara cidden makasla giresim ya da aramda ciddi bir mesafe olarak konuşmaya devam edesim geliyor.
0
exist is pretty
(19.03.15)
Kıvırcık saça bayılıyorum. Bonus olanlara da ayrıca bayılıyorum. Böyle elleyesim geliyor mütemadiyen.

Bu ekteki pek hoşuma gitmedi ama.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(19.03.15)
(3)

Aynı anda tercümanlık ve işletme okuyabilir miyim?

hadi ya la
- işletme birinci sınıf öğrencisiyim. - ygs'ye girdim ve haziran'daki sınavın ardından tercümanlık kazanma ihtimalim kesin diyebilirim. - açıköğretim işletme okuyabilmem için lys türkçe matematik kısmına da mı girmem gerekiyor?- bu sene okuduğum dersleri saydırabilir miyim?Teşekkürler!
- işletme birinci sınıf öğrencisiyim.
- ygs'ye girdim ve haziran'daki sınavın ardından tercümanlık kazanma ihtimalim kesin diyebilirim.
- açıköğretim işletme okuyabilmem için lys türkçe matematik kısmına da mı girmem gerekiyor?
- bu sene okuduğum dersleri saydırabilir miyim?

Teşekkürler!
0
hadi ya la
(18.03.15)
bizim tercüman arkadaşlardan birisi boğaziçinde- mütercimlik ve uluslararası ÇAP yapıyordu
kendi kuzenim de almanca öğretmenliği + açıktan işletme okudu yani yapılabilirliği kesin de
sınava girmen gerkemesi ve ders saydırma olaylarını bilmiyorum.
0
niye ama
(19.03.15)
@niye ama, kuzeninle durumum oldukça benzer. Yarına kadar cevap gelmezse sorarsan çok sevinirim.
0
🌸hadi ya la
(19.03.15)
Açıktan işletme okursun. Tekrar ygs mgs onlara girmene gerek yok. Ikinci üniversite okuyabilirsin açıktan. Sen tercümanlığa Kapağı at işletmeye Sınavsız başvurursun.
0
stiletto heel
(19.03.15)
(5)

Taze sogan

f_d
7 lira nasil olabilir biri bana anlatabilir mi? Cidden merak ediyorum. Yani saksiya diksem cikar bunlar, nasil 7 lira edebilir kilosu?
7 lira nasil olabilir biri bana anlatabilir mi?

Cidden merak ediyorum. Yani saksiya diksem cikar bunlar, nasil 7 lira edebilir kilosu?
0
f_d
(18.03.15)
HEr sene mutlaka bir sebzede olur böyle. bu sefer de soğana vurmus.
0
anonymice
(18.03.15)
Tam sera üretiminin bitimiyle, topraktak mahsül alma zamanının ortasındadır. Yani o sebzenin kıtlık zamanında.

o yüzden pahalanmıştır, 2-3 haftaya düşer yine.
0
yatagants
(18.03.15)
sen saksıya ekmiyorsun, hatta köylerdeki insanlar bile saksıya-bahçeye ekmiyor. bizim köyde sebzesini kendi yetiştirene uzaylı gözüyle bakılır oldu...
tarımla uğraşan çok az bir kitle kaldı onlar ekip üç kuruşa satıyor sonra bize ulaşana kadar da maalesef bu fiyat oluyor :/ bize ulaştıranlar da zaten çete midir mafya mıdır her türlü fırsatta fiyatları şişiriyorlar.
ayrıca gerek antalya tarafını gerek balıkesir bilecek tarafını çok fena afet vurdu bu sene, ucuz hiçbir şey yok ki
0
niye ama
(18.03.15)
Bir not düşmek istyorum. Kriz sebze-meyve fyatlarından çıkarılmaz. Sebze-meyve fiyatlarını etkleyen mevsim-don-yağış gibi bir sürü parametre vardır.
0
yatagants
(18.03.15)
ayşe fasulyenin kilosu 15 lira onu ne yapacağız :) taze soğan demetle satıldığı için kilosunun pahalı olması normal.
0
mattiadestro
(18.03.15)
(7)

Dresden'de yaşam

Haldamir
Merhaba sevgili duyurucular,Bu yaz 3 ay staj için Dresdene gitme gibi bir durumum var. Daha önce orada yaşamış, okumuş olanlarınız varsa bana biraz şehirden, yaşam koşullarından ve genel olarak yaşamanın maliyetinden bahsedebilir mi?
Merhaba sevgili duyurucular,

Bu yaz 3 ay staj için Dresdene gitme gibi bir durumum var. Daha önce orada yaşamış, okumuş olanlarınız varsa bana biraz şehirden, yaşam koşullarından ve genel olarak yaşamanın maliyetinden bahsedebilir mi?
0
Haldamir
(18.03.15)
aylık 600 euro yeteceğini sanıyorum, şehir güzel parkları mimarisi oldukça hoş. ama sonuçta doğu almanya .leipzig chemnitz dresden buralarda ara ara neo-nazi ırkçı tipler görülüyor.
0
allstar
(18.03.15)
@allstar in dedigi gibi bu gunlerde vatanseverlik maskesi altinda irkciligin en yüksek oldugu yerlerden biri. bunda dresdenin dogu alman sehri olmasi ve issizligin diger bati alman sehirlerine göre daha cok olmasinin etkisi büyük. Bu günlerde bir türk dresdene gidince hafif bi gülümseme oluyor "Ne isin var orda" diye. Yasamak icin almanyanin en ucuz bölgesi, sehir olarak almanyanin en tarihi sehirlerinden biri. Dresdene cok yakin Cek Cumhuriyeti sinirinda güzel doga parklari var.

Irkcilik artti diye de gözün korkmasin, almanya genel olarak güvenli bir ülke, almanyanin geneli ile karsilastirinca bu günlerde daha az güvenilir ama istanbulla karsilastirinca cok cok güvenli. Kötü insanlar her yerde var, en yakin is arkadasim Dresdenli ve cok iyi yardimsever biri. Belki de dogu alman olmanin ezilmisligi nedeniyle bati almanlara göre daha az kibirliler. Cok genelleme yaptim, en iyisi yasayip tanimak lazim.
0
emrahday
(18.03.15)
genetikçisin demi?
benim doktora programım oradaydı çok da sevdiğim bir şehirdir (Almanyada başka şehirlerde de yaşadım)
ayrıntılı yazabilirim bi ara hatırlatırsan :) -fazla yoğunluğun gözü kör olsun.
0
niye ama
(18.03.15)
Ben de almanyada kaliyorum Köln taraflarinda. Dresden e hic gitmedim ama bi arkadasim orda okudu. Kira felan filan ödemen gerekiyormu ?

Dresden de de fazla türk yok biliyom :D

Köln e bakarsan 1.000.000 Nufus icinde 166.116 yabanci yasiyor bunlardan 68.000 ni Türk. www.pic-upload.de

Dresden nin Nufusu 523.000 ve sadece 24.692 yabanci yasiyor. Sanirim 5.000-12.000 Türk vardir Dresden de. www.pic-upload.de

Evet Dresden Irkciligin en yüksek oldu yerlerden biri. Ve cok fanatik Taraftarlari var.

Mimari ve Parklari cok ünlü bunu biliyorum. Merak etin bisey varsa bana sorabilirsin :D
0
samiabi19
(18.03.15)
Türk sayısının az olması pek sorun değil açıkçası :D

Zaten ben de öyle kavruk tenli değilim, öyle dışardan bakıp aha türk bu demezler heralde :D

Kirayı sanırım ödeyeceğim. Henüz konaklamayı konuşmadım ama gideceğim üniversitenin yurtları varsa orada bir yer ayarlamaya çalışacağım. Ayda 600 Euro yeter denildiğine göre kiranın 250 civarı olacağını çıkartıyorum. Tek oda için sanırım bu. Oldukça iyi aslında.
0
🌸Haldamir
(18.03.15)
Almancan varsa bak burda Fiyat Adres Foto bide Kiraci nin email numara vs. yaziyor

Bunlarin hepsi üni ögrenciler icin, sende kiralayabilirsin tabi.

www.studentenwerk-dresden.de
0
samiabi19
(18.03.15)
kira hariç 600 yeter. 350 euro ile 1 ay burda biraz zor geçer. ırkçılık sıkıntısı oralarda var ama güvenlik sıkıntısı yok.
0
fayfim
(18.03.15)
(4)

Mustafa Kutlu Okuyan/seven var mı?

efrasiyab87
En son Tirende bir Keman kitabını okudum bitirdim.Önceki tüm kitaplarını da okudum.Fakat sanki tek okuyan benmişim gibi hissediyorum, kime sorsam ya okumamış ya tanımıyor nedense.Oysa benim en sevdiğim hikaye yazarı, her kitabı adeta bir çölde vaha etkisi oluşturuyor okuyunca.Var mıdır okuyan, eden,
En son Tirende bir Keman kitabını okudum bitirdim.

Önceki tüm kitaplarını da okudum.

Fakat sanki tek okuyan benmişim gibi hissediyorum, kime sorsam ya okumamış ya tanımıyor nedense.

Oysa benim en sevdiğim hikaye yazarı, her kitabı adeta bir çölde vaha etkisi oluşturuyor okuyunca.

Var mıdır okuyan, eden, seven, bilen diye merak ettim.
0
efrasiyab87
(18.03.15)
sevemedim nedense.
0
mutevazi
(18.03.15)
Uzun hikaye yi izleyince hoşuma gitmişti.Kitaplarina bakayım dedim ama fırsat olmadı.
0
corneillus
(18.03.15)
yıllar önce arkakapak yazıları'nı okumuştum. sevmiştim ama başka kitaplarını da okuyayım hissi oluşacak kadar değil.
0
dolaysiz tumlec
(18.03.15)
lisedeyken okurdum
ben liseyi bitirdikten sonraki kitaplarını okumadım yani :) ama severim.
0
niye ama
(18.03.15)
(4)

yurtdisinda oy kullanmak

quotes
Sevgili duyurucular,6-9 haziran tarihlerinde bir akademik konferans sebebiyle iskocya'da olmam gerekiyor. 7 haziran secim malumunuz ve istanbul secmeniyim normalde. Yurtdisinda oy kullananlar yurtdisinda yerlesik olan turk vatandaslari diye biliyorum. Ayrica yurtdisi oylamasi mayis sonuna kadar yapi
Sevgili duyurucular,

6-9 haziran tarihlerinde bir akademik konferans sebebiyle iskocya'da olmam gerekiyor. 7 haziran secim malumunuz ve istanbul secmeniyim normalde. Yurtdisinda oy kullananlar yurtdisinda yerlesik olan turk vatandaslari diye biliyorum. Ayrica yurtdisi oylamasi mayis sonuna kadar yapilacakmis zaten. Benim durumumdaki birinin oy kullanma sansi yok mu simdi?

Sevgiler,
quotes
0
quotes
(16.03.15)
sizin gümrükte oy kullanma şansınız olur belki -yani havaalanında- onun şartlarına bi bakın derim
yurtdışında ikametiniz olmadan ydışı seçmen kütüğüne yazılamazsınız o mümkün değil.
0
niye ama
(16.03.15)
yurtdisi secmen kutukleri yurtdisinda ikamet kaydi yaptirmis olan kisilere gore sekillendi zaten. ancak gumruk kapilarinda kullanilabilir, onlarin sartlarina bakiniz derim. (havaalanlarinda hangi sartlarda, ne sekilde oy kullaniliyor gibi)
0
manimani
(16.03.15)
Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı değilseniz havalimanında oy kullanamıyorsunuz. (Referandumda öyleydi en azından, genel seçimlerde de farklı olduğunu sanmıyorum)
0
bazilika
(16.03.15)
Benim oy yandi o zaman, tesekkurler hepinize.
0
🌸quotes
(16.03.15)
(1)

insanların katıldığı deneysel ve klinik araştırmalar?

icim urperiyor
okullarda deneysel araştırmalar uygulama merkezleri var. bizimkinde insanların katıldığı biyoeşleniklik testi yapılıyormuş. piyasada bulunan bi ilacın muadili üretildiğinde bunların aynı etkiyi yaptığını göstermek için iki ilacı içip kan veriyorlarmış para karşılığında. bu konuda bilgi sahibi olan v
okullarda deneysel araştırmalar uygulama merkezleri var. bizimkinde insanların katıldığı biyoeşleniklik testi yapılıyormuş. piyasada bulunan bi ilacın muadili üretildiğinde bunların aynı etkiyi yaptığını göstermek için iki ilacı içip kan veriyorlarmış para karşılığında. bu konuda bilgi sahibi olan var mı? nedir ne değildir? internette bilgi bulamadım.
0
icim urperiyor
(13.03.15)
tıp fakülteleri bünyesinde dünya kadar klinik araştırma var
bir sponsor mesela novartis, phizer vs. belirli bir ilacı veya tedaviyi denemek ister
CRO-sözleşmeli araştırma kuruluşu o sponsorun türkiyedeki temsilcisi olur o kurumla (hastane) anlaşır denekleri seçer, çalışma doktoru hemşiresi, monitörü belirler CRO nun elemanları da kontrollerini yapar, raporlar.
genel düzen budur, merak ettiğiniz konu hangi kısmı?
0
niye ama
(13.03.15)
(6)

konyalilar avrupa'ya nasil yayilmis amk?

mayeskuel
Vizigotlar ve Ostrogotlar bile bu kadar sistematik dagilamamistir avrupa'ya. bugun seyini sallasan avrupa'da konyaliya denk geliyorsun. konya'dan avrupa' ya gizli tunel mi yapmislar. neden?
Vizigotlar ve Ostrogotlar bile bu kadar sistematik dagilamamistir avrupa'ya. bugun seyini sallasan avrupa'da konyaliya denk geliyorsun. konya'dan avrupa' ya gizli tunel mi yapmislar. neden?
0
mayeskuel
(10.03.15)
Viyana'da da Yozgatli'ya denk geliyorsun, salt Konya'liya indirgemeyelim olayi:)
0
delifaruk
(10.03.15)
0
yatagants
(10.03.15)
ben almanyadayım, daha denk gelemedik hemşerimle. gerçi bir tane satıcı denk gelmişti bir mağazada. hepsi hepsi o.
0
prodeq
(10.03.15)
isveç seçimleri için konya kulu da sandık açmışlardı yazın :)
www.aljazeera.com.tr
0
rahmi pinkfloydoglu
(10.03.15)
Konyalıyım
Avrupa'da da gördüğüm; bi frankfurt civarı küçük Konya
bir de İsveç'te Kulu gerçeği var. (ki onların çoğu Kürt ve diğer Kürt ağırlıklı göç dalgalarında fazla farkları yok 1i gidince 10unu sürüklüyor) yani isveçtekilerin organize olup avrupanın kalanından oraya adam götürme gerçeği var. Kulunun tamamını götürmüşler zaten :p
Açıp haritaya bakarsan göreceksin ki çok büyük ve kırsal memleket hacı, el kadar Yozgat Viyanayı istila ettiyse bizimkiler Avrupa'yı etmiş çok mu?
0
niye ama
(10.03.15)
ha bir de Karamanlıları da Konyalı sayıyor olmayasın?
zamanında karamanda sel mi ne olmuş (emirdağ ile aynı hikaye) afet bölgesi ilan edilmiş o yüzden oradan toplu işçi gitmiş. Bi de üstüne, ilk kurulan işçi kooperatiflerinin atıyorum senede 500 tane işçi gönderme hakkı varmış ve Konyalılar başka illerdeki kooperatiflerin hakkını da parasını verip almışlar. en baştan çok giden olmuş yani.
0
niye ama
(10.03.15)
(25)

'birakin evi bok gotursun'

fraise
mine sogut'un bugunku yazisinin basligi bu; http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/229931/_Birak_Evi_Bok_Gotursun__.htmlokumaya usenenler icin; kadinlar kendine bicilen rollerden cikip, icini rahatlatmali, ozgur olmali. sonra isterse diledigi temizligi yapmali, istedigi kadar da cocuk dogurmali. sa
mine sogut'un bugunku yazisinin basligi bu; www.cumhuriyet.com.tr


okumaya usenenler icin; kadinlar kendine bicilen rollerden cikip, icini rahatlatmali, ozgur olmali. sonra isterse diledigi temizligi yapmali, istedigi kadar da cocuk dogurmali. sadece kendi isteklerini yapmali diyor kisaca.


duyurunun kadinlari siz ne dusunuyorsunuz bu konuda? yillardir soylenen ama kimsenin degistirmeye cesaret edemedigi seyler bunlar aslinda. isin ilginci kadinlar birbirlerini daha cok kisitliyor, bu sekilde dusunenler bile bir sure sonra cevre etkisiyle evinin hanimi cocuklarinin anasi moduna geciyor. bazisi daha modern, bazi daha geleneksel.


erkekler siz ne dusunuyorsunuz? karsinizdaki kadin nasil olmali?


not: ben dunyanin en azili feministi bile olsam, evimi temizlemeden uyuyamam sanirim. annem kucuklukten baslayarak islemis bir kere, kendime saygisizlik olarak addediyorum bu durumu. ha benim yerime yapan biri varsa ne ala.
0
fraise
(10.03.15)
saçma sapan bişey. herkes işini yapsın. kadın erkek çalışıyorsa beraber temizlenir. sadece erkek çalışıyorsa kadın temizler bu kadar basit.
0
platoniclover
(10.03.15)
ben mesela çalışmıyorum ama ev işi de yapmıyorum aşalsks

temizlik için temizlikçi geliyor yemeği de canım isterse yapıyorum dışarıdan falan söylüyoruz. daha hiç ütü de yapmadım. evde köle olmak için evlenmediğimi düşünüyorum.
0
sta
(10.03.15)
kadın olmanın temiz olmak anlamına gelmediğini savunan kadın kafası bu, uzak durulası buluyorum şahsen. toplumsal rol bıdıbıdı etmenin alemi yok, temiz olmak kötü değildir.
0
devilred
(10.03.15)
temizlik cinsiyetle değil karakterle alakalıdır. hergün evini temizlikçiye temizleten orta-yüksek kesim için bu yazı çok hoştur eminim.

not: erkeğim ve yıllarca yalnız yaşadım, temizliğimi de yaptım yemeğimi de yaptım çamaşırımı da elde yıkadım. hiç de gocunmadım.
0
thracian
(10.03.15)
benim bu konuda anlamadığım o kadar çook şey var ki. madem sordun du bi düşüneyim
şimdi bi kadın zorla okutulmadıysa, zorla evlendirildiyse, kaç çocuk yapacağına kendi karar veremediyse..vs.vs. bu konumdaki kadınlara yazık tabi ki. bu kadınlar için özgürlüğü artıracak her türlü eylem de çok anlamlı.
ancak diğer yandan hele ki günümüzde pek çok kadının okuma, çalışma vb. hakları var. Kadınların büyük kısmı ev hanımı olmayı kendi tercih ediyor ki?? E o zaman ev işi de yapmayacak, çocuk da bakmayacaksa -yani evi bok götürecekse- adam çalışacak hatun sırf yiyecekse..o zaman bi tuhaflık yok mu? o adama da yazık değil mi?
Kadınım, evli değilim ve evimi zaman zaman bok götürüyor evet. Çünkü yoğun çalışıyorum üstelik mesela son 2 aydır boyun fıtığına doğru ilerlyen bir sıkıntıyla uğraşıyorum. Canım çıkıyor. Ev o kadar da 1. derecede önemli olmuyor güzümde. Ki ben çok gelenekçi bir ailede büyüdüm. Bence-kutsal anne olunacak, ev bal dök yala olacak bilmem ne mottoları o kadar da empoze edilen şeyler değil. Biraz kültürel olabilir, biraz mahalle baskısı olabilir ama biraz da kadının içinden gelen, kendi tercihi, kendi meyli olan şeyler bir de sıksıkla gördüğüm şekilde "kolaya kaçma" var işin içinde...Annelik kolay demiyorum ama gösteriş kolay, tüketim çok daha kolay kadınlar kutsal anne pozuna bürünmeyi seviyorlar bence bu kolaycılık nedeniyle. Baskı unsurunu da birazcık açarsak daha çok kadınların birbirini didiklediği, kıyasladığı, evlenmeyi çocuğu başarı olarak gördüğü kısmına katılıyorum. Erkekler daha saygılı, genelde.
Cevapları okumadan yazdım bi okuyum bakayım millet ne düşünüyormuş :))
0
niye ama
(10.03.15)
ya feministler ya da erkekler beni dövmesin, ama ben ev işi yapan erkekten nefret ediyorum.

birincisi zaten yaptıkları temizlik genelde abuk subuk oluyor ya da bir şekilde benim istediğim gibi olmuyor.

ikincisi yemek yapmayı bilen erkeğin ukalalığı çekilmiyor.
ilk başta romantik falan tamam, ama sonra şunu şöyle yap bunu böyle yaplar başlıyor.
ayrıca mutfağa meraklıyımdır, karıştırılsın, düzenim bozulsun sevmem.

üçüncüsü erkeklerde genel olarak yere koyulan şeyi alıp sofraya koymak falan gibi alışkanlıklar olduğu için güvenemiyorum.

ya da böyle ruh hastası düzeyde titiz olup kendince her şeye karışan erkeğe de asla katlanamam.

bana göre durum çok açık ve net, ev işini kadın yapar.
maddi durumun müsaitse bir kadın tutarsın, ama evin düzeninden kadın sorumludur sonuçta.
yani kadın tuttuğunda da o kadını sen çalıştırıp yönlendiriyorsun kendi düzenine göre.
ama bizde kadın da olsa yemeği ben yaparım sevdiğim için.

erkeğin eli evin düzenine girdiğinde, evin şekli şemali bozuluyor, olmuyor.
sofra falan kurmama yardım etsin, kavanozları açsın, ortalığı dağıtmasın, aldığını aldığı yere koysun yeter.

zaten temiz olan bir kadın için bu olayın o kadar da abartılacak bir şey olmadığını düşünüyorum.
temiz biriysen evli de olsan, bekar da olsan temiz olursun sonuçta.
pasaklılık değil makbul olan.

o yüzden iş bölümüne inanmıyorum bu konuda açıkçası.
0
blatta hiberna
(10.03.15)
yazıda bahsedilen şey temizlik yapıp yapmamak falan değil, sorumlulukları bölüşebilmek. yalnız yaşıyorum ve evimi kendim temizliyorum, yarın bir gün biriyle yaşarsam; iki kişinin / ilerde çocuklar olursa bilmem kaç kişinin dağıttığı evi tek başıma temizlemem. beraber yaşanıyorsa her iş beraber yapılır. çocuklar da bu iş bölümüne dahil, 13-14 yaşından itibaren bir genç pekala ev işlerine kendince yardım edebilir.

çalışıyorsam, aynı evi paylaştığım adamla aynı şartlarda yaşıyorsam 'temizlik-yemek yapmak, çocuğun banyosunu yaptırmak kadın işi' diye bunu üstlenmem. yorgun değilsem ben yaparım, iyi hissediyorsa o yapar, olmadı yardım alırız. bu benim özelimde böyle ama herkes kendi düzenini ayrı kurar. bir taraf temizlik yapmayı seviyordur diğer taraf yemek yapmayı, onlar iş bölümünü öyle yapar/istiyorsa her şeyi kadın da üstlenebilir.

yani neyse ne; 'kadın yapmak zorunda' zihniyeti olmaması yeterli şart bana göre.
0
asisamus
(10.03.15)
herhalde denilmek istenen temizlik yapmayı, yemek yapmayı vs. görevinizmiş gibi görmeyin. hani bu tarz şeyler ev işleri sanki kadının göreviymiş gibi düşünülüyor ya o yüzden. ben evde bütün işlerin o ev çatısı altında yaşayan herkes tarafından iş bölümü içinde yapılmasından yanayım. bütün hane halkı ortaklaşa yapmalı bu işleri. bana sen kadınsın, bunlar senin görevin denmiş olsa yapmam mesela.
0
rock n roll
(10.03.15)
Yazıyı okumadım genel bi yorum yapıcam
Son zamanlarda saçma bi eğilim türedi hanımlar arasında. Ayy benn yemekk yapamamm ayy evv mii temizlicem ayyy çayını kendi alsın
Bu zihniyetle feminist ya da modern olunmaz. Sadece büyümüş ama mesuliyet aşamamış şımarık kız çocuğu olunur. İlişkiler hesap gütmeden heer iki tarafın özverisine dayanır. Ailede de böyledir. Aşkta da.
Evde kimin vakti uygunsa o ev işinin bi ucundan tutar. Ayrıca kadın olsun erkek olsun beraber yaşanan yuvaya bir katkıda bulunmak hünerdir. Yemek de olur. Temizlik de. Çocuk bakmak da. Ben yaptım sen yapmadın kavgasının anlamı yok. Vakti olan el atar yapar. Ayrıca eşitiz diye evet sen bu ay 3 kere ev süpürdün ben 5 kere. Hmm o halde yapmıyorum demenin alemi yok. Dediğim gibi yazıya değil bu sözler genel söylem.
Ayrıca hatun kişi olarak evin yönetiminin bende olmasını severim. Erkek zaten yardım eder. Paylaşır. Kadının düzenine uyum sağlar. Kadın idarecidir ve ev halkı ile ortaklaşa evin düzeni gereksinimleri karşılanır. Hesap bu denli basit aslında.
0
isimmisimyok
(10.03.15)
açık konuşayım götümle güldüm bu fikre. böyle paçoz bir kadına da aşık olmayacağım için kafam rahat. yani aşık olsam bile böyle bir tip olduğunu görünce soğurum. ev temiz olsun diye temizlenir, "kadın" olunduğu için değil. benim annem evi kadın olduğu için temizlemiyor yani mesela, ev temiz olsun diye temizliyor. ben de temizleyebilirim pekala ama terlikle döver o zaman, böyle mi temizleniyor diye.

herkes bildiği şeyi yapsın. erkek bulaşık işinde iyiyse bulaşığı o yıkasın mesela. odamı toplamam, yemek yapmam. ee? bu ne lan? yaşadığın ortamı temiz tutmak, yemek yapmak zaten zorunluluk. bunları yapmazsan nasıl yaşamını sürdüreceksin? bir tanesi de "evde köle olmak için evlendiğimi düşünmüyorum" yazmış ahaha, ne çalışıyormuş ne de ev işi yapıyormuş.

böyle tiplerden kadınlar veya erkekler değil direkt insanlık adına utanıyorum ben. totosunu toplamaktan, iki yumurta kırmaktan aciz tipler bununla övünür hale gelmiş. herkes çalışacak kardeşim. erkek dışardaysa kadın içerde. kadın dışardaysa erkek içerde. ikisi de çalışıyorsa iş bölümü yapacaklar, bir şey yapacaklar. başlatmayın kadınına erkeğine. çalışın ulan. arbeit macht frei. hayvan herifler.

eşim evde camış gibi yatacak, "ayhh ben istediğimi yapıorm tamam mı özgürüm xD xD" diyecek ha? öyle saçmalık olmaz. 9 yaşında çocuk değil bu. gerektiği zaman evini de temizleyecek para da kazanacak. "kadın evi temizlesin amuğa goyum" demek farklı, ev temizlemek farklı. kendi yaşam alanını temiz tutmaktan aciz varlıklar bu özellikleriyle gurur duymasın lütfen kadın erkek.
0
what is love
(10.03.15)
@what is love'dan gerzekçe bir cevap. herkes bildiği işi yapsın denmiş. ben bi iş bilmiyorum böylece de bişi yapmıyorum. yapmak zorunda da değilim. eşim çok istiyorsa kendisi temizlesin yapsın yemeği bu benim görevim değil. sadece istersem yaparım çalışmıyorum diye bana kitlenmemeli bu işler.
0
sta
(10.03.15)
@sta, ee senin olayın nedir o zaman? parayı kazanan adam, evi temizleyen adam, yemeği yapan adam? burda cinsiyet önemli değil. erkek olduğunu varsay. eşin çalışıyor. her türlü işi o yapıyor. sen evde yatıyorsun. kendini işe yaramaz, faydasız, gereksiz hissetmeyecek misin?

kendine saygısı olan her insan, evde veya dışarda, bir şeylerin ucundan tutmalı. bunun kadınlıkla erkeklikle alakası yok. sabahtan akşama kadar yatıp "acıkıyorsa yemeğini yapsın" diyecek olsam utanırdım ben.
0
what is love
(10.03.15)
temizlik için kadın geliyor. arada yemek yapıyorum dışarıdan söylüyoruz.
ayrıca onun kazandığı kadar benim de gelirim var sadece çalışmıyorum.
0
sta
(10.03.15)
çalışıyorum, haftada bir gelen temizlikçimiz var, parasını eşim veriyor :D
0
la noix
(10.03.15)
sta'nın olayı anasının babasının zengin olması, tek çocuk olması, çalışmaya ihtiyacı olmaması ancak bu kısmı belirtme ihtiyacı hiç hissetmeden cevaplıyor bu tür duyuruları niyeyse...
bacım sen milyonda bir görülen bir vakasın, istisnasın, ne diye ortalığı velveleye veriyorsun insanlara gerzekçe filan diyorsun. kadın olarak çalışmamak çok güzel bütün gün evdeyim hiç sıkılmıyorum şeklinde binlerce cevap verince ne oluyor ki, anlat madem biz de bilelim? sizin evde durumlar başka, tamam bildik, öğrendik artık bunu.
0
niye ama
(10.03.15)
@niye ama tamam bi daha bi duyuruya cevap yazmam kusura bakma özel durumum yüzünden rahatsız ettim sizi de.
0
sta
(10.03.15)
kadın olduğunuz için mütemadiyen temizlik yapmak zorunda değilsiniz demek istenmiş orada. bırakın evi bok götürsün mecaz yani bence. evi işi yapmak, yemek yapmak salt kadının görevi değildir. bunun sadece kadınlara yüklenmesini çok sinir bozucu buluyorum bende. erkek gerekirse yardım eder denmiş ama o da masum değil. kadının görevi de işte erkek de lütfedip yardım edecek değil. bunlar paylaşılmalı. iki taraf da çalışıyorsa kadın yapar erkek yardım eder değil bana göre. birlikte iş bölümü yapılır. yok erkek yapamıyor, yarım yamalak yapıyor denilmiş. fırsat verin öğrensinler. kimse bunları bilerek doğmadı. bir iki kötü yapar sonra öğrenir.

ama eşlerden biri çalışıyorken, diğer eş evdeyse o zaman evde olana daha çok sorumluluk düşer bence. kadın ya da erkek olması önemli değil.
0
şubatsonrası
(10.03.15)
ya ben akıllıyım, ayrıyım, kültürlüyüm havalarında yazmış. bırak kadın mutfağında da zafer ilan etsin, sokakta da, işinde de. neden mutfakta olmak kötü olsun?

ev işlerini ve ev işi yapanları yeriyor aklınca. ev işi yapmak kötü değildir. kadının görevi falan da değildir ama kadınlar ev işi yapmayacaaaak özgürlük bundadııııır diyince çok kötü görünüyor.
0
pinkpeony
(10.03.15)
Acik söyleyeyim bize de haftada bir temizlikci geliyor, ben yettigini dusunmuyorum. Yine haftanin iki gunu toz alınıyor, ev supuruluyor. Tuvalet banyo her allahin gunu temizleniyor zaten. Hepsinde de erkek arkadasim elinden geldigince yardimci oluyor ama bir noktaya gelince beceremiyor iste.' Bu durumda ben kole miyim, niye yapiyorum?' demem ki. Duyurumda da dedigim gibi ev temiz degilse kendime saygisizlik ediyormusum gibi geliyor.
0
🌸fraise
(10.03.15)
Ortak sorumluluk konusundaki düşüncelere katılıyorum, ben de evdeki işlerin paylaşım yoluyla yapılmasını savunmaktayım. Sadece toplumsal roller kadına görev verdi diye onun üzerine yıkılmasını doğru bulmuyorum, erkeğin "ben işte zaten yoruluyom yea" demesi şımarıklıktır bu durumda.

Yazı da meseleyi buradan doğru eleştirmiş, "bırakın bok götürsün" söylemi de dikkati çekme amaçlı. Kutsal annelik, mutsuz bir evlilik içinde evin temiz olmasının herşeyi unutturması vs. vurguları da aynı şekilde. Yazar amaçladığını başarmış böyle tartışıldığına göre.

Gerçekten "kadın kadındır çiçek babandır" dendiğinde babasının karanfil filan sanıldığını düşünen var mı aramızda? Nolur olmasın :D
0
sevgikusunkanadinda
(10.03.15)
evet, doğru. o biçilen rolleri kadın da erkek de kabul etmeye mecbur değil.

biz ev işleri konusunda nişanlımla iş bölümü yaparız.

o mesela acayip titiz ve düzenlidir; kirli bulaşıkları anında sudan geçirip makineye koyar. bense tam tersiyim; bulaşıkları biriktirir, keyfim isteyince makineye koyarım ve o zamana kadarki dağınıklıktan rahatsız olmam.

ben sofra kurup toplamayı sevmem, yemek yapmayaysa bayılırım. ben yemek yapınca sofrayı o kurar ve beraber toplarız, bulaşıklarla o ilgilenir. o yemek yapınca da sofrayı ben kurarım, beraber toplarız, bulaşıklarla da ben ilgilenirim yemeği o yaptı diye.

çamaşır asmaktan ve toplamaktan da nefret ederim mesela. o ise neredeyse zevk alıyor bunu yaparken. friends'teki monica gibi. :)

ben ütü yapmayı severim örneğin, ütüden şikayet etmem; ama özel durumlar dışında da ütü yapmam, çünkü genelde ütülenmesi gereken şeyler giymiyoruz. gömlekleri filan da ya kuru temizlemeye ütületiyoruz, ya da temizlik için gelen hanıma.

evin genel temizliğini ikimiz de yapmıyoruz yani. temizlikçi geliyor haftada bir. yemeği, çamaşırı, bulaşığı, kedi kumu temizlemeyi kendimiz yapıyoruz. herhalde bu şekilde devam eder ileride de.

bazen ben ona "bir kahve yap da içelim" derim, bazen o bana der. kimsenin mutlak olarak üstlendiği roller yok bizde. birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz dönüşümlü olarak ve ben bu durumdan çok memnunum.
0
whimsical
(11.03.15)
Bizim Yazı İşleri'nde bir Havva Abla var, kurumun en çalışkanlarından biri. O çalışkanlığının arasında çocuğunu sabah okuluna götürür, akşam okulundan alır, evde temizliğini ve yemeğini yapar. Yağmurlu bir gün, yorgun ve canı burnunda çocuğunu okula bırakmaya giderken bir kafenin cam kenarında kendi yaşlarında bir kadının gazete okuyup kahve içtiğini görmüş. Ağlaya ağlaya geldi "O da kadın, ben de kadınım. Bize niye bunu öğretmediler? Ben niye bu kadınla farklı evde doğdum? Evde niye kocam bir tabağı sofraya getirmiyor? Niye bir gömleği de o ütülemiyor?" diye.

Bence yazının hedef noktası Havva Ablalar. Eminim ki Havva Abla'nın kocası da bir şeyleri tamir edebiliyordur, pazara falan gidiyordur ama yetmiyor, kadının yaptıklarının yanında hafif kalıyor.

Benim gibi henüz Havva Abla olmamışların, belki bir gün Havva Abla olabileceklerin ya da hiç Havva Abla olmayacakların durumu çok farklı, bu yazının da temel hedef kitlesi olduğunu düşünmüyorum. Ezilmedikten ve ezdirmedikten sonra çok da iş paylaşımı çok çeşitli şekillerde olabilir. Bir evli çift tanıyorum örneğin. Erkek "Düzenli olsun ama çok da temiz pak olmasına gerek yok" diye düşünüyor, kadın "Dağınık kalsın, temiz olsun da" diye düşünüyor. Kadın sürekli silerken, erkek arkasını topluyor ve anlaşıyorlar. Kimsenin incileri eline toz bezi verildi veya iki soğan kavurdu diye dökülmez, kadın veya erkek. Herkesin temizlik standardı farklı, herkesin çevresini kendi sevdiği şekle getirmeye çalışabilir. Önemli olan evi bok götürmesi veya evin "bal dök yala" olması değil; herkes kendi düzeninde tertemiz de olsa mutlu, çöp ev de olsa mutlu. Önemli olan şey kanımca ortak bir hayat varsa, bir kişiye yüklenilmemesi, birinin hayat kalitesini arttırmak için diğerinin hayat kalitesinin düşmemesi, birinin ferahı için diğerinin yıpranmaması ya da çocuk bakımı gibi bir yıpranma kaçınılmazsa zararın olabildiğince paylaşılması.
0
aychovsky
(11.03.15)
Evde kalmış feminist tayfasının yandaş bulma çabaları. Boş işler.
0
arnold schwarzeneger
(11.03.15)
kendi evinde yemek&temizlik yapmayı "kölelik" olarak görmek ilginçmiş. sanki gündeliğe gönderiyor kocalarınız. hele çalışmayan bir kadının kendi evinde ev işi yapmamayı da marifet sayması çok garip.
erkek neden çalışıyor o zaman? erkek "köle" mi? evde oturan kadına bakmak zorunda mı?

tembelliği ve pasaklılığı "modernlik" , "elitlik" olarak sunma çabası bence. kimse keyfinden çalışmıyor. erkek para kazanmak için dışarıda çalışıyorsa kadın da bir zahmet ev işlerinde üzerine düşeni yapmalı. evinize temizliğe gelen kadınlar da sizin gibi düşünse yaşayamazdınız :)

tabi erkek dışarıda çalışıyor diye evde hiç bir iş yapmasın demiyorum. bulaşık, ütü gibi elinden gelen işleri yapabilir.

@sta yı kastederek yazmadım. anası babası zenginmiş. para veriyorlarmış vs. onun durumu istisna.
0
corneillus
(11.03.15)
(7)

duyduğum dil ermenice miydi acaba?

what is love
öncelikle söyleyeyim mekan ermeni hastanesi haha ama daha önce defalarca gittim, hiç ermenice konuşan duymadım. kadın kızıyla konuşuyordu, arada "sus" falan diye bağırdı. onun dışında hiçbir kelimeyi anlayamadım. böyle nasıl desem arapça, kürtçe, farsça karışımı gibiydi. yer yer "aa anladım lan, tür
öncelikle söyleyeyim mekan ermeni hastanesi haha ama daha önce defalarca gittim, hiç ermenice konuşan duymadım. kadın kızıyla konuşuyordu, arada "sus" falan diye bağırdı. onun dışında hiçbir kelimeyi anlayamadım. böyle nasıl desem arapça, kürtçe, farsça karışımı gibiydi. yer yer "aa anladım lan, türkçe, sadece değişik konuşuyolar!" falan diyordum ama anlayabildiğim tek kelime "sus" oldu. bu veriler ne kadar yeterli olur bilmiyorum ama bir dil öğrencisi olarak acayip meraklandım. kadına gidip "ermenice mi bu?" diye de soramadım, çekindim.

ermenice bu saydığım dillere falan benziyor mu? veya onlar da "sus" diyor mu? gerçi belki kadın türkçesi daha rahat geldi diye sus demiştir. derdini sikeyim'in ermenicesi ne?
0
what is love
(10.03.15)
Ermenice şarkı dinleyip karşılaştırabilirsin?
0
kulkke
(10.03.15)
enee cidden ermenice galiba. keşke ARARAT BİZİM ARARAT, TÜRK TOPRAĞI, AUUUUUUU deyip kurt gibi ulusaydım da şaşırsaydı. çok da güzel hatundu be.
0
🌸what is love
(10.03.15)
arapçayı, zazacayı, kırmançiyi, farsçayı birbirinden ayırt edebiliyor musun?
evetse muhtemelen o dil ermenice
0
niye ama
(10.03.15)
yok edemiyorum. kelimelerle nasıl açıklanır bilmiyorum ama tınısı falan benziyor ya o dillerin. yani bence. böyle bizim civarın dili olduğunu anlıyorsun yani. işte mesela farsçayla ermeniceyi falan ayıramam ben çünkü bir tane kelime bilmiyorum o dillerde. ama duyduğum dilin coğrafyasını şak diye çıkarırım. ermeni hastanesinde olduğumuz için ermenicedir diye düşündüm ama içime dert oldu. sokakta denk gelsem kadına soracağım.
0
🌸what is love
(10.03.15)
ben çek cumhuriyetinde ermeni hatunla türkçe anlaşmış insanım, ermeniler çok ciddi türkçe biliyor, biz türkler bilmiyoruz yabancı dil... tınısı benzeme mevzusu doğru, ne demek istediğini anlıyorum ancak çok dinleyince ayırt eder hale geliyorsun.
normalde ermenice duyma olasılığı düşük, diğer diller daha yüksek ihtimal de ondan dedim onları ayırt edebiliyor musun ki diye ama tabi yer ermeni hastanesi olunca durum biraz değişiyor
0
niye ama
(10.03.15)
ah be olum. hemen system of a down söyleyecektin dönüp bakıp gülümserse ermeni olduğunu anlardın oradan da yürürdün şu an buluşmaya hazırlanıyor olurdun.

edit: ha o zaman iyi olmuş boşver imkansız aşkmış o.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.03.15)
abi çok hoştu çok güzel kadındı ama yanında 8-10 yaşında çocuğu vardı, yürüyebileceğim biri değil :( ben 20'yim o vardır 35-40.
0
🌸what is love
(10.03.15)
(2)

yeminli tercüman

payo
merhabalar ispanyolca yeminli tercüman arıyorum, internette bi sürü şey çıkıyor daha önce kullanıp da tavsiye edebilcek var mı?bir de yeminli tercümanın olayı nedir, zaten noter ve apostil yaptırıcam böyle olduğunda yeminli olmasa da oluyor mu?
merhabalar ispanyolca yeminli tercüman arıyorum, internette bi sürü şey çıkıyor daha önce kullanıp da tavsiye edebilcek var mı?
bir de yeminli tercümanın olayı nedir, zaten noter ve apostil yaptırıcam böyle olduğunda yeminli olmasa da oluyor mu?
0
payo
(09.03.15)
noter yeminli tercümanın yapmadığı tercümeyi onaylamaz ki
ve zaten esas parayı noter alıyor :P
bürolara gidip/mail atıp fiyat alabilirsin apostil ve noterin ücreti sabit A4 sayfasına göre, tercümenin ücretinde pazarlık yapılabilir karakter sayısına göre belirlenir
yeminli terücmanın olayı bir noterde tercüman kişisinin yemin zaptı olmasıdır, noter o zapta binaen belgeyi tasdikler.
0
niye ama
(09.03.15)
bu arada not: noter yeminli tercümanın yapmadığı tercümeyi onaylamaz ki
derken noter ne bilsin tercümeyi kim yaptı adamın dairesinde mi yapıyoruz tercümeyi..noterle bürolar arasında al gülüm- ver gülüm bir ilişkidir bu. sorumluluk da ne büroda ne noterde yemini etmiş olanda.
sistem tamamen mantıksızlık üzerine kurulu, mantık aramayın, böyle işliyor.
0
niye ama
(09.03.15)
(9)

Cok gaza geldim.

solenkol
eger ki is yerimden bonus yatarsa sundan alicam gibi. Motorsiklet fuarinda gordum baya begendim. Ilk motorum olucak, ne dersiniz? http://www.scooternews.nl/wp-content/uploads/2014/03/vespa-sprint-2014-outdoor-6.jpg 2. Eli yok sanirim hic gormedim, yeni model oldugundan olabilir. Edit: linki duzelt
eger ki is yerimden bonus yatarsa sundan alicam gibi. Motorsiklet fuarinda gordum baya begendim. Ilk motorum olucak, ne dersiniz? www.scooternews.nl 2. Eli yok sanirim hic gormedim, yeni model oldugundan olabilir.
Edit: linki duzelttim
0
solenkol
(08.03.15)
cok guzel gorunuyor :) efsane, simdiden hayirli olsun
0
ilkdefa
(08.03.15)
ben motordan hiç anlamam da buna bineceksen italya'da filan bin bari :P
alırsan kazasız belasız kullan inşallah
0
niye ama
(08.03.15)
Maalesef istanbulda kullanmak durumundayim:)
0
🌸solenkol
(08.03.15)
İyi güzel fakat bu vespa sprint galiba bunlar 2 zamanlı yağ benzin karışık yakar ayrıca elden viteslidir... Emin değilim ama benim bildiğim böyle bunlar biraz ilgi ister ama bakarsan ömürlük aletlerdir.

Edit: sanırım yeni üretimde tamamen scooter tipine dönmüşler bilemiyorum güle güle kullanın şimdiden
0
kilimanjaro
(08.03.15)
çok güzel görünüyor bence de.
0
devilred
(08.03.15)
aldıgın vakit bugüne kadar niye almadım diye pişman olacaksın :) kıyafetlerede para ayırmayı unutma, önce güvenlik gelir herzaman, netten bol bol sürüş tekniklerine bak. İzmir taraflarındaysan yardımım dokunabilir haberin olsun.
0
mirty
(08.03.15)
Cevaplar icin cok tesekkurler. Tabi ki ekipmana para ayiricagim, yarim kasklardan almayacagim sirf guzel diye:) motoru almadan vespa akademiye gitmeyi dusunuyorum ayrica @mirty istanbuldayim ama sorum olursa aklimdasin tesekkurler...
0
🌸solenkol
(08.03.15)
Vespa tutkun varsa al tabii, güle güle gez. :)
0
yirmisantim
(09.03.15)
başlangıç için olabilir. eğer gelecekte vitesli düşünceniz yoksa. ekipman çok önemli. bunlar biraz pahalıdır, ve ilk motorlar genelde yatar/sürüklenir. içim acımaz derseniz iyi, acır derseniz başlangıç için ucuz bi alternatif düşünebilirsiniz. 5bin km falan yol yapıp sonrasında trafiği, akışı, motosikletlilere bakışı, paniği, sıkıştırılmayı, umursanmamayı vs. öğrendikten sonra güzel güzel binersiniz.
0
icim urperiyor
(09.03.15)
(11)

Cumhurbaskani'nin sagligiyla ilgili iddialara inaniyor musunuz ?

kint
Kanser, diski torbasi, alternatif tip vs.. Sozlukte de ara ara gundem oluyor.İnaniyor musunuz durumunun soylenen kadar ciddi oldugun ? Kensi adima soylemek gerekirse, aciklanmayan bir saglik sorunu olduguna inaniyorum ama soylenenler kadar da ciddi oldufuna inanmiyorum. Bir de hen hicbir saygin muha
Kanser, diski torbasi, alternatif tip vs.. Sozlukte de ara ara gundem oluyor.

İnaniyor musunuz durumunun soylenen kadar ciddi oldugun ? Kensi adima soylemek gerekirse, aciklanmayan bir saglik sorunu olduguna inaniyorum ama soylenenler kadar da ciddi oldufuna inanmiyorum. Bir de hen hicbir saygin muhalif gazeteciden boyle bir sey okumadim ya da bana denk gelmedi bilemedim.

Sizler ne dusunuyosunuz ?
0
kint
(05.03.15)
Twitter'da takip ettiğim muhalif ama işsiz gazeteciler dışında duymadım... İşte bu nedenle bu haberlere inanıyorum.
0
lcha
(05.03.15)
Hepimizi gömer.
0
[silinmiş]
(05.03.15)
kendi ağzıyla söyledi. kolon kanseri vardı.
erken müdaheleyle, bağırsağının bir kısmını aldılar.
başka organlara atlamadı sanırım.
eğer uzun bir miktar aldılarsa sindirim problemleri oluyordur. benzer hastalarda torba kullanildigi oluyormus.

www.youtube.com
0
titiraprap
(05.03.15)
ben de çok ciddi olduğunu sanmıyorum ama kontrol altında tuttukları belirtiler olduğunu düşünüyorum. mesela bağırsakta polip teşhis edilmiştir ve kansere dönüşme riski olduğu için önleyici tedaviler uygulanıyordur vb.

basından böyle bir şey duymayı da beklemiyorum zaten. muhalif gazeteciler hangi kaynağa dayanarak böyle bir haber yapacaklar ki?
0
make a wish
(05.03.15)
canlı gören arkadaşlarım var, yaşlı ve çökmüş gözüktüğünü söylüyorlar.
Bir rahatsızlığı olduğu kesin gibi. Bu rahatsızlık ne kadar ciddi, işte mesele o.
0
dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi
(05.03.15)
yahu bir insanın ölümünden medet umanları anlayamıyorum.

Var veya yok, bel altı vurmayacaksın arkadaşım.

O öyle yapıyorsa sen yapmayacaksın. Sözle lafla iicraatle alt ediceksin.


Ölümünden medet ummak bir insana yakışan şey değil.
0
yatagants
(05.03.15)
@yatagants
hep aynı geyiği yapıyorsunuz. ölümden medet uman kim?
aksine herkes ölmesin yargılansın diyor.
kanser olduğunu da kendi ağzıyla söylemiş işte.
0
titiraprap
(05.03.15)
bir tiranın ölümünden medet umulur. kimse kusura bakmasın.
0
[silinmiş]
(05.03.15)
Her dakikası ülkeye zarar.
0
[silinmiş]
(05.03.15)
ölürse üzüleceğimden değil ama ölsün diye dua edecek de değilim. keşke ölmese sürünse hatta.
neyse bi sorunu olduğu kesin ama o 3 aylık ömrü kalmış şeylerini çok salakça buluyorum. adam c.başkanlığı seçimlerinde hergün miting yaptı yavv. hastadır tamam da ölecek halde miting mi yapılır (ha bunda o hırs var, mezarda da miting yapıp eeeeey! der mümkün olsa, o ayrı)
kolon kanseri olan, torbayla yaşayan bizzat kendi halam var, ameliyatı olalı 10 seneden fazla oldu ki sıradan birinden bahsediyoruz, kolon kanseri -genelde- 3 ayda öldüren bir hastalık değil ki. bazı durumlarda tekrar içeri de alabiliyorlar, yerine göre. torbayı kullanmak gerekmiyor.
0
niye ama
(05.03.15)
inanmıyorum çünkü bu muhabbet 3-4 yıldır var, eğer müdahaleye çok geç kalınsaydı bu süre zarfında mutlaka etkisini gösterirdi. çökmesi yaşlanmasına bir şey diyemem mezun olurken saçları beyazlayan arkadaşlarım vardı, adam 10 yıldır tek ve 3-4 farklı yönden güç kazanmaya çalışıyor, tabi bilal'i de unutmamak lazım.

bu arada yatagants gibi insanlardan da uzaklaşırım, nefret etmem ama ortamda böyle bi tip varsa direk uzaklaşırım, tam erdener abilik biri.
0
drystedb efficacious
(05.03.15)
(40)

"ne biçim anne :)"

old possum
Selam ahali.Sinirden gülüyorum inanın:) 2010 senesinde babam vefat etti.Son dönemlerinde epeyce hastaydı, demans olmuştu. Rahmetli ardında bir kaç gayrımenkul bıraktı.Annem, babam yaşarken üzerine dairelerin ve dükkanların tümünü geçirmiş. Hepsi de babamın babasından kalmıştı. Ben bunu babam vefat e
Selam ahali.


Sinirden gülüyorum inanın:) 2010 senesinde babam vefat etti.Son dönemlerinde epeyce hastaydı, demans olmuştu. Rahmetli ardında bir kaç gayrımenkul bıraktı.

Annem, babam yaşarken üzerine dairelerin ve dükkanların tümünü geçirmiş. Hepsi de babamın babasından kalmıştı. Ben bunu babam vefat ettikten aylar sonra öğrendim. Helali hoş olsun, tek çocuğum zaten, napalım vardır bir bildiği annemin dedim. O dönemde karı koca kazancımız iyiydi. Eşim boşver annene hiç bir şey deme, üzme kadıncağızı, zaten eşini kaybetti sakın mal, mülk sorgulama dedi.

Herneyse, bu yıla kadar bi sıkıntımız yoktu fakat, benim işlerim bozuldu ve şu an evden çalışıyorum. E gelirim de düştü haliyle. Çocuklar özel okulda. Epeyce sıkıştık yani.

Ben de annemi ardım, anne en azından dükkan kiralarından biraz yardım edebilir misin ben işlerimi yoluna koyana kadar. Bu ay çocukların okul taksidinden 400 tl. açığım var dedim. "Ben bu ay çok vergi ödedim, ben de de yok dedi". E ne zaman verebilirsin o zaman dedim. Kocan ödesin, utanmıyor mu seni dilendirmeye dedi. O an çok sinirlendim, ne dilenciliği anne, sen bütün malları üstüne yaptırmadın mı? Bu güne dek beş kuruş paramı istedik senden dedim. E babana ben baktım tabiki de malları bana kalacak dedi. ( bu arada ben evlat olarak üzerime düşeni yaptım, çocuklarım çok küçüktü ama eşim her gün hastaneye gidip babamla ilgilendi)

Sinirlenip, ben dilenci değilim, Sen hırsızsın dedim. Kapattı suratma telefonu. Kalp yetmezliği de var. Çok mu ağır konuştum sizce :(
0
old possum
(05.03.15)
hastalığı varsa çok üstüne gitmemek lazım ama sonuna kadar haklı olduğun kesin :(
0
freya
(05.03.15)
annen ayıp etmiş. hayırsız bir evlat değilse insan nasıl böyle çocuğuna mal mülk para muhabbeti yapabiliyor aklım almıyor.
0
danica maupoissant
(05.03.15)
ben te buradan sinir oldum, iyi etmişsin bırak kalbi varsa var her insan ölecek zaten biraz erken ölür en kötü ihtimal.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(05.03.15)
bu yaştan sonra ne yapacakmış mülkü? tek çocuğuna bırakacak elbet. 400 tl için bankadan borç dileneceğine anana gideceksin tabii. sinirlendim bak şimdi.
dilenciliğe hırsızlık ile karşılık vermek iyi ama aranız bozulur artık, uzun süre dargın kalırsınız. onun da işine gelir.
0
kargn
(05.03.15)
az bile demissin. yas yada yasanan travmalar bir insanin kotu olmasina mazaret olamaz. ayni seyi sokakta biri yapsa daha beter seyler isitirdi.
0
mayeskuel
(05.03.15)
Bence hiç de ağır konuşmamışsınız :/ ben sinirlendim burda.
0
mutlusismankedi2015
(05.03.15)
Nedense bu konuda çok acımasız. Anlamıyorum, etrafında görüyormuş, damatlar para yiyormuş. Arkadaşlarının hayırsız evlatları varmış da, bilmemneymiş. Arakadaşları çocuklarına para yedirmiş, bak şimdi kirada oturuyorlarmış vıd vıdı. Hep böyle şeylerden bahsediyo.
0
🌸old possum
(05.03.15)
ya bence kendi çocuğundan bile para sakınma durumu gerçekten psikopatolojik bir durum yani normal olduğunu düşünmüyorum.
babaannem de böyleydi parasını saklardı saklardı harcamazdı mesela ama sonunda ölümlü dünya tabi o da hakkı rahmetine kavuştu.
yani burada kendinizi değersiz hissetmeyin sizinle alakası yok ama maalesef annenizde nedenini bilmediğimiz bir sebep yüzünden böyle patolojik bir cimrilik meydana gelmiş.
çevremde bu tarz örneğine çok rastlıyorum özellikle kocası öldükten sonra böyle bir karakter kazanmış olabilir.
babannem de dedem öldükten sonra böyle olmuştu.
belki psikolog arkadaşlar daha detaylı bilgi verir.
ancak birkaç hafta sonra vidana gelip sizi aayacaktır, genelde öyle oluyor çünkü.

edit: bir de ilgisiz ve yalnız kalmış olabilir mi?
0
neferkitty
(05.03.15)
eşinizle evliliğinizi onaylamıyormuydu acaba . zira damada mal, mülk bırakmak istemiyor olabilir.
0
emreozb
(05.03.15)
Yok canım. Neden ağır olsun da, eşine bir kini falan mı var? Durumu varsa anne-çocuk arası 400 TL'nin lafı olmaz.
0
aychovsky
(05.03.15)
ben sizi sevmiştim çok çift olarak, ayıp etmiş anneniz çok, insan bazen sorguluyor "lan bunları söyleyen kişi benim annnem, nasıl?!" diye.

gönlü alınacak kişi o değil.
0
devorgilla the gunslinger
(05.03.15)
anneden anneye değişiyor demek ki, okulu uzattığım zaman kendi maaş kartını bana vermişti annem.

ben bi' şükür namazı kılıp geleyim.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(05.03.15)
Sen hiçbir sey dememissin ki. Ne agiri. daha sayilabilecek bir suru laf var. eger annenin durumu varken 400 tl icin laf edecekse nerde kaldi o annelik? Gidip baskalarindan mi iste yani. Ki eşin de bugune kadar anne parasi yiyelim dememis bi insansa annenin kendi kendine para yiyen damat tribine girmesi ise kendi dusuncesizligi.

Yaslilarda gorulen evlat paralari yer ben sokaklara duserim bakanim olmaz korkusu sarmis bence. Ozellikle de baban vefat edince.
0
rayde
(05.03.15)
Eşimi pek onaylamadı evet, onun arkadaşlarından birinin oğluyla evlenmem için çok baskı yapmıştı. Aylarca çocuk namazında niyazında, belki seni de imana getirir. Durumu çok iyi , aman şöyle böyle diye. Bir de etrafındaki arkadaşlarıyla toplanıp tüm gün gelinlerini damatlarını çekiştiriyorlar. Off. Çok etkileniyor işte insanlardan.
0
🌸old possum
(05.03.15)
rayde demek istediğimi sanırım daha güzel ifade etmiş:

''Yaslilarda gorulen evlat paralari yer ben sokaklara duserim bakanim olmaz korkusu sarmis bence. Ozellikle de baban vefat edince.''

+1

böyle bir korku oluşuyor genelde, o yüzden acaba ilgisiz ve yalnız kaldı mı diye sormuştum aslında.

parasal çıkar için demiyorum ama iletişiminizi biraz daha güçlü tutun bence ölümlü dünya sonuçta.
0
neferkitty
(05.03.15)
Benim anneannem ben ölürüm sana birsey kalmaz diye simdiden uzerime birseyler yapma pesinde,bundan yola cikarak ananeme hak veriyorum
0
pinman
(05.03.15)
Cimrilikten kırılıyor. kendi de harcamıyor ki.

Şimdi eşimle de konuştum da. Sen haklısın ama karşılık vermeseydin keşke dedi. Olay biraz soğusun da, özür dilerim. Napalım, bir şey olur diye korkuyorum.
0
🌸old possum
(05.03.15)
aynen "ne biçim anne" konusunda haklısın.. yıllarca işin düşmesin 400 liranın lafını et. kendi annem babam böyle yapsa ne yaparım bilmiyorum. pederden para istediğim zaman hiç bir zaman böyle yapmadı ara ara kredi kartım açık veriyor sağ olsun yetişiyor... çocuk beş yaşında toplasan 5 tane kılık kıyafet almadım. babam annem karşıladı...

işin başka boyutu acaba kadını ihmal mi ettiniz biraz. kırgın olabilir size.
0
dokuzonbeş
(05.03.15)
Ben yemek yiyeceğim arkadaşlar. Sinirden kaşıntı bastı yeminle. Tikler akşama gelir.
0
🌸old possum
(05.03.15)
kendisine kim bakacakmış acaba?
0
kayranin kedisi
(05.03.15)
''kendi de harcamıyor'' olması işte normal olmadığının kanıtı.

bencillikten değil aslında anneninki bence bir gün ziyaretine gidip bir konuş, derdi var mı bir dinle hatta psikologa gitmeyi teklif et, bunun kötü bir şey olmadığını ve onu desteklediğini hissettir.

belki gerçekten psikolojisi bozulmuştur , normal şartlarda anne çocuğuna böyle yapmaz diye tahmin ediyorum çünkü.

o da yalnız kalmış, siz de zor durumda kalmışsınız ikiniz için de üzüldüm.
0
neferkitty
(05.03.15)
yalnız @old possum özür dileyip "anacım gel psikoloğa gidelim" dese o kadın bir daha yüzüne bakmaz
bunlar bana deli raporu aldırıp malı mülkü üstlerine yapacaklar korkusuyla değil doktora gitmek evden bile çıkmaz, iyice uzaklaşır.
0
azizakin
(05.03.15)
Aynı durum bizim bir tanıdığımızda da var. Tüm kirayı sevgilisine yedirdiği için çocuklarına zırnık faydası yok. Çocuklar sevgiliden bihaber
0
lcha
(05.03.15)
Derhal iyi bir avukatla görüşüp mirasın size düşen kısmını bir iki yıllık bir süreçte kuruşu kuruşuna tahsil edebilirsiniz.
(Hatta annenizde kaldığı süreiçin kira bedelleri dahil olur muhtemelen)

Avukat konusunda isterseniz yardımcı da olurum.
0
mhm
(05.03.15)
siz haklısınız ama yine de annedir, alttan almak lazım. Bi özür dilemek iyi olacaktır diye düşünüyorum
0
dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi
(05.03.15)
Özür mözür dileme ya, o ne. Ağır konuşacağım ama annem böyle yapsa yüzüne bakmam, ölsün de o zırnık vermediği miras bana kalsın derim. Üvey evlada bile böyle muamele yapılmaz.
0
yirmisantim
(05.03.15)
ahhhh ulu gökler aşkıa bayan old posum anneden neler duyulur neler.şu fani hayatta annemi hiç sevmedim. özür dilemeyiniz. para vermek zorunda değil diyen şahşa başına gelsin diliyorum.
0
elimde olsa saklamaz mıydım seni kaburgalarım
(05.03.15)
"hayırsız evlat" bile olsan babanın varlıklarından yarısının üstünde senin söz hakkın var. annenin yaptığı apaçık hırsızlık ve ben de çok vergi ödedim (malım mülküm o kadar bol yani) demesi de yüzsüzlük. az bile demişsin
0
dinsiz adam
(05.03.15)
annen çok acaipmiş,evet, aslında durum acıklı ama sonuçta annen
belki psikoloji yerinde değil, belki huyu bu hiç bilemedim...400 liranın bir anne-kıza bu diyoloğu yaşatmasına inan çok üzüldüm, geçmiş olsun gerçekten.
yine de evlatsın, ağır konuştun veya konuşmadın, olan olmuş, anne-kız ilişkisi yeri gelince ağır konuşmayı da kaldırır. annenden geçemezsin -herhalde- umarım bir ortamını yaparsın anne çok kırıldım ama senin yaptığın da az şey değil, yine de özür dilerim de, bence. anneni çözemediğim için tavrı ne olur bilemiyorum ama sen bunu demezsen -bence- içine dert olacak.
0
niye ama
(05.03.15)
ağırlığı hafifliği bir yana da, bu dairelerin ve dükkanların tümünün üzerine geçirilme durumu biraz saçma. babanızın rızasının olup olmadığı ve sizin bundan haberdar olmanız önemli tabi de, bundan ziyade babanızın durumundan faydalandığına dair bir dava açabilirsiniz, ki bence açın. aranızın bozulmasından sebep anneniz bir vasiyetle tüm mal variyetinizi sağa sola çarçur edebilir. yeniden evlenebilir vesaire. biraz acımasız gibi görünse de ölüm hak miras helal derler. hakkınızı savunun. normal şartlar altında kardeşiniz yoksa tüm varlığın yarısı sizin yarısı annenizindir babanın vefatından sonra. dediğim gibi ilerde sıkıntı yaşamamak adına şimdiden önleminizi almanızı tavsiye ederim.
0
hailtothethief
(05.03.15)
Annenden özür dile. Ne olursa olsun hırsız denmez. Şurada ne kadar zamanı var ki, pişman olursun bir şey olursa.

Siz idare edin, nasıl olsa sana kalacak sonunda.
0
[silinmiş]
(05.03.15)
hayır ağır falan konuşmamışsınız ve sonuna kadar haklısınız tüm söylemlerinizde. bence özür dilemesi gereken siz değilsiniz her ne kadar karşınızdaki anneniz dahi olsa.
0
theworldismine
(05.03.15)
Bence annen hakli. En nihayetinde su an mal mulk onun uzerinde ve bla bla bla. Saka lan saka. Tabi ki de haklisin az bile demissin. Torunlarini gostermem diye tehtid et sen de onu.
0
aeroflot
(05.03.15)
Evet aslında olayın özündeki sebep "kız çocuk" olmam. Yüzüme diyor zaten, ben hep oğlum olsun istedim, subay olsun istedim diye :) Ama ola ola bir tek kızı oldu, o da vicdanı redçi zaten :) Her ne kadar tek çocuk olsam da, damat paraları yiyecek, bana kefen parası bile kalmayacak sendromu yaşıyor.

Halbuki alakası yok, çalışarak evimizi, arabamız aldık. Kimseye muhtaç değiliz. Borcumuz harcımız yok. Niye bu kadar kaygılanıyor anlamıyorum. O zamanında istemediği damadı, bunlar aslında söylenmez ama babam hastanedeyken etek tıraşını, sakal tıraşını yaptı. Günlerce hastanede idi. Evet ben çocuk bakıyordum her gün gidemedim. Amcam bile şaşırdı eşimin ilgisine, desteğine. Herkes söyler çok iyi damadın var diye.

Teyzemle konuştum da telefonda, boşver kızm sen alttan al sonuna kadar haklısın ama yapacak bir şey yok bu böyle dedi :)
0
🌸old possum
(05.03.15)
anneni hatalı buldum. bir anne için çocuğu ve torunları hayattaki en önemli varlığıdır. ayrıca daha eşi hayattayken malları üstüne alması çok kötü. tabi ki sen yine de özür dile. biz çocuklar annelerimizin, babalarımızın hatalarını görmemeye çalışmak zorundayız. çünkü yaşlandıkça insanlar çocuk gibi davranıyorlar. bir de yoklukları en acı verecek 2 kişidir bu kişiler.
0
rock n roll
(05.03.15)
belirli bir yaştan sonra insanlar paraya,mala mülke daha bir düşkün oluyor sanırım.
normal değil ama yaşlılığın getirdiği şeyler,olabiliyor.

anne sonucta,idare etmekten başka şansınız yok.

yalnız anlamadığım sey,avukat arkadaşlar daha iyi bilirler ama,babanızın vefatından sonra miras için varislerden biri de sizsiniz,sizin onayınız ya da imzanız olmadan anneniz nasıl üstüne aldı her şeyi?
eşimin babasının vefatından sonra tapuların annesinin üzerine geçirilmesi için formlar vs imzalandı örneğin.sizin haberiniz olmadan nasıl işlem yapıldı bilemedim.
0
demoniclewinsky
(05.03.15)
@demoniclewinsky, babam hayatta iken yapmış bu devir işlerini yani babamın rızası varmış ama babam zaten demans hastası idi. Akli melekeleri yerinde değildi yani. Eminim ki aklı başında olsaydı, hanım dur hele yapalım ama en azından bir tane de kıza kalsın derdi.
0
🌸old possum
(05.03.15)
çok paragöz bir anne bence anneniz kusura bakmayın söyleyeceğim. tek evlatsınız hepsi size kalacak zaten dicem allah gecinden versin de dua edin tekrar evlenmesin yanarsınız :)
0
yine tek mactan yatan adam
(05.03.15)
kendisi (allah gecinden versin) vefat etme durumunda size kalmayacak mı? keşke öyle demeseydiniz. benim çocuğum bana hırsız dese gider başka yere bağışlarım malı mülkü.
0
icim urperiyor
(06.03.15)
yalnız öyle bir anne mallarını çocuğuna bırakmaz, ölmeye yakın başka birisine verir söyleyeyim.
0
yeni dunya duzeni
(06.03.15)
(13)

zayıflıyor muyuz gençler?

ileridemokrasi
aylardır ertelemelerimin sonucunda MacFit'e yazıldım gençler. Bir 5-6 kilo fazlam var. 3 ayda minimum 5 kilo hedefliyorum. Ama öyle abidik gubidik diyet insanı da değilimdir. Şimdi bu adamlar programı parayla yaptıkları için siz bana program yapın demiyeceğim ama en azından faydalı bilgilerle bir fi
aylardır ertelemelerimin sonucunda MacFit'e yazıldım gençler. Bir 5-6 kilo fazlam var. 3 ayda minimum 5 kilo hedefliyorum. Ama öyle abidik gubidik diyet insanı da değilimdir. Şimdi bu adamlar programı parayla yaptıkları için siz bana program yapın demiyeceğim ama en azından faydalı bilgilerle bir fikir verebilirisiniz diye düşündüm.
1. Bu zayıflamanın püf noktası nedir.
2.Ben neden 60 kiloya sabitlenmiş bir insanım.? Normalim bu olmasın, değişsin istiyrum. Yani genelde bu formu koruyorum ancak neden bu kilo 55 filan olmasın diyorum.
3.Sporu da düzenli yapmak istiyorum, spor yapmak için can atmak istiyorum.
4.Bu gereksiz iğrenç sağlıksız yemeklerden nasıl soğuyabilirm? Dışarıda filan açlık krizlerine girdiğimde ne tür yemekler yiyebilirm?
Hadi bir Mc 'e gireyim kafası olmasın, bundan çok rahatsızım sözlük.
0
ileridemokrasi
(05.03.15)
60 ile 55 arasında çok büyük bir fark görmüyorum açıkçası (bunu da 55 kilo bile olmayan halimle söylüyorum) mesele -bence- tartıda ne çektiğin değil
ancak düzenli spor ve sağlıklı beslenme diyorsan o konuda çok haklısın. yolunu bulursan bana da öğret bi türlü düzenli spor olmuyor şimdi de boynum sakat yine spor yapamıyorum

gereksiz iğrenç sağlıksız yemekler lafına geldim ben aslında, sürekli dışarıda mı yiyorsun? şirkette mi yiyorsun, napıyorsun? evde yemek yapma ve yeme yeteneğini geliştirmek lazım senin sanırım?
0
niye ama
(05.03.15)
Vücuda minimum düzeyde insülin salgılatmak. İnsülin Salınımı=Yağ Sentezi
0
angelus
(05.03.15)
insülin en çok yağ hücrelerini besler diyolla.
insülini de en çok glikoz uyarır, ondan çok çok daha az da olsa aminoasitler.. de uyarır diyolla.
yağ asitleri ise uyarmaz diyolla.
0
kargn
(05.03.15)
motivasyon çok önemli. ben hayatım boyunca hep kilomla mücadele ettim. fakat benim hem avantajım hem dezavantajım var. çok kolay kilo verebiliyorum ama aynı zamanda kilo almam da çok kolay. hep dikkat etmek zorunda kalıyorum. hamile misin demeye getirenler oldu düşün yani. hatta direkt söyleyenler oldu. zayıf bile olsam hep göbeğim oldu. bu hayat boyu süren bir mücadele.
0
rock n roll
(05.03.15)
program derken spor programı diyorsan parayla yapmıyorlar. macfit.fisikal.com dan randevu alıp gittiğinde ücretsiz olarak ölçüm yapıp program çıkartıyorlar. (randevu sadece ölçüm için gerekli, program çıkarmak için randevuya gerek yok. bir hocayla konuş program çıkarmak istiyorum diye)
0
inheritance
(05.03.15)
ameliyat sonrası 3.5 kilo almışım evet zayıflıyoruz.

direkt kes karbonhidratı ilk gün gözün başar döner sonra alışırsın :))

püf noktası glisemik indeksi düşük beslenmek.
0
neferkitty
(05.03.15)
zayıflamanın temel prensibi (ne yersen ye)

aldığın kalori < yaktığın kalori

gün içerisinde buna dikkat ettiğin sürece ne yersen ye kilo vereceksin zaten.

gelelim sonrasına, karbohidratlardan uzaklaşman, şekeri bırakman gerekiyor yukarıdaki denklemi en kolay yoldan sağlamak için. ardından egzersiz geliyor. kolayı ve türevlerini bırak, ekmeği bırak, beyaz pilavı ve makarnayı azalt.

kilo vermenin en temel olayı bu.
0
eindaclub
(05.03.15)
1.püf noktası beyinde olayı bitirmek. protein ağırlıklı beslenip, fast food tarzı zararlı şeyleri tamamen hayatından çıkartıyorsun. taviz yok. ipin ucunu bırakırsan kaçar.

3. zamanla değişimi gördükçe zaten can atmak isteyeceksin.

4. beyinde bitiyor yine iş. yemeyecegim diyeceksin ve yemeyeceksin. öğün dışında krize girdiğinde su iç. o şekilde yatıştır. evdeysen küçük bir domates ye, yumurta ye. zaten birkaç hafta sonra alışacaksın ve kriz yaşamayacaksın.
0
danica maupoissant
(05.03.15)
birebir diyet yapmaya gerek yok, her diyet listesi az çok aynı şeyleri içeriyor. bir öğün sebze, bir öğün protein. yanlarına mutlaka yoğurt/salata. miktarları, ara öğünler vs metabolizma hızına bağlı. bol su tüketimi. spor yapan insan karbonhidratı tamamen keserse yağdan değil kastan kaybedebilir. o yüzden düzenli, haftada +3/4 gün gideceksen her öğün bir dilim tam buğday ekmeği, ya da spor yapılan gün öğünler arası ek olarak tost yenilebilir.

diyetisyen değilim, düzenli spor yapmaya başladım ve bu sırada diyetisyenle görüştüm. bu şekilde zayıflamaya çalışıp sonuçlarını almaya başladım sadece.

ama şöyle söyleyeyim sağlıklı zayıflamanın büyük kısmı beslenmede yatıyor.
0
patiska
(05.03.15)
gunluk yaktigindan fazla kalori aliyorsan kilo alirsin, az kalori aliyorsun kilo verirsin. bu defalarca bilimsem arastirmalara konu olmustur. sabahleyin sadece sut icip aksam butun yemegini amuda kalkip yemen vs hicbir sey bunu degistirmez.

Dusuk karbonhidrat vs yuksek karbonhidrat, dusuk yag vs yuksek yag vs. Butun yapilan arastirmalarda yenilen kalorinin degismesinin tek etken oldugu saptanmis. Yapilan arastirmalardan bir kacini paylasiyim.

1-) www.ncbi.nlm.nih.gov
2-) www.ncbi.nlm.nih.gov
3-) www.ncbi.nlm.nih.gov
4-) www.ncbi.nlm.nih.gov
5-) www.ncbi.nlm.nih.gov
6-) www.ncbi.nlm.nih.gov
7-) www.ncbi.nlm.nih.gov

Bir kac tane de anektodal ornek veriyim.

Kansas state'ten bir profesor kalorileri limitleyip 10 hafta boyunca yalnizca twinkie yiyerek zayiflayip 10 kusur kilo vermisti.

www.cnn.com

Burada da IOWA'li bir ogretmen yalnizca mcdonalds yiyip kilo veriyor. Kilo vermesinin sebebi gunluk yaktigindan daha az kalori almasi.

www.today.com
0
latios
(05.03.15)
Bir yanlış anlaşılmayı gidermek isterim. Yağ yakma işlemlerinde genel olarak aldığın kalori yaktığın kaloriden az olmalı formülü uygulanır fakat bu formül her zaman doğru değildir. Burada aldığın kalorinin nereden geldiği önemlidir. Misal Bazal metabolizması 1600 kalori olan ve günlük aktiviteleriyle birlikte tüketmesi gereken kalori miktarı 2300 kaloriye çıkan biri 2300 kaloriden fazla alırsa kilo alır, 2300 kaloriden eksik alırsa kilo verir fakat 2000 kalorinin 1500 kalorisini basit şekerden alan birisi kilo veremez. Neden veremez? Bir süre sonra şeker depoları dolacağı için insülin direnci oluşacaktır, bu da kilo vermesini engelleyip yağ sentezi yapmasına neden olacaktır. Yani ihtiyacın olan kaloriden az aldıktan sonra baklava yesen bile kilo verirsin miti gerçeği yansıtmamaktadır. Sürekli bu şekilde beslenen birinde kısa sürede insülin direnci gelişeceği için kilo vermesi duracaktır. Bu da, yaktığın kaloriden azını aldığında ne yersen ye kilo verirsin iddiası çürütmektedir.

O nedenle, sağlıklı kilo vermenin formülü basit şekerin olmadığı, proteince ve yağca zengin, karbonhidratın da sebzelerden karşılandığı bir beslenme şeklidir. Yani günlük minimum 60/70 gram protein aynı oranda sağlıklı ya kullanır ve basit şeker tüketmezseniz her şekilde kilo verirsiniz.
0
angelus
(05.03.15)
1) Porsyonlarinizi kucultup, aldiginizdan daha fazla kalori yakmalisiniz.
2) Sporla verdiginiz kilolarinizi, daha sonra gene spor yaparak ve abartmadan normal beslenerek de korumaniz mumkun olacaktir.
3) Emin olun, yaptikca yapasiniz gelecek.
4) Bu tamamen size kalmis, oncelikle kendinizi terbiye edip daha sonra midenizi terbiye etmelisiniz. Mideniz de bir sure sonra kuculecektir.

Onceleri kardio agarlikli bir program izleyin, bu iste en cok ise yarayan spor "Spinning Class". Bununla beraber az fakat sik beslenirken, protein agirlikli bir ogun cizelgesi olusturun.
0
rabirtdeniro
(05.03.15)
Karbonhidratı kesip yerine yağ koyacaksın. Sevdiğin bir sportif aktivite bulacaksın. Oldu bitti.
0
arnold schwarzeneger
(06.03.15)
(11)

iki soru, siz ne düşünüyorsunuz?

basond
Her kadın eşinde biraz babasını görmek ister.Her erkek eşinde biraz annesini görmek ister.Sözlerine katılıyor musunuz?Hemen sapıkça şeyler getirmeyin aklınıza.
Her kadın eşinde biraz babasını görmek ister.
Her erkek eşinde biraz annesini görmek ister.

Sözlerine katılıyor musunuz?
Hemen sapıkça şeyler getirmeyin aklınıza.
0
basond
(05.03.15)
(bkz: kör saatçi) isimli kitabın "Patlamalar ve Sarmallar" kısmını okuyun. Evrimsel açıklaması var. (bkz: feedforward)
0
ron dennis
(05.03.15)
a)electra complex
b)oedipus complex

Eksik buluyorum. Bu psikolojik ilişkilerin tamamen rastlantısal ve olumsal olduğunu savunan geleneğe daha yakınım(mesela Deleuze, Guattari vd.). Karşı tarafın anne ya da babayla ortak özellikleri ele alınıp, farklılıkları tamamen göz ardı edilerek; totalleştirici bir yorumlama söz konusu burada. Benzerliklere yol açan aynı toplum içinde yetişme ve bundan kaynaklanan alışkanlıklar.
0
protector
(05.03.15)
ben eşimin babam gibi biri olmasını istemem açıkçası. baba ile alakalı bi durum.
0
elorelia
(05.03.15)
Elorelia +1 hatta babamin bazi özellikleri yuzunden korkulu ruyam bile olabilir bu durum.
0
fraise
(05.03.15)
ne annem gibi bi anne/eş olmak ne de babam gibi bi koca isterim.
0
slalom
(05.03.15)
katılmıyorum.
'biraz' kelimesi zaten kendini ele veriyor, protector +1.
ayrıca bütün babaların/annelerin ideal olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. ben babamı sevmiyorsam, eşine karşı davranışlarını onaylamıyorsam neden onun gibi bir eş görmek isteyeyim ki hayatımda? rastlantı sonucu bazı özellikleri aynı diye de 'babam gibi bir adamı beğenmiş' sayılmıyorum.
0
asisamus
(05.03.15)
babamı çok severim, harika bir babadır.
ancak eş/sevgili idealimde yeri yoktur
-bence- bunun sebebi, anne-babamın akraba evliliği yapmış olması, görücü usulü.
aralarındak iilişkide "romantik" anlamda özenilecek, idealize edilecek bir şey yok ki...
ha eşim olsa çocuklarına düşkün bir baba olmasını isterim, sigarayı içiyorsa evlenince bıraksın isterim filan mesela ,babam gibi evet, ama bunlar bir sevgili olarak değil bir baba olarak yapılan şeyler yine :))
belki bu tezi, her kadın eşinde babası gibi bir baba görmek ister olarak değiştirirsek, babası da iyi bir baba figürüyse o zaman katılabilirim.
0
niye ama
(05.03.15)
İnsan eşinde annesini / babasını görmek ister önermesine katılmıyorum.
Ama karşı cinsle ilişkileri, eş seçimi anne/baba etkisinde şekillenir dersek katılırım.
0
tanterosa
(05.03.15)
Annem olmadığı için kişisel yorum yapamayacağım. Ama olabilir böyle bir şey.

Önce babasına bakıyorum, bana benziyorsa şansım yüksek diye düşünüyorum.
0
[silinmiş]
(05.03.15)
Tamamen reddetmiyorum ama Oedipus ve Electra komplekslerinin gerçekleşebilmesi için bazı şartlar gerekiyor sanırım. Bu şartlar sağlanmadan insana iğne batmış gibi olup, kaçabilirler bazı şeylerden. Örneğin, aile mutlu değilse ve karşı cinsteki ebeveyn mutsuzluk kaynağı ise bilinaltı pek de eşinde o kişiyi görmek istemiyor. Hatta bilinçle tersini arayabilir. Bundan başka şeyler de olabilir. ya da kendini aynı cinsteki ebeveyninin kopyası olarak algılaması da gerekebilir belki. (Bilmiyorum) Ailesindeki ortamı, çocuklar için kendisi de yaratmak isteyerek bilinçsizce böyle birine yönelebilir de ama sanki o süreçte ona iğne batırıp gözünü açacak bir şey olmaması gerek.
0
aychovsky
(05.03.15)
Son derece saçma genellemeler olduğunu düşünüyorum. Prensip olarak da genelleme kavramına karşıyım zaten.

Kendi üzerimden de örnek vereyim. Babama benzeyen, onda babamı birazcık da olsa gördüğüm bir adamla bırak eşi, badi bile olmam.
0
mutlusismankedi2015
(05.03.15)
(8)

türkiye'deki düğünlerde nedime ve best-man oluyor mu?

gzg
kendi düğününüzden ya da başkasının düğününden örnek verebilirsiniz. düğünü yapanların gelir düzeyini de belirtirseniz sevinirim.nedime oluyorsa kaç tane oluyor? best-man oluyorsa kaç tane oluyor?
kendi düğününüzden ya da başkasının düğününden örnek verebilirsiniz. düğünü yapanların gelir düzeyini de belirtirseniz sevinirim.

nedime oluyorsa kaç tane oluyor? best-man oluyorsa kaç tane oluyor?
0
gzg
(04.03.15)
ben hiç görmedim. orta sınıfım. beyaz yakalıyım. beyaz türküm. epey bi arkadaşım evlendi. ı-ıh yok.
0
kargn
(04.03.15)
Batıdaki modern düğünlerde bazen nedime oluyor. Ancak çok nadir. Bestmanin Türkiyedeki karşılığı sadıç ve bazı doğu illerinfe ayrıca toy beyi var. Nedime yerine bazı illerde yenge müessesesi var :)
Sadıç damada eşlik eden yardımcı olan tip
Yenge gelinin her bişeyi ile ilgilenen aile büyüğü
Toy beyi düğün masraflarının bi kısmının üstüne yıkıldığı aile dostu.
Sorunuza bu kısım cevap olmadıysa da bi kaç arkadaş yakın kız arkadaşlarından nedimelik rica etmişti. Sayısı değişken. Gelir düzeyi çokkk yüksek seviyede 3 salonlu villada oturan ailelerdi.
0
isimmisimyok
(04.03.15)
sağdıçlık müessesi var bizde
lokasyon bursa
0
zikardo
(04.03.15)
sağdıç oluyor da amerikan best-man'i gibi değil. amerika'daki bekarlığa veda partisi düzenleyip striptiz çağırıyosa, bizimki düğün pastasını bıçak kesmiyo abi diye para isteyen garsonun cebine bahşiş sıkıştırıyo. bu tarz olaylar dışında da pek bir olayı olmuyor, düğün günü damadın adına sağa sola koşturuyor.

nedimeyi bilmiyorum.
0
repins
(04.03.15)
üst-orta gelir düzeyinde hiç görmedim nedime ve best man. nikah şahidi var o kadar.
0
sta
(04.03.15)
parayla nedime olan bile var ehasasedsa

(bkz: profesyonel nedime hizmeti)
0
newbie.
(04.03.15)
kızın kankası nedime oluyor işte. yok takı sırasında tepsi tutar, yok aman canım makyajın akmış diye bakar.

erkeğin kankası da best men oluyor. gelin arabasını kullanıyor, halay başı oluyor, bahşişleri dağıtıyor falan.
0
zenc
(04.03.15)
bizim için yenge olayı yok gelinin de akranı/arkadaşı sağdıcı oluyor nöker deniyordu buna galiba eskiden
bi de eskiden sağdıçlık müessesesi best-man'e yakın bişiydi
erkeklerin bekarlığa veda benzeri bir eğlencesi olurdu içkisinden sazına herşeyini sağdıç hallederdi, meze olarak bi sürü kuzu kesilirdi :)) şimdi zaten herkes müslüman! kimse göstererek içmiyor.
henüz batı usulü nedime/best-man olacak kadar da batıya uyamadık ama bi 10 sene sonra büyükşehirdeki pek çok düğünde olur belki 10 seneye de kalmaz.
0
niye ama
(04.03.15)
(5)

Dün Geceki Olayın Üzerine Nasıl Bir Yol Çizmeliyiz?

fanila
dün gece yaşanan rezalet belli ki uzun süre duyuruda çatırtılara neden olacak. dünki mevzuya şahit olanlara soruyorum; sizce nasıl bir yol çizmeliyiz?
dün gece yaşanan rezalet belli ki uzun süre duyuruda çatırtılara neden olacak. dünki mevzuya şahit olanlara soruyorum; sizce nasıl bir yol çizmeliyiz?
0
fanila
(04.03.15)
Camussar +1
0
damdanakan
(04.03.15)
Uzun uzadıya yeniden yazmak istemiyorum. Kendimden tiksindim aynı şeyi yaza yaza. O yüzden şuradaki başlıklardaki tartışmalara gönlendiriyorum.

www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com

Olaylar: der meister ve mea maxima kulpa uçuruldu. hollowlife gitti, isimsiz bir kahraman olarak dönecek. Ayrıntılar için
www.eksiduyuru.com
0
aychovsky
(04.03.15)
Yalan değil sevindim. Hiç tanımam etmem kendisini ama tam bir ajitasyon makinesi. Ortalığı karışmakta ona buna sardırıp kaçmakta, sinir bozmakta üstüne yoktu.
0
Tears of Devil
(04.03.15)
aychovsky'nin yönlendirdiği duyuruları okudum ama yine de anlamadım bu yazarların niye uçurulduklarını...

hepsi o kadar mı? yoksa silinen duyurular mı var?
0
whimsical
(04.03.15)
@ whimsical
der meister'i dün gece hollow uçurdu. biz genel olarak başka bir duyuru için uçurulduğunu sanmıştık ama değilmiş
bütün muhabbet burada www.eksiduyuru.com
kendisi love'li bir 2.nickle yine burada zaten
sonra olay büyüyünce compü kendisi buralara geldi :P biz kaçıştık. hollowlife'ı şimdilik görevden aldığnı açıkladı

bununla ilgili tam olarak şu duyurunun altında geyik sürerken

www.eksiduyuru.com
compü mea'nın 240 tane cevabı silinmişken hala aynı şekilde yazıyor olmasının kuralları takmaması anlamına geldiğini düşünüp kendini uçurmuş, hatta ben ilk bi an farketmeme rağmen inanamadım.
durum bu başka uçan yok.
0
niye ama
(04.03.15)
(46)

hollowlife'ın gitmesi konusunda

seksen9
ne düşünüyosunuz?başlarda gıcık olurdum ama zamanla alışmıştım. üzüldüm bak şimdi.
ne düşünüyosunuz?

başlarda gıcık olurdum ama zamanla alışmıştım. üzüldüm bak şimdi.
0
seksen9
(04.03.15)
gitmiş mi? nereye gitmiş? nerede yazıyor?
0
mea maxima culpa
(04.03.15)
zaten 3-5 güne anonim olarak gelecek. gitmesi, gitmemesi hiç bir şey değiştirmedi ve değiştirmeyecek.
0
kuzey li
(04.03.15)
gitmedi. yazılımsal düzenlemeye kadar kızağa çekildi. yakında daha güçlü olarak dönecek. burada aleyhinde yazılan her şey için heybesine doldurduğu gazabıyla beraber dönecek. misliyle dönecek.
0
kargn
(04.03.15)
modere etmek zor iş, insan bi zamandan sonra "ehh yeter be!" diyebiliyor. hollowlife'ın en büyük sorunu, hata yaptığı zaman kabul edememesiydi bence. az biraz da nazilik vardı ruhunda sanki; şad olsun :(
0
devilred
(04.03.15)
üzüldüm. çok abartıldı, duyurusu, cevabı silinenler resmen bu durumu gurur meselesi yaptı, kinlendi. peki olay ne? ekşi duyuruda cevabın silindi, duyurun silindi. insanların ne kadar kolay nefret duyabileceğini gördüm ve şaşırdım.
0
rock n roll
(04.03.15)
geri gelecekmiş. bu sitenin kuralları var ancak bazı arkadaşlar ısrarla ve ısrarla kendi istediklerini burada yapmak istiyorlar :(

kuralı uygulayan adama küfretmek de ergence. başka ne diyeyim. eğer moderasyon olmasa burası çeşitli organlarının resimlerini koyan insanların toplandığı bir yer oluyor. hepimiz gördük bunu.
0
mea maxima culpa
(04.03.15)
hiçbir şey anlamadım, başkalarının salaklığı yüzünden bu adam neden moderasyondan çıkarılıyor... bi de geri gelecekmiş de o geldiğinde kimin ne yaptıgını bilmeyecekmişiz. ee niye gidiyor o zaman hollowlife?
0
denne
(04.03.15)
umarim yakin zamanda doner, buralari bok goturecek yoksa.
0
düşünüyorum öyleyse vurun
(04.03.15)
Yaklasik 3 yildir duyuru kullanicisiyim; aimdiye kadar haksiz yere bir duyurumu ya da cevabını sildigini görmedim. Sildigi cevaplara hep baktigimda ' aaa ama dogru, bu kurallara uymuyormus' dedim. Dolayısıyla insanlarin fazla uzerine gittigini düşünüyorum.


Duyuruda bir yonetim eksikligi var ama bu hollowlife'dan degil diger moderatorlerden ve sitenin içeriginden kaynaklaniyor bence. Mesela mesaj atınca çok az muhattap bulabiliyorsun, bazi moderatorler siteye neredeyse hic ugramiyor, site trollden gecilmiyor, troll olmasa bile atar gider yapani girla.

Velhasil gereksiz yere ustune gidilen bir kurban oldu hollowlife ki onun gidisiyle troller cirit atacak buralarda. Ben facebook, twitter vs kullanmiyorum. Sadece sözlük ve duyuruyu aktif olarak kullanıyorum ama yakinda buralara da ugramayacagim anlasilan.
0
fraise
(04.03.15)
ajsfsjak bu adamın kuralları uyguladığını düşünen var hala. "mea'nın istediği duyurular silinir" ne zamandan beri kural oldu, göremiyorum? ya da shedracon veya bunun gibi troll'ler ne zamandır duyuruda barınabiliyor? duyuruda kurallara uygun olarak yapılan hiçbir şey yok. geçin bunları. moderatörlük işini beceremeyen yapmasın.

@fraise, duyuruda şu ankinden daha fazla troll olamaz. hiç sanmıyorum hollowlife'ın gidişiyle ortamın bozulacağını. aylardır yüzlerce kez söylüyoruz şunlar şunlar şunlar troll diye hala yazıyorlar.
0
what is love
(04.03.15)
neredeyse moderasyona geldigi gunden beri elestiri konusu olmustu zaten. duyuruya ara verdim, dondum durumlar ayni hala.

ilginc geliyor. adi cikti 9a, inmedi 8e. yorumum bu.
0
lunker
(04.03.15)
bilhassa mea'nın dümen suyuna giden abilerimizi allah başımızdan eksik etmesin.
duyurunun bekaası için mea gibi endişeli modernlerin yönlendirdiği modlar şart.
mea ve türevleri tak diye isteyecek modlar şak diye yapacak.
0
kargn
(04.03.15)
valla çok da önemli değil, saçma sapan şeyler silerdi yazardım neden diye cevap vermezdi. çok da umrumda yani meşgullugu gelmesi gitmesi anonimligi. siz de bence cok fazla dillendirip kendilerini önemli gissetmelerine neden olmayın.
0
cokponcik
(04.03.15)
biraz sivri cevaplar verdiğim için ve buradaki saçmalayanları çok da takmadığım için aklı sıra bana takılanlar var. her seferinde zombi gibi gözünüz kapalı bir şeyler yazıyorsunuz hakkımda. ama işte herkes kalitesini belli ediyor.

hollowlife benim de cevaplarımı ve de duyurumu sildi. bununla ilgili duyuru da açtım. bir çok yerde çok sıkı eleştirdim de kendisini.

moderasyon gerekli burası için. çünkü kendini kaybeden insanlar var. bakın bir sivilce çıkmış diye poposunun resmini koyuyor adam. şimdi bunlar modere edilmesin mi?
0
mea maxima culpa
(04.03.15)
mea maxima hala ekşi duyuru kullanıcısı olsaydı olabilirdi tabii. 238 silinmiş cevapla birisinin hala burada olması ilginç tabii
0
compumaster
(04.03.15)
mea'nın mod olması.. vay babam, örtün ki ölem.
0
kargn
(04.03.15)
benim bir problemim yoktu kendisiyle, bilemedim, bi rebuild olsun site sonra gelir geri zaten.

mod da olurum, np.
0
devorgilla the gunslinger
(04.03.15)
bi saniye yaa mea'yı mı uçurdu ne yaptı son olarak?
soruya cvp: üzülmedim ama kızağa çekip geri almanın mantığını da idrak edebilmiş değilim.
0
niye ama
(04.03.15)
bu kadar konu edilince moderasyon log'una bakip 240 kere silinmis cevabini gordum. silinmesine ragmen silinecek cevap girdigine gore ya umursamiyor demek ki.
0
compumaster
(04.03.15)
senelerdir burdayım herhangi bir problemim olmadı. kurallar belli, insanların moderasyonla takışması çok acaip. bu kadar demokrasi fazla bence. memnun olmayana kapıyı göstermek daha doğru.
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(04.03.15)
işini iyi yaptığı için battı insanlara.
edit: cokponcik, diğer moderatörler aktif durumda değil ki zaten. moderatif işlemlerin yarısından çoğunu hollow yapıyor tek başına. o yüzden göze batıyor.
0
xenophobe
(04.03.15)
ya bir de insanlar işini iyi yaptığı için batıyor herkese diyor ama farkında mısınız bilmiyorum tek moderatör o değildi.

birsürü moderatör var duyuruda ama kimse hakkında onun hakkında konusulduğu kadar konuşulmuyor. onun tavrından rahatsız olan birçok insan varsa da bu göz önüne alınmalı, işini iyi yapıyor ondan hep bunlar demek sadece kolayına kaçmak olur işin kanımca. sonuçta işini iyi yapıyorsa da sadece o iyi yapmıyor değil mi yani? bütün moderatörler tembel de bir o mu çalışıyor?
0
cokponcik
(04.03.15)
not: mea maxima'yı sevmem,entry'lerini ya da cevaplarını da okumadan geçerim. kendisini de mallar listesine eklemiştim zamanında.
ama bir insanın sadece "şu kadar duyuru sildi demek ki burayı önemsemiyor" sebebiyle atılması ağır geldi bana. bundan başka bir meselesi var mı bilemem. herkesin birbirine küfrettiği ya da başkalarını fikirleri yüzünden aşağıladıkları bir ortamda bu sebeple bir insanın atılmasını adaletli bulmadım açıkçası.
0
rakicandir
(04.03.15)
yanlışım varsa düzeltin ama duyurunun bozulması ifşalar yüzünden milletin birbirine yazması ve fakbadi bulma yerine dönmesiyle başladı. hoş hevesimiz kaçınca her şeye 'çok bozdu yea' diyo olabiliriz ama insanların faydalandığı sitenin trollenmesi, stres atma yerine dönmesi, esra erol muamelesi yapılması hepimiz için kötü oldu.
eskiden 1-2 cevap alırdım ama sorunumu çözerdim. şimdi 10 cevabın 8'i çöp oluyor. her soruda ufkum açılırdı şimdi nicklere göre okuyorum. adam duyurudan yattığı kızdan hiç zevk almadığını bile yazıyor yaf. sıcak duyurular diğer duyuruları geride bırakıyor.

ek: o değil de modlar compu abinin 16 cevabını 3 sorusunu silmiş. demek ki adaletli modlarımız var. iyi güldüm :D
0
🌸seksen9
(04.03.15)
giderse ekime kadar...
0
Sskywalkeremre
(04.03.15)
hollow'un kızağa çekilmesi normal, adamın nickinin altı dolmuş bir sürü ithamla, compu kodlarken kimin sildiğini görmememizi sağlayacak böylelikle kimse hedef gösterilmeyecek, kural hatası diyerek silinecek moderasyon tarafından artık o an kim eyleme geçirdiyse, hem aslında çöp olan "hollow derdin ne?" "hollow hadi bunu da sil" tarzı duyurulardan da arınmış olacak site.
0
devorgilla the gunslinger
(04.03.15)
symrna rahatlamıştır artık.. kankam benim ya bela okuya okuya arsız bela oldu
0
patr
(04.03.15)
böyle bir mecra için moderasyon şart. adamın işi burada kuralların işlemesini sağlamak. ülke olarak işini yapan veya yaptığı işi bizim için esnetmeyen insanları sevmediğimiz için günah keçisi ilan edildi. patron da haklı olarak sistem değişikliğine gidiyor.
0
master of orion
(04.03.15)
@compumaster,

bence script falan uğraşma bi vbulletin lisans satın al kur bi forum millet takılsın. duyurunun soru-cevap işlevi kalmamış artık. hele baş köşeye de aşk meşk kategorisi açarsın patladı gitti işte.

mea'yı uçurmanı da kınıyorum. ona sıra gelene kadar kimler var burada.
0
tescillimarka
(04.03.15)
açıkçası pek sallamadım. çünkü moderasyon işlemini işgüzarca yaptığına şahit olanlardanım.

moderasyon geneliyle ilgili fikrim de şu: yasal açıdan sorun çıkarabilecek vaziyetlerde zor duruma düşmelerini istememekle birlikte işi zaman zaman format fetişizmine vardırmalarını gereksiz buluyorum.
0
zgrydn
(04.03.15)
bu sitenin kuralları var. ona uymayınca sileceksin mantığı çok yanlış bir kafa. hiçbir yerde yazılı kurallar bire bir uygulanmaz. yorum katılır. anayasa, ceza hukuku vs. gibi kavramlar olmasına rağmen mahkemelerin olması, hakimlerin olması hatta daha üst mahkemelerin olması sebebi bu. aaa bak şurada şu yazıyor bitti diye bir şey yok. din bile dogmanın, sorgulamamanın allahıdır (garip oldu bu tabir), orada bile peygamber, hadis vs. gibi kavramlar var. kuralları mot-a-mot uygulamak görevini başarı ile ifa etmek değildir.

hollowlife birkaç cevabımı silmiştir. bunun 1 ya da 2 tanesi gayet silinmesi saçma gelen şeyler bana. tabii bunun için ekşi sözlük başlığına koştuğumu ya da duyuru açtığımı hatırlamıyorum hiç. bu kadar da abartmamak lazım. öyle herhangi bir kinim falan yok kendisine karşı.

ayrıca hollowlife ve troll'lerin cirit atması ilişkisini de çözemedim. hollowlife ile ilgili ara verme konusu birkaç saat önce geçti. ondan önce troll yok muydu sanki? bir ton troll var. şimdi hollowlife'ın olmadığı bu kısa sürede de sayıda öyle gözle görülür bir artış olmayacak. çünkü işi o değil. kılıfına uydurup trolleyen trollüyor yine.

neyse geri gelecek ve anonim şekilde devam edecekmiş zaten.
0
nawar
(04.03.15)
trollükle alakalı bir çift laf etmek isterim.. ben buraya 2 yıl önce ''hayırlı cumalar'' başlığı altında penisimin caps'ini koyduğum haftasonu duyurudan 3 hatunla yattım , sonrasında çeşitli zamanlarda yine koydum (caps'i) , yine '' happy ending '' ile sonlandı..
şimdi benim aklım şöyle çalışıyor -> ben caps koyuyorum uçurulma pahasına evet uçuruluyorum ama hatun düşüyor , amacım da tam olarak hatun düşürmek .. yani bu yöntem çalışıyor ! çünkü penis boyuna tav olup altıma yatmak isteyen bir sürü hatun var bu sitede .
şimdi ekmeğini yediğim için ben mi trol oluyorum ?
0
morta.c
(04.03.15)
Mea maxima 6000 cevap vermiş, 234 cevabı silinmiş. Bunun 4-5 senede gerçekleştiğini düşünürseniz o kadar da yüksek bir oran değil. Geri gelsin bence.

Ben anlatayım biraz. Hollowlife siteye verdiği emek, ayırdığı zamanla takdir edilesi, umarım maddi kazancı oluyordur, yoksa manevi bir tatmin sağlamadığını biliyoruz bu işten. Yüzlerce moderasyon aktivitesinden bir kaçı hatalı olabilir, bunlar da göz önünde olur elbette. Muhasebe gibi bu da, işini yaparsın kimsenin umurunda olmaz ne kadar emek harcadığın, tek hatanla şirketi batırırsın, medyada olay bile olur.

Ben ilk Duyuru'ya girdiğimde ilk günlerde çalıştığı iş yerine mühendis alımı ile ilgili bir duyuruda duyuru sahibi söz konusu kızın saç renginin leş olduğundan bahsetmiş, fiziksel özelliklerini eleştiriyor. Ben de saçına göre mi alacaksın bilgisine, tecrübesine göre mi diye cevap yazdım. Bu cevabım nedeniyle hollowlife beni uçurdu. Daha bir kaç gün olmuştu Duyuru'ya gireli ve bu hareketi nedeniyle gıcık oldum bu mod arkadaşa. Diğer modlara yazdım ve geri alındım ama gıcıklık baki kaldı. Arada öksürünce atabiliyorum ama gelip yine yapışıyor. Bakın kaç sene geçmiş üzerinden ama ilk izlenim önemli.

Duyuru'ya ilk girdiğimde kimseyle muhattap olmazdım, çeviri yapardım, excel sorularını yapardım, finansal soruları, ekonomi sorularını cevaplardım. Arkadaşların da bahsettiği çöp duyuruların ön plana çıkmasıyla, troll kişilerin fantezi dünyasında yaşamaya başladık. Modların bunların üzerine gitmesi gerekirken, "troll ama soruya cevap veriyo" şeklinde savundular.

Sitenin eski faydalı soru cevap haline gelmesi ya da ortalama forum haline gelmesi için iki farklı yönetim anlayışı olmalı, bu yönlerden hangisine gidileceği yine site yönetimine kalmış.

Sözlerime burada son verirken, gençlerin gözlerinden büyüklerimin ellerinden öperim. #çaredouchebag
0
[silinmiş]
(04.03.15)
geri gelecekmiş zaten, ekşiduyuru iç güvenlik paketi geçtikten sonra :{
0
neseranni
(04.03.15)
Ben de bir miktar fraise gibi yaklaştım. hollowlife herhalde taş çatlasa 4-5 cevabımı uyararak sildi, ben de sonradan fark ettim. Ancak insanlar bu kadar şey söylüyor ve her gün bir "hollowlife bugün ne yaptı" duyuruları açıyorsa durur bir düşünürüm.

Burada daha önce de söylediğim birkaç şeyi, fırsat bulmuşken tekrar da paylaşmak isterim.

-Kimin uçurduğunu görüyoruz, niye uçurduğunu göremiyoruz. Ancak tahmin edebiliyoruz der meister'da olduğu gibi. Bu da ne olduğunu anlamayı engelliyor. Örneğin, dün gece der meister'ın uçması, konu ile ilgisiz bir Kürt sorunu tartışmasına döndü. Böyle şeffaf olmayan durumlarda da en çok çalışan mod hakkında spekülasyona neden oluyor. Yönetim "Hak verdim ben ona" diyebilir, haklıdır da ama neye hak verildiğini bilmiyoruz, dünyadan haberimiz yok ve kendimizce tahmin yürütüyoruz. İnsan daha ne olduğunu ne olmadığını anlamadan uçuyor. Keşke bir newsfeed olsa, son uçanlar, uçma sebepleri, vb. açıklansa. Örneğin, mea 238 tane silinmişi var diye mi uçtu? Bu 238 tane ne kadar zamanda silinmiş? 238 moderasyon tarafından silinen mi, kendi kendine silinen mi? Belki buna standart birim bir kota konur, atıyorum ki "Yılda X defa moderasyon tarafından cevabı/duyurusu silinen duyuru sahibi uçar" diye. Ayrıca silinme sebeplerini de görebilirsek, dedikoduyu azaltmış oluruz diye üşünüyorum. Belki bu konuda temyiz bile olabilir. Çünkü mod da insan, az veya çok hata yapmış da olabilir. Hatta tek mod'a yüklenilmesi sıkıntı oluyorsa, bir uçma veya silme işlemi iki mod onayına bile tabii tutulabilir. İmkansız da olabilir bu durum, bilmiyorum. Ama en azından "Keyfe göre sildi" diyemeyiz iki kişi de onaylarsa.

-Bence en büyük derdimiz şu, 70. kere söyleyeceğim: Kurallar ve ispiyon gerekçeleri birbirini tutmuyor. Örneğin, 18+ duyuruları mea ispiyonluyor ve anında siliniyor. Oysaki kurallara göre sadece doğrudan link vermek yasak ama ispiyon listesinde "18+ içerik" gibi bir şeyler var ve buna göre de bir duyuru silinebiliyor. E kural olmayan bir şey neden ispiyon gerekçesi? Buna göre duyuru neye dayanarak siliniyor? Ya da geçen gün compumaster "Eskiden olsa bu duyuruyu yazamazdı, şimdi yazabiliyor" diyor. Ben 1.5 senelik bir kullanıcıyım, eski halini bilmem mümkün değil. Dolayısıyla buraya geldiğim anda öğrendiğim kültür ve teamül ile hareket ediyorum. Çünkü burada "Duyuru açılması sakıncalı konular" gibi bir liste yok, nereden bilebilirim? Ya kuralların ya da ispiyon nedenlerinin güncellenmesi ya da maddelerin açıklığa kavuşturulması gerek. Hem kültür ve teamülü kontrol altında tutmak hem zamanın getireceği değişime izin vermek, bunları yaparken de kuralları güncellemek çok zor bir iş, "Herkül'ün 12 görevi" ağırlığında iş ama bunlar olmadıkça da kurallar ve yürürlükteki sistem arasındaki açık büyümeye mahkum.

-Mod'lar arası aktiflik farkı var ama standart farkı da mı var? Bir mod bir cevabı silmezken, başka bir mod siliyor mu? Bunu da bilmiyoruz ama "hollowlife Nazi subayı gibi, diğerleri daha şeker" gibi kendi yorumlarımız var elimizde ancak. Haliyle hollowlife gazabına uğrayan biri çareyi başka mod'a sığınmakta buluyor.

Bana konuşmak kolay tabii ki, mod değilim, bir şey değilim. Dolayısıyla "Şu olsa ne güzel olur, bu olsa ne güzel olur" diye dolanabilirim. Ancak, yukarıdaki üç maddenin buradaki huzursuzluğun temel kaynaklarının çoğunu oluşturduğuna inandığım için söylemek istedim yeniden. Duyuru daha sıkı kurallara da sahip olabilir, daha esnek hale de getirilebilir; ne hale getirilirse getirilsin, mod-kullanıcı gerginlik ve rahatsızlığını bir şekilde azaltmak gerektiğine inanıyorum artık 2 günde bir bu duyurular açıldığı için. Belki biz kullanıcıların şımarıklığıdır, belki siz mod'ların Naziliğidir ama bir gerginlik ve sorun olduğuna inanıyorum.

Bu arada bir önerim de olacak. Daha önce stratejik danışmanlık asistanlığı ve moderasyonu tecrübem var. 100'den fazla çalıştaya katıldım, işi bırakmadan önceki son çalıştayları da yönettim. Aslında yönetim de isterse ve eğer gerçekten sorun olduğuna ve işe yarayacağına inanıyorsanız, bir yer ayarlayıp bunun üzerine kullanıcıları ve gelirlerse mod'ları toplayarak bir günlük bir çalıştay yaparak sonuçları raporlamak da isterim. Agaya beleş.
0
aychovsky
(04.03.15)
ayçoskiye katıldığımı söylemem lazım. içimde kalmasın dertliyim.
şurada en eski hesabım bu şu an kullandığım hesap, daha o zaman sözlükte çaylak idim, çaylak entarilerim onaylanmıyordu falan.. duyuru duyuruyken yazıyordum bununla tabii. nispeten sabıkasızdır bu hesap. atıldı. (bkz: atalet) anlamında atıl.

sözlük yazarı olarak kopup geldiğim ikinci hesabımla birinci haftasında falan engellendim. 7 sorum/duyurum vardı toplamda hemi de. cevapladığım başka sorularda da ne gibi bir nane yediğimi gerçekten hatırlamıyorum. zaten sorun da bu: uyarı yok, neyi yanlış yaptığım belli değil. uçmamak için ne kadar efendi uslu yazmam gerektiğini de bilmiyorum.

bu geçenlerde bir hesabım daha uçtu mesela, her zamanki gibi gidiyordum, ve yine ne gibi bir kırmızı çizgiyi geçtiğimi bilmiyorum. elbet haklıdır uygulama, usulüne uygundur ama ben bilmiyorum..

tabii samimi sohbetlerin sevilen bir siması olmadığımdan arkamdan dönsün kampanyaları başlamadı. herkes kadar dalga geçip, herkes kadar trolleyip, herkes kadar shitposting yapıp, aklımın erdiği birkaç teknik meselede olabildiğince ciddi takılarak ve bol bol spor yapma tavsiyesi vererek geçirdiğim güzel günlerim bitti.

ama hala ne bok yedim de banlandım bilmiyorum lan!
0
kargn
(04.03.15)
Ben o konuda çok kirginim kendisine
0
Frederick Co
(04.03.15)
hollowlife konusunda halen kanımsanmayan şeyler var. kendisinin kötü niyetli biri olduğunu düşünmüyorum. oran olarak genelde doğru kararlar veren birisi. fakat o yaptığı %10 yanlış %90'ın önüne geçiyor. kendisi takıntı derecede bazı kuralları abartılı uyguluyor veya bilgisi olmadığı konuda gereksiz yere cevap silebiliyor. geyik denilen insanların bu platformda eğlenerek vakit geçirmesine karşı bi tutum sergiliyor. "neden" diye bunları sorması lazım kendine.
0
widee
(04.03.15)
faydalı adamlar uçuruluyor ondan sonra duyuru neden bozdu? bozar tabi, sorulara cevap verecek adam kalmadı ki. birisi uçurulurken kişinin geçmişi göz önünde bulundurulmalı, "aha kural ihlali yaptı hemen kellesini uçurun!" yaklaşımı çok yanlış. nice faydalı insanlar gitti buradan, o yüzden sorduğumuz sorulara eskisi kadar tatmin edici cevap gelmiyor.

yazdığım cevap yanlış anlaşılır da uçurulurum diye çoğu zaman cevap yazmaktan çekinip özel mesaj atıyorum, düştüğümüz hallere bakın.
0
tolga asp
(04.03.15)
@tolga katılıyorum valla. ama modlar insanları tanımadığı için, olayların öncesini bilmediği için son resme göre yorum yapılabiliyor.
hoş belki de öyle olması lazım. trollse beslememek, hakaret eden kişiyi sadece modlara şikayet ederek çözüm bulmak lazım. yine de insan bazen kendini tutamıyor tabi. kötü tanınmak istemiyor. nicklerimizi anonim olmak için değil kişiliğimizi göstermek için kullanıyoruz.
0
🌸seksen9
(04.03.15)
Hollowlife ı seviyorum ben lazım böyle insanlar yanlışlarıda var ama hatasız kul olmaz
0
basond
(04.03.15)
Selam,
Bir anımı paylaşmak istiyorum.
Bir gün bir duyuru açmış, bir soru sormuştum. Önemli bir konuydu. Tabii herkes için kendi konusu, sorusu önemlidir, itirazım yok. Ama geyik değildi ya da siteye, kullanıcılara zarar verici bir içerik değil aksine normal düz, cevap bekleyen, cevabını bilmediğim ve öğrenme ihtiyacı içinde olduğum bir konu ve soruydu. Birkaç cevap geldi, yeterli değildi.
Sonra 2 gün sonra aynı soruyu tekrar sordum. Cevaplar tatmin edici gelmediği için yineliyor olduğumu da belirttim. (Oysa ki 3 gün beklemek gerekiyormuş, benim aklımda 2 gün diye kalmış) Ve bu sorunun altına da bir takım cevaplar gelmiş. Ancak ben henüz bu cevapları okuyamadan sorum kural ihlali sebebi ile silinmiş.
Uygulama doğru mu? Doğru. Bunu silen insana "hatalı" denebilir mi? Hayır. Peki o soru silinmeli miydi? Yine hayır. Niye? Çünkü "Bir kural ya vardır, ya yoktur" şartı o kuralı her koşulda ve herkes için uygulayabiliyorsan geçerlidir. Belli sebeplerden (hepsine yetişememek, gözden kaçabilme ihtimali vs gibi) herkese ve her duruma uygulayamıyorsan o zaman insiyatif devreye girer. İnsiyatifin doğru uygulanması da, muhakeme yeteneğine ve o kuralın niye konmuş olduğunu anlamaya bağlı.
Ben şundan çok emindim ki, o anda o moderatör siteye girip sorumu ön sayfada gördü, cevap gelmediği için yineliyor olduğumu okudu, sonra bir önceki duyuruma baktı ve 3 gün kuralına uymadığımı da görerek duyuruyu sildi.
Yoksa ben ne 2 gün içinde soruyu yineledim diye duyuruyu pisletmişim, ne başka bir şey. Zaten 2 günde kaçar kaçar soru açılıyor, biliyorsunuz. Silinmeyebilirdi.

Compumaster ne diyor, kuralları beğenmiyorsanız bana gelin, uygulayana değil. Ancak burada işte dediğim insiyatif mevzuu devreye giriyor.
Çünkü o kurallar bir makina ya da logaritma eşliğinde uygulanıyor ya da kontrol ediliyor değil. Görebildiğine karşı uygulayacaksan o zaman yaptığın iş bir amaca hizmet etmeli. Bir sebebi olmalı yani ve bu sebep "çünkü kurallarda öyle yazıyor" şeklinde geçiştirilemez. Kuralları "okuyabilmek" de lazım. Neyse gereksiz uzattım.

Zaten çok sonraları fark ettim ki, olay tamamen aktif bir moderatör olduğunu gösterebilmek. Yoksa bana hiç kimse kalkıp niye 8 ay önce verdiğim bir cevabın siliniyor olduğunun açıklamasını yapamaz. "Moderatör bana taktı" durumu olmayacağına göre.
Ben bu beni rahatsız eden konuları, o şimdi hatırlamayacaktır ama, compumastera aktarmıştım. Bana özetle cevabı şuydu: "Moderatör aktivitesi artırmak için cevap/duyuru silindiğini düşünmüyorum. Herkesi memnun etmek mümkün olamaz."

Oysa ki ben adım kadar eminim, burada tek derdi "siteye girmişken, biraz cevap/duyuru sileyim" olan moderatörler var. Görev gibi yani. O okuması zor bi grafik var ya, oradaki alanını genişletebilmek için. Kuralına uydurarak. Bu kötü bir şey.
Yoksa zaten moderatör denen insan sevilmemesi beklenen biridir, çoğunluk seviyorsa orada bir yanlışlık vardır. Kötü polistir. Ve evet herkesi memnun etmek mümkün değildir, ne kurallarla ne de uygulanış şekilleriyle.
Buradaki sorun başka.
Ama çok önemli mi? Değil.
Her yerde olduğu gibi burada da, hak ettiğimiz şekilde idare ediliyoruz.
Beğenmeyen de durmuyor. Devir böyle bir devir artık.
0
iz
(04.03.15)
Moderasyonun anonim bir hale getirilmesi amacıyla yapılmış olarak görüyorum bu hamleyi. Eh, bu kod düzenlemeleri yapılınca sorun kaldığı yerden devam edecek.

Benim hollowlife'la herhangi bir problemim yok. Şu ana kadar herhangi bir duyurumu silmedi, farklı modlar tarafından silinenler de haklı gerekçeler taşıyordu. Ancak aychovski'nin dediği gibi eğer sürekli bununla ilgili duyurular açılıyorsa bir durup düşünmek gerek.

Ben yaklaşık 1 yıllık duyuru kullanıcısıyım, daha önce irili ufaklı sorular sormak için girsem de düzenli takip sürem bu kadar. Dolayısıyla eskiden nasıl olduğunu da tam olarak bilmiyorum ama şu anki tablodan kesinlikle rahatsızım. "Ayrıl coco." geyiklerinden gına geldi mesela. Ya da "nasılsınız, napıyorsunuz, iyi misininiz" yazıp, buralardan kadın duyurucuları taciz etmeye çalışanlar (böyle niyetleri olmayanlarla bir derdim yok) fiziksel şiddet dürtülerimi dürtülüyorlar. Özelden hakaret eden kişilere herhangi bir yaptırım uygulanmaması, bilhassa bu mesajı ifşa edenin uçurulması da ciddi bir sorun.

Bir başka mesele daha: sözlükten uçan buradan da uçurulmuş sayılıyor zira yazarlar sadece sözlük aracılığıyla girebiliyorlar duyuruya. Ancak kişilerin sözlükte yaptıkları (şu trolllerin girememesi anlaşmasını hariç tutuyorum) duyuruyu bağlamamakta. Duyuruda sıkça takip ettiğim bir yazar arkadaşı önce burada linç eden, buradan uçurulduktan sonra ise hakaretlerine kaldığı yerden sözlük üzerinden devam eden bir "yazar", burada yeni bir nick alıp yola devam edebiliyor ve herkes de kendisinin kim olduğunu biliyor. Yav arkadaş ekipten bir kişi de durup düşünmüyor mu bu kadının tacizcisiyle aynı ortamda olmaması gerekiyor, birşeyler yapmasak mı diye? Bunun adı sorumsuzluktur. Reklam, geyik, kavga gibi sebeplerden insan uçurulabilir, farklı nicklerle geri de dönebilir belki. Ama tacizin ve bilhassa bir kadına kadınlığı üzerinden edilen hakaretin bu konuda çok daha farklı bir kriter olması gerektiğini savunuyorum.

Böyleyken böyle.
0
sevgikusunkanadinda
(04.03.15)
@cigerdelen

mea maxima'nın kişisel özellikleri hakkında söylediğine katılıyorum. dediğim gibi zaten bu yüzden onun yazdıklarını görür görmez geçiyorum. fakat o insanın o özelliklerle yazabilmesine izin veren yine buradaki kurallar. bundan daha garip olan şey eğer mea'nın atılma sebebi gerçekten buysa -ki compumaster öyle olmadığını söylüyor- douchebag'in 07:19:43'te yazdığı istatistik de bence göz önüne alınması gerekiyor.
-kendi girdilerini silmekle uçurulmak arasında bir ilişki mi var?
-eğer varsa bu neden kurallarda belirtilmemiş mesela?
-yoksa mea neden uçuruldu?

bence mea'nın gelmesi en doğrusu.
0
rakicandir
(04.03.15)
öncelikle hollowlife'ı kadın sanıyordum çok yanılmışım :)

sonrasında kurallardan yanayım. bir yerde kurallar varsa uyulması, uymayanlara ise gerekli cezaların verilmesi taraftarıyım. tabii ki karar mercinin bir üsttü olması ve savunma ve itiraz hakkının saklı olması şartıyla. kendisiyle yahut sözlükten yahut duyurudan herhangi biriyle bir husumetim veya savaşım olmadı. olmaz da. gitmesine üzüldüm gelirse sevinirim.
0
kakao
(04.03.15)
yahu adam beceriksizdi. yaptığı işle milleti çileden çıkartıyordu. buradan çekip giden milyon tane kaliteli insan var. olan 2-3 tane bilgiye ücretsiz ulaşacak kullanıcılara olucak.

yazık, mantaliteye bak ya.
0
azerithan
(05.03.15)
(5)

yurt disindan gelen para- western union

aksi kanitlanmadikca cocuktur
Almanya'dan western araciligiyla yollanilan paranın gelmesi ne kadar sürer Ağalar bilen var mı?
Almanya'dan western araciligiyla yollanilan paranın gelmesi ne kadar sürer Ağalar bilen var mı?
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(03.03.15)
yarım saat kadar
0
bryan fury
(03.03.15)
Gercekten mi ya ptt'nin sayfasinda 10 güne kadar diyor
0
🌸aksi kanitlanmadikca cocuktur
(03.03.15)
herhangi bi western union isareti gordugun bankaya gir, kagıdı doldur paranı cek. western ın olayı o zaten
0
bryan fury
(03.03.15)
bence WU'nu mümkün mertebe PTTden alıp göndermeyin, ailemin evine en yakını PTT ama ne zaman denesem adamların sistemlerinin çalıştığına daha şahit olmadım...sanırım altyapısı zayıf.
gidin çok kalabalık olmayan bir bankadan halledin ben en son finansbanktan almıştım mesela
0
niye ama
(03.03.15)
Sisteme kayıt olduğu anda gelir. yarım saat bile sürmez. PTT'yi boşver bankalardan al.
0
harzem
(03.03.15)
(5)

m e l t e m nickli yazara ulaşmam gerek

crimson king
ek$i'de kayıp, burada da mesaj atılamıyor. Allah'ının seven üstüme @ atsın.
ek$i'de kayıp, burada da mesaj atılamıyor. Allah'ının seven üstüme @ atsın.
0
crimson king
(03.03.15)
Yeni bi nick aldı o diye hatırlıyorum ama yeni nickini bilmiyorum.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(03.03.15)
krem peynir +1
hatta nikimi değiştiriyorum gibi bir duyurusu vardı belki aramalarda çıkar
0
niye ama
(03.03.15)
evet, yeni nickim bu. hayırdır inşallah?
0
whimsical
(03.03.15)
eski nike ne oldu?
0
titiraprap
(03.03.15)
@titiraprap
sıkıldım ondan, sildim duyuru hesabımı. sözlüğe de girmiyorum zaten. artık hesabım bu. duyuru da açmıştım buna dair, tabi 2-3 ay sonra otomatikman siliniyor duyurular (soru olmadıkça)...
0
whimsical
(03.03.15)
(8)

nereden çıktı şimdi bu yurtdışında tıp düzenlemesi?

oddyseus
Ailem yurtdışına taşındığı için Türkiye'de üniversitemi bıraktım. Onlar yurtdışına gitmişken ben de yurtdışında okuyum dedim ve tıp okumaya karar vermiştim. Yeni bi düzenleme gelmiş galiba yurtdışında tıp okumak isteyenlere o senenin sıanvında ilk 40 bine girme şartı vs koymuşlar. İyi de ben sınava
Ailem yurtdışına taşındığı için Türkiye'de üniversitemi bıraktım. Onlar yurtdışına gitmişken ben de yurtdışında okuyum dedim ve tıp okumaya karar vermiştim. Yeni bi düzenleme gelmiş galiba yurtdışında tıp okumak isteyenlere o senenin sıanvında ilk 40 bine girme şartı vs koymuşlar. İyi de ben sınava bile kaydolmamıştım. Şartlar arasında yoktu. Önceden üni kazandığım için direk gidebilecektim. Şimdi bu yeni haber sadece diploma kısmını mı ilgilendiriyor? Yoksa denkliği önemsemeden gitmek isteyeni de mi göndermeyecekler? Zaten Türkiye'ye geri dönmeyeceğim ki denklik falan umrumda değil.

Hayır gideceğim yerde adamlar zaten gel kardeşim lise diploman var diye almıyolar ki. Adaletsizliği engellemek için kendi öğrencileriyle denk bir sınava sokup ona göre kabul veriyorlar. Hatta gideceğim üniye benim danışmanın gönderdiği 4 öğrenciden 4'ü de oradaki hazırlık sonu tıp yeterlilik sınavını geçemediği için geri dönmüş. Danışman bile uyardı emin misin oraya gitmek istediğin vs. diye. Ben bunları göze alıyorum ünimi bırakıyorum. Benim oraya gitmemi engelleyebilirler mi?

Asıl sorun şu ondan bahsedeyim. Şimdi ben üniversite sınavına 2013'te girmiştim. Ve ona girmem gideceğim üniversiteye kabul ve diploma konusunda denklik için yetiyodu.(bir de oradan dönünce mülâkata ve yazılı sınava sokuyorlardı Türkiye ile eş değer eğitim almış mı diye.) Ben de sınava kayıt yaptırmadım çünkü gerekmiyordu. Ben de boşuna kayıt parası vermedim ay olmuş ocak.

Hadi diyelim sorumsuzluk ettim tamam ben sınava kaydolmadım da sınava 20 gün kala böyle bi şey çıkartıyorlar ve 2015-2016'dan itibaren geçerli. Ben zaten kayıt yaptırmış olsam bile hazırlıksız olacaktım bunların sınavına.

Şimdi sorum şu haberlerdeki gibi bu yeni yönetmelik beni kapsıyor mu? Dediğim gibi gerekli şartları sağladığım için sınava kaydolmadım. Ama beni ilgilendiren dönem için sınav şartı getiriyorlar hem de son anda. Bu saçmalık değil mi? Doğrudan benim en az 1 senemi yemiş oluyor bu yeni yönetmelik.

Şu an tek umrumda olan denklik olmasa da gidebiliyor muyuz? Yani bu askerlik vs olayı için yök tanıması üstüne bir de denklik gerekmiyor değil mi? Tamamen diploma ile alâkalı bir durum?

Edit: Gitmemizle ilgili(denksizliğe rağmen), askerlik vs bir sorun çıkmıyosa karara saygı duyarım yine de. Sonuçta adamlar o kadar çalışıp edip ilk 5-10 bine girip yerleşiyorlar tıpa. 40 bin şartını aramak çok normal bir durum ama benim durumumda olanları(şartları yeterli olduğu için kayıt yaptırmayanları) mağdur duruma getiriyor.
0
oddyseus
(03.03.15)
Bence dönüp de tr de iş yapma üzerine.
0
indescribable
(03.03.15)
indescribable, umarım öyledir. ama öyle olsa bile benim gibi olanlara haksızlık değil mi? düşünsenize bir kere 180'i geçmiş ol yeter diplomanı al gel burada seni sonra sınava sokalım diyor yönetmelik. adam daha önce sınava girmiş geçmiş ona güvenerek kaydını yaptırmıyor. sonra bi anda hiçbi şey yapamayacağı bi sistem çıkıyor. hayır napsaydık yani yönetmeliğe göre şartları taşıyoruz. Sırf ilk 5-10 bine girmiş olanları onurlandırmak için bir de ygs'ye mi çalışsaydım. Sistem yok kardeşim gerek yok diyo yapmıyoruz. Yazın getirseler anlarım da sınav kaydı bitmiş bir de üstüne sınava 20 gün kala çıkıyor ve o sınav dönemini etkiliyor. E oha artık. Neyse ben dönmeyeceğim nasılsa gidebilyim de umrumda değil ama Türkiye'ye dönmeyi düşünüp benim durumumda olanların vay haline.
0
🌸oddyseus
(03.03.15)
bir ülke, başka bir ülkede alacağın eğitimin koşullarını belirleyebilme gibi bir hakka sahip değil. Diğer ülkeden alınmış eğitimin kendi eğitim sistemi içindeki konumunu belirleyebilme hakkına sahip. Haliyle sen eğitim alabileceğin kurumun talep ettiği koşulları karşıladığın sürece, başka bir ifadeyle senin girmek istediğin okul tc'nin sınavına girmeni istemediği takdirde(saygın okullar istemez) istediğin gibi gidersin.
0
rygard
(03.03.15)
rygard, aynen hocam adamların istediği şey lise diploması zaten kendi sınavları var başka ülkenin sınavını istemiyor kendi yeterlilik sınavına sokuyor. giderken elçilik, öğrencilik durumu vs sorun çıkmayacaksa sorun yok diploma denkliği umrumda değil. Ama benim durumumda olup Tr'ye dönmeyi düşünenlerin vay haline. Tamam getirsinler yönetmeliği bi şey demiyorum ama daha önce sınava hiç girmemişlere getirsinler. Adam ona güvenerek girmedi belki.
0
🌸oddyseus
(03.03.15)
Yalnız haberde dünyadaki en iyi ilk 500 universite siralamasina girenler hariç diyor. Sizin basvuracaginiz üniversite bu sıralamada mi bakın isterseniz.
0
gusano
(03.03.15)
Giderken de muhatap olacağın tc kurumlarının çok da bir esprisi yok zaten. Dönme fena yaparım mı diyecek, ne diyecek? Vizeyi veren el oğlu, eğitimi veren el oğlu.

Bu arada tıp diplomalarının denkliği hep problemliydi, yeni bir durum değil pek. Çoğu doktor da haklı buluyor bu durumu eğitim içeriklerini gerekçe göstererek. Bilgim yüzeysel olduğu için gerçekten haklılar mı değiller mi emin değilim ama çok tercih edilen bir durum olmadığını biliyorum tıp lisansı eğitiminin yurt dışında olmasının (lisans üstü için çok sorun olmuyor haliyle)
0
rygard
(03.03.15)
hocam bu ülkede "haksızlık değil mi" sorusu çok naif kalıyor, maalesef
adamlar öğrenciler 4. sınıftayken polis akademisini kapattılar geçenlerde farkında mısınız?
dönmeyi düşünmüyorsanız, boşverin, gidin okulunuzu okuyun. haksızlığa uğrayan kişi sayısı azdır onlar da kimsenin umru olmaz...durum bu.
0
niye ama
(03.03.15)
türkiye'deki doktorları görmüyor musun ne işin var türkiye'de diplomanı yök denk olarak kabul etse bile gözünüzü seveyim etmeyin de. kal dışarıda düzgün bir hayatın olsun.
0
argent dawn
(03.03.15)
(8)

bircogumuzun farketmedigi ama yasam kalitemizi dusuren seyler nelerdir?

mayeskuel
karnim agriyor, param yok, evde sikildim vs..bence gereksiz o kadar seye kafayi takiyoruz; ama bence sunlari unutuyoruz. mesela yedigimiz seyler ve yerlerle ilgili bir problem olursa sanirim sadece fizyolojik degil psikolojik olarak da etkileniyoruz, ayni sekilde tuvaletimizi tuttugumuzda da bence b
karnim agriyor, param yok, evde sikildim vs..bence gereksiz o kadar seye kafayi takiyoruz; ama bence sunlari unutuyoruz.

mesela yedigimiz seyler ve yerlerle ilgili bir problem olursa sanirim sadece fizyolojik degil psikolojik olarak da etkileniyoruz, ayni sekilde tuvaletimizi tuttugumuzda da bence biseyler oluyor. keza giydigimiz kiyafetler cok darsa yada oturdugumuz pozisyon cok tersse gene psikolojik olarak uzun sureli etkisi oluyordur bence.

neler ekleyebiliriz? ne dusunuyorsunuz?
0
mayeskuel
(01.03.15)
hava ve gürültü kirliliği
geçen bir AB çevre raporunda gördüm avrupada yaşam süresini 5 yıl kadar kısaltıyormuş -tam rakamları unuttum ama öyle bişiydi- artık bizim büyükşehirlerde nasıldır durum siz düşünün.
0
niye ama
(01.03.15)
radyasyon.

cep telefonları, bilgisayar ekranları, avmler... her yer radyasyon dolu.
haliyle yorgunluk ve baş ağrısı...
psikolojik olarak insana sinir veriyor en basiti.
0
sansar
(01.03.15)
televizyondaki kavga gürültülü diziler, tartisma programlari. televizyondaki gerginlik senin oturma odana da taşıyor.
0
jaygatsby
(01.03.15)
Nefes almak ya. Burnunda deviasyon varsa hayat işkence bildiğin. En önemli şey nefes almak.
0
equine
(01.03.15)
tahıl yemek. hm fizyolojik hem psikolojik etkiliyor. bırakınca farkı anlıyor insan.
0
godsparticle
(01.03.15)
Yakınlarda olan inşaat sesi acayip canımı sıkıyor ben nereye gitsem peşinden geliyorlar :(
0
indescribable
(01.03.15)
kişisel olarak;

üst komşu.

genel olarak;

her gün artık görmeye ve duymaya alışkın olduğumuz berbat haberler, cogu elektronik aletler, iyi insanların git gide azalması, çevre faktörü, insanlarla olan iletişimsizlik, uyku problemleri, sürekli dışardan beslenmek, spor yapmamak, kendini önemsememek.

bunlar büyük etken.
0
hain kostokk
(01.03.15)
pasif içicilik - zorunda mıyam?
0
bass solo take one
(01.03.15)
(9)

Balık üstüne yenebilecek güzel Tatlı önerileri

loveinaflipbook
evet, elinizi klavyeye doğru "tahin helvası", "tahin helvasııııı" veya "tahin helvası +1" yazmaya koşarken görür gibiyim. ama o zaten cepte, çocukluğumuzdan beri bilinen bir Türk gerçeği.ben ise bu duyurumda başka alternatifler arıyorum, gerçekten denenmiş ve memnun kalınmış alternatifler. nelerdir
evet, elinizi klavyeye doğru "tahin helvası", "tahin helvasııııı" veya "tahin helvası +1" yazmaya koşarken görür gibiyim. ama o zaten cepte, çocukluğumuzdan beri bilinen bir Türk gerçeği.

ben ise bu duyurumda başka alternatifler arıyorum, gerçekten denenmiş ve memnun kalınmış alternatifler. nelerdir size göre?

önerileriniz karnımı acıktırabilir o yüzden tikler geç gelebilir afdsşlf

şimdiden teşekkürler!
0
loveinaflipbook
(28.02.15)
Olsun klasiği bozmayalım

Tahin helvası ahaha

Ama hiç yemedim şaka gibi
0
indescribable
(28.02.15)
kosun lan mevzu var
(28.02.15)
sıcak helva da olur güzel gider..
0
hosein
(28.02.15)
ben akşam balık yaptım helva konseptine uydum ama irmik helvası yaptım :P tüm menü sağlıklı yemekten geçilmiyordu tatlıda azcık fark olsun dedim, dondurmalı servis ettim havalar da mis gibi zaten. oldu bence.
0
niye ama
(28.02.15)
niye ama +1
0
mesgul ve huzursuz
(28.02.15)
şu güzel oluyor; www.koska.com
0
rygard
(28.02.15)
Ben kabak veya ayva tatlısı diyorum. Un helvası da olabilir.
0
kaymaktutmayansicaksut
(28.02.15)
Baluğun üstüne helve yiyecesunki baluk öldüğuni anlasun denilen helva irmik helvasıdır. Pekte güzel gider sütlü yada sütsüz.
0
Tears of Devil
(28.02.15)
* Lor Tatlısı
* Peynir Helvası
* Şambali
0
kill_them_all
(28.02.15)
(9)

elektrikte üçlü tarife

sta
bu elektrik üçlü tarifesini biz seçioruz değil mi? ben bu tarifede miyim yoksa tekli tarifede miyim nasıl öğrenebilirim? ps: 3 lü tarife=akşam 22 den sonrasının daha ucuz olduğu tarife
bu elektrik üçlü tarifesini biz seçioruz değil mi? ben bu tarifede miyim yoksa tekli tarifede miyim nasıl öğrenebilirim?
ps: 3 lü tarife=akşam 22 den sonrasının daha ucuz olduğu tarife
0
sta
(26.02.15)
onun zaten standart olması lazım ki? yani değişmediyse, eskiden öyleydi hep.
0
loveinaflipbook
(26.02.15)
yok eskiden beri kendin seçiyorsun standart değil. ben öyle biliyorum. yanlış mıyım?ibir de zaten eski sayaçlardan varsa bu üçlü tarife kullanma olasılığın yok anca yeni elektronik sayaçlardan olması lazım.
0
🌸sta
(26.02.15)
kendiniz seçiyorsunuz. faturanızda gündüz, puant, gece sütunlarındaki çarpan kısmına bakın, eğer hepsi 1.000 ise tekli, değilse üçlü tarifedesiniz demektir.
0
diabolus79
(26.02.15)
3 lü tarifede ayrı yazar
1.bp.blogspot.com
0
merhum
(26.02.15)
haydaa ben de hep standart o olay diye hiç kurcalamadım. bazen çamaşır, bulaşık vs için akşam 10'dan sonrayı bekliyorum aciliyeti yoksa sırf bu sebepten. acaba değil miyim? kıllandım bak şimdi, eve gidip faturama bakayım...
0
loveinaflipbook
(26.02.15)
faturada "tek zamanlı mesken tarife" yazıyor tek zamanlı tarifedeysen
0
niye ama
(26.02.15)
imgur.com
fatura bu. en yukarıda tek zamanlı mesken tarife diyor ama aşağıda üçlü tarife gibi farklı rakamlar var. hangisi bu durumda?
0
🌸sta
(26.02.15)
faturan tek zamanlı, sana üç zamanlı olarak tüketim verini veriyor ancak çarpanı aynı olduğu için tek zamanlı oluyor.
0
hosein
(26.02.15)
anladım. teşekkür ederim.
0
🌸sta
(26.02.15)
(23)

Ev yoğurdu vs. Market yoğurdu

mornie
Eskiden annemin yaptığını ağzıma bile süremiyordum ama son zamanlarda her gün yiyorum diyebilirim. Şu an market yoğurtlarını yiyemiyorum. Tatsız geliyor. Siz hangisini seviyorsunuz?
Eskiden annemin yaptığını ağzıma bile süremiyordum ama son zamanlarda her gün yiyorum diyebilirim. Şu an market yoğurtlarını yiyemiyorum. Tatsız geliyor.
Siz hangisini seviyorsunuz?
0
mornie
(25.02.15)
Ben ev yogurtlarini yiyemiyorum ya. Annen yillardir yapar ki herkes cok güzel oldugunu soyler; ben yiyemem. Yoksa tabii ki ev yogurtlari daha sağlıklı.
0
fraise
(25.02.15)
benim yediğim ilk yoğurt ev yoğurtudur, evde hep ondan vardı ona alıştım; o yüzden ev yoğurdu seviyorum. onu yerken hazır yoğurt sevmezdim hiç ama sonra evden ayrılınca hazır yemeye alıştım, onu da yiyorum. tercihim ev yoğurdundan yana ama, ekşi ekşi negzel.
0
baba jo
(25.02.15)
ev yoğurdunu daha çok seviyorum ama 1 kere denedim beceremedim cıvık oldu mayası tutmadı sanırım.market yoğurdu resmen şekerli gibi geliyor bana, tatlı hissiyatı alıyorum.
şuraya bi de yoğurt tariflerinizi yazsanız ne güzel olur :(
0
neferkitty
(25.02.15)
marketten aldığımız günlük sütlerden yapıyoruz. daha lezzetli geliyor. annem mayalayacağı zaman bunu fırında yapıyor (fırın çalışmıyor tabi, sadece ısıyı hapsetsin diye kullanıyor). yoğurdumuz cıvık da olmuyor.
0
zgrydn
(25.02.15)
@neferkitty
Benim bildiğim normal mayalıyor. Yalnız mayası önemli. Mesela market yoğurtlarından koyuyor annem. Bazen hafif market yoğurdu tadı olabiliyor. O yüzden her markayı kullanmıyoruz.
Süt ise market sütü değil. Bizim fırıncının oğlunun inekleri var. Ondan alıyoruz büyük ihtimal sütle de alakalı.
0
🌸mornie
(25.02.15)
@Sour
Bir sefer öyle denedik çok ekşi oldu. Market yoğurduyla gerçekten harika oluyor. Senin dediğin gibi de denedik kalan yoğurt ekşiyince olmadı. Birde haftada iki kere alsakta bazen süt gelmeyebiliyor öyle olunca eski yoğurdu bekletemiyoruz. Ekşiyor. Yani süt olunca senin dediğin gibi. Eski yoğurt ekşirse market yoğurdu.
0
🌸mornie
(25.02.15)
ev yoğurdu tercihim. birkaç kez yapmayı denedim çoğu tutmadı 1-2 tanesi tuttu. çoğunluğu tutmayınca vazgeçtim yapmaktan :( şimdi yörsanın ev tipi yoğurdu var ondan alıyorum.

yorsan.com.tr
0
sta
(25.02.15)
anne yogurdunu sevmiyorum. 2-3 aydir pazardan "kese yogurdu" aliyorum. yemeden once sulandirilip yeniyor, tadi cokeyi
0
fallopian
(25.02.15)
Ev yoğurdu... Hem mis gibi sağlıklı :) (Ama üşeniyom bi süredir)
0
lcha
(25.02.15)
annem yapıyor kendisi bizde iken, cıvık oluyor sevmiyorum. yarım yağlı market sütünden yapıyor, günlük süt alalım ondan yap diyorum olmaz diyor. market yoğurdu alıyorum ben de.
0
inheritance
(25.02.15)
ben market yoğurdunu ilk kez 14 yaşında yurtta "gördüm" daha önce yoğurdun marketten alınan bir şey olduğunu bilmiyordum :P yiyemedim de
31 yaşındayım hala yiyemiyorum, farklı denediklerim de oldu yine yiyemiyorum belki bazılarını çok az
anlaşılacağı üzere ev yoğurdu forever
0
niye ama
(25.02.15)
Süt iyiyse ev yoğurdu 10 numaradır. Marketten alınana yoğurt demek hata.
0
arnold schwarzeneger
(25.02.15)
ev yoğurdunu ağzıma sürmem, kıvamsız, ekşi çirkin birşey. market yoğurdu her türlü kazanır bu karşılaştırmayı.
0
kuzey li
(25.02.15)
ev yoğurdu akar, düzgün süt alabileceğin bi sütçün varsa tabii. markettekilerin adı yoğurt.
0
bay b
(25.02.15)
@sour birkaçı düzelttim. diğerlerinde anlaşılmayacak bişi yok senin anlayışsızlığın olmuş.
0
sta
(25.02.15)
hadi canım git işine :)
0
sta
(25.02.15)
tabi ki de ev yogurdu.
konusu acilmisken sorayim, ben de deneyecegim de. yogurdu dinlendirirken kullanacagimiz kap, cam yayvan kap mi olacak? vakumlu kapakli soyle bir sey olur mu? www.a101.com.tr
yoksa kapakla cam kap arasindan hava girebilmeli mi?
0
jimicik
(25.02.15)
Ev yoğurdu yapılırken kullanılan süt bildiğiniz market sütüyse çok da fark etmiyor esasında hangisini yediğiniz.
0
angelus
(25.02.15)
@jimicik
Benim annem kavanozlara bile koyuyor. Hatta onlar daha da güzel oluyor diyebilirim. Büyük kaptaki yoğurt bir süre sonra sürekli kaşıklanıp kullanıldığından sulanıyor. Kavanozda öyle bir sorun olmuyor.
Soruna gelirsek bence olur. Benim annem her şeyi kullanıyor. Yalnız iyice sarman lazım. Annem kat kat kocaman bir yumak yapana kadar sarıyor.
0
🌸mornie
(25.02.15)
kendi yoğurdunuzu yapmanın üstünlüğüne inanan birisi olarak ben de araya kaynamak istedim bir konuda belki bilen cevaplayan güzel linklere-videolara vs. yönlendiren olur.

Şimdi, market-hazır yoğurtların içinde çeşitli maddeler var deniyor süt-yoğurt mayası haricinde. Markette elimi hangi yoğurda atsam o maddelerden hiç biri yazmaz, inanın hangi maddeler olduğunu merak ediyorum, bir markanın yoğurt yapım aşamalarını anlattığı şeffaf bir video falan varsa paylaşın da biz de öğrenelim. İkinci olarak daha önce bu ortamda ben de sormuştum şu köy tipi yoğurtları, diğerlerinden farkı ne oluyor ya da tava yoğurtları falan, bunların arasında yapım aşamasında hangi farklı maddeler kullanılıyor ya da hangi farklı süreç işliyor da o hali-o adı alıyor.

EK: şöyle bir yabancı örnekle soruyu biraz somutlaştırayım, İngiltere'nin bilinen marketlerinden Tesco'da bizim yoğurdumuza yakın Greek Style yoğurda baktığımda www.tesco.com içindekilerin neler olduğu ve 100 gr içeriğinin yağ oranı falan belli, şimdi böyle bir market yoğurdunda sadece süt kullanılmadığını mı düşünmemiz gerekiyor içindekilerde sadece süt yazmasına rağmen, bunun denetimi zartu zurtu oluyordur muhtemelen, bizim ülkemizde de bu kadar detaylı bilgilendirme olmasa da süt ve yoğurt mayası göruyoruz içindekilerde, bununla ilgili denetimlerin yapılmadığını tüketicinin kandırıldığını falan mı düşünüyorsunuz ya da düşünmemiz mi lazım her ürünü bu şekilde?
EK2: market-ev yoğurdu arasındaki farkı sadece sütün işlenmesi sırasındaki pastörizasyon-homojenizasyon-UHT indirgemek mümkünse ve tek bu sebeple market yoğurdu tukaka ise içerisinde herhangi bir şekilde süt bulunduran her ürünü tukaka yapmamız gerekmez mi başta peynirler olmak üzere?
0
candanag
(25.02.15)
babam çok meşhur bir süt ürünleri zincirinin kurucusu ve sahibi, markette satılan şeyin ismi yoğurt ama yoğurtla alakası yok emin olabilirsin, yiyen varsa da derhal bıraksın
0
docrivers
(25.02.15)
ev yoğurdu, eskiden annem yapardı, şimdi kendi evimde kendim yapıyorum. yapması inanılmaz kolay, kendi evime çıkana kadar hiç yemek yapmayan biriydim ama yoğurtta hiç problem yaşamadım.
market yoğurdu iğrenç geliyor.
0
mesgul ve huzursuz
(25.02.15)
koyun ve manda yoğurdu alıyorum muhtelif tedarikçilerden.
0
kayranin kedisi
(26.02.15)
(39)

hdp'ye oy vermek

fayfim
sırf barajı geçebilsin de akp tek başına iktidar olamasın diye bu heriflere oy vermeyi düşünüyorum. bu konuda ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. ülkeye yapabilecekleri en kötü şey güneydoğuya özerklik ve apoyu dışarı salmak, ikisini de akp zaten yapacak. belki benim gibi düşünen yüzde 2-3 oy çıkar da
sırf barajı geçebilsin de akp tek başına iktidar olamasın diye bu heriflere oy vermeyi düşünüyorum. bu konuda ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. ülkeye yapabilecekleri en kötü şey güneydoğuya özerklik ve apoyu dışarı salmak, ikisini de akp zaten yapacak. belki benim gibi düşünen yüzde 2-3 oy çıkar da barajı geçerlerse belki akp 276 vekile ulaşamaz, muhtemelen akp-hdp koalisyon hükümeti kurulur. daha iyi olmaz mı?
0
fayfim
(22.02.15)
olmaz kardeşim. teröriste oy verilmez. bu vatan hainliğidir.

ama iel başlayacak olan hiçbir cümle bunu haklı çıkaramaz.
0
jihat
(22.02.15)
Türk Kürt iç Savaşı'na ilerlediğimiz bugünlerde Ateş'e bir damla benzinde sen koyarsın. Bence AKP'ye at aynı yola daha hızlı gidersin
0
efrasiyab87
(22.02.15)
hdp'ye oy vereceğime 10 defa akp'ye oy verirdim.
11.
0
mermize
(22.02.15)
terörist.
0
yapma volkan
(22.02.15)
dediğin şey zaman zaman benim de aklımdan geçmiyor değil, sırf AKP 400ü bulamasın da diye..bu adamlar barajı geçemezse AKP tulum çıkaracak doğuda.
üstelik bir parti aidiyetim de yok ne MHPden ne CHPden bişey beklediğim de yok
ama yine de elim gitmez sanırım
dahası ha AKP-HDP koalisyonu ha tek başına AKP, kürt sorunuyla alakalı olarak bişeyi değiştirmez gibime geliyor bu konuda zaten müttefikler
0
niye ama
(22.02.15)
Bence mantikli dusunuyorsun. bu tarz konularda aklinin sesini dinlemelisin, kalbinin degil.
0
kenyali cilgin forvet
(22.02.15)
senin gibi düşünüyorum, şu an bulunduğumuz durumdan iyi olacağı kesin.
0
gmzo
(22.02.15)
Türkiyede siyasetin hatta çoğu ülkede siyasetin nir fayda sağladığını düşünmüyorum. Seçim sonuçları doğru da olabilir manipule de edilebilir. Hiç bir şekilde fayda getireceğini düşünmüyorum. Hdp ve akp ninde aynı kafada ilerlediği ortada. Hdp ırkçı ve oportünist, akp ise faşist ve devlet eliyle asıl terörü getiren bir parti.

Sosyalist partilere (kastettiğim chp değil) oy atan birisi olarak artık oy kullanmıyorum. Bu ülkeden hiçbir sik olmaz. Hangi dilim olursa olsun yaptığı siyaset pragmatik ve bok gibi.
0
filipis
(22.02.15)
burada sacma sapan kahvehane muhabbeti yapanlari takma. Maarri var sozlukte, ac onun selahattin demirtas icin yazdigi entry'leri oku mesela. Cb secimi suresince yazdiklari. Demirtas'in aciklamalarini bul haber sitelerinden, oku. Verirsin zaten boyle bir fikrin varsa da. Ama hicbir temele dayanmadan akopo hodopo isbirligi yaa diyenleri gordugun zaman kac.
0
signore
(22.02.15)
şu durumda akp'nin at koşturmasını bir miktar engellemek istiyorsam hdp'nin barajı geçmesi lazım. yapabileceğimi hala zannetmiyorum ama ben de değerlendiriyorum bu seçeneği.
sonuçta bu adamların terör ayağı barajı geçse de devam edecek geçmese de. geçemezse belki daha da azıtacaklar.
0
sckxyss
(22.02.15)
tahminimce hdp barajı geçemezse güney doğuyu pkk'ya teslim etme süreci büyük oranda sekteye uğrar, pkk-hdp de bu durumda silaha tekrar sarılır. böylece akp'nin süreci elinde patlar. bence vermemek daha hayırlı
0
kutukcu
(22.02.15)
hdp ye vereceğime akp ye veririm
0
toua tokuchi
(22.02.15)
Mecliste yer almayan partileri neden değerlendirmiyorsunuz? Örneğin şu anda mecliste olmayan ama anket sonuçlarına göre, yıllardır o meşhur "Diğer - %1" kategorisinde olmasına rağmen artık %5 civarında olan bir İşçi Partisi (yeni adıyla Vatan Partisi) var. Ayrıca kurulduğu an yapılan ankette %8 görünen, şu anda ise %4-5 arası görünen Anadolu Partisi var. Bu partileri veya başkanlarını seversiniz sevmezsiniz o ayrı. Ancak ikisinin birleşmesi durumunda gayet de %10'u geçme olasılıkları var. Üstelik birleşme olursa, toplam oy oranları onunki 5'ti, bu da 4, etti 9 diye hesaplanmaz. Birleşmeden önce ikisine de oy vermeyecek olan pek çok kişi, birleşmeleri durumunda baraja çok yaklaştıklarını görünce oy verecektir. Yani otomatikman ikisinin toplamından fazla bir oy oranı alır. Şu an zaten bu iki partinin iktidar olma hedefi yok, gayet gerçekçi davranıyorlar, meclise girmeyi hedefliyorlar sadece.
0
grgn
(22.02.15)
akp-hdp koalisyonu ile akp hükümeti arasında fark görmüyorum. selahattin demirtaş'ın söylemlerini okudum hiçbirine de inanmıyorum.
0
kuzey li
(22.02.15)
akp'nin hdp'yle anlaştığını,görüştüğünü biliyoruz.

bir de şöyle düşünün.akp = hdp

akp kaybederse hdp kazanacak dolayısıyla akp kazanacak
akp kazanırsa hdp kaybedecek dolayısıyla hdp kazanacak

win-win
0
rakicandir
(22.02.15)
hdp dürüst olsaydı barajın düşürülmesi için mücadele ederdi.
böyle önemli bir seçimde kumar oynanır mı ?
akp ile anlaştıkları ortada,
son günlerdeki çıkışları, ellerindeki sokağa çıkma kartını kaybetmemek için.
0
titiraprap
(22.02.15)
Hdp-akp koalisyonu zaten AKP hükümeti demek.

Geri kalan her şey zaten söylenmiş, uzatmama gerek yok.
0
blatta hiberna
(22.02.15)
Dun mecliste ortalik karisti hala akp esittir hdp. Sozlukteki ulusalci tayfa burayada coreklenmis. Ben sahsen etki tepki mevzuna inaniyorum. Sen zamaninda doguda tas ustune tas birakma, kurtleri cezaevlerine tik, iskence yap, toplu mezarlar ac sonra vay efendim teroristler. Terorist demek bence mit ve jitem demek. Yani zamaninda bu boklari yiyen devlettir asil terorist.

Bir turk olarak sonuna kadar bolunmeye katiliyorum. O topraklarda kurtler vardi, var olacaklar. İnsanlarin olmemesi buna bagliysa varsin onlarin olsun orasi. Hicbir halkin bir digerini bastirip sindirmeye, asimile etmeye hakki yoktur, olamaz.

Demirtas ise dogru bir lider. Soylemleri, hareketleri, durusu bence gayet olmasi gerektigi gibi. En azindan hareket ettigi nokta din degil. Toplumun dislanan kesimine kucak acmasi ise ayrica arti.

Zack'in de dedigi gibi "when ignorance reigns, life is lost". Toplumun tamamina hakim olan din ve cehalet dalgasi umarim en kisa zamanda temizlenir. Bizde belki o zaman bu topraklara aidiyet hissederiz, o zaman daha yasanilir bir ulke hayali kurmak yerine tum alt kulturlerle ve otekilestirilen insanlarla dahada guzel bir gelecegin ortak hayalini kurariz.
0
bruceandwayne
(22.02.15)
Terör diye medyanın lanse ettiği şeylerin bitmesi bu tür oylara bağlı biraz da.
0
Cursed Chico
(22.02.15)
Akp hukumetinden daha kotu bir hukumet varsa o da akp hdp hukumeti olur herhalde.
0
baldur2
(22.02.15)
sırf şu duyuruda da görülebilecek halk düşmanı faşistleri trollemek için bile yapabilirsin aslında. yine de mücadele seçimle yapılmaz, sokakta yapılır. Verdiğin her oy, hangi partiye olursa olsun düzenin elini güçlendirir. Alternatif mücadele yolları öneririm oy vermek yerine.
0
rygard
(22.02.15)
valla abi helal, nasıl çözebiliyorsunuz böyle karmaşık algoritmaları da hemen akp eşittir hdp diyebiliyorsunuz çok şaşırıyorum gerçekten. ama haklısınız da bir yandan kimi zaman ortak paydada birleşiyor olmaları ve müzakere yapıyor olmaları, siyasi, sosyolojik, psikolojik, ontolojik allah ne verdiyse birebir denk olduklarını gösterir. ha bir de sizin siyasi perspektifinize ikisi de ters, yani bu bile, aynı şeyleri söylemiyor olsalar dahi onları aynı kategoride değerlendirmenizi gerektirir, evet.

neyse, ben yıllardır oy kullanmam ama bu seçimde götümü kaldırıp sırf hdp barajı geçsin diye oy kullanacağım. çünkü hdp geçemezse olacaklar gün gibi ortada, akp eşittir hdp karmaşık algoritmasını çözen arkadaşlar buna neden bu kadar dar bir pencereden bakıyorlar anlamak cidden güç.
0
bosver nicki
(22.02.15)
şuradaki yorumları okudum da hala akp-hdp ortaklığı diyenler var. lan çözüm süreci diyen hiçbir bok yapmayan, bilakis kürt şehirlerine karakol/kalekol yaptıran, kürt çocuklarını öldüren, ışid'i destekleyip bir sürü kürt'ü öldürten, evinden eden, şimdi bir de tüm maddeleri kürtlere karşı olan bir iç güvenlik paketini çıkartan akp ile mi hdp ortak? çok acayipsiniz... hdp çözüm amaçlı hükümetle görüşüyor evet, hükümeti kim oluşturursa oluştursun onunla görüşmek zorundaydı. chp olsa onunla çözüm bulmaya çalışırdı, bu onları chp'yle ortak mı yapardı? ayrıca kürt hareketi siyasal olarak temsil edilemesin de silahla mı temsil edilsin ben gerçekten anlamıyorum. 90'larda dağdan ovaya inin dediler, şimdi de geri dağa çıkın diyorlar...
bu arada hdp'nin (bdp'nin) verdiği önergeleri incelemenizi tavsiye ederim, hdp'yi büyük medya kuruluşlarından değil de objektif olarak inceleyin.

edit: ben de oy kullanmayan biriydim (bkz: oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı) , ama artık kullanıcam (hdp'ye) içime sinmese de oy kullanma fikri...
0
loralynn
(22.02.15)
hdp nin söylemleri farklı ama yıllardır icraatleri aynı.
0
essoist
(22.02.15)
hdp'nin akp ile görüşüyor olmasını "akp-hdp" birlikteliği olarak yorumlamak çok sakat. şu anda akp başta olduğu için hdp, akp ile görüşüyor. akp'nin demokrasinin d'sinden anlamadığını da biliyor hdp tarafı. bu yüzden de dişini gösteriyor, istediğimiz olmazsa sokak olayları olur diyor.

sen önce ülkende demokrasiyi oturt, ondan sonra hdp'nin antidemokratik eylem tehditlerini eleştir. kürtler bu şekilde davranmasalardı, bir şey kazanabilirler miydi? yıl olmuş 2015, anadilde eğitime laf ediliyor hâlâ. olaya hdp-akp birlikteliği anamızı belleyecek şeklinde bakanlar, hdp ile akp'nin şu anda birleşmelerini neyin engellediğini söyleyebilirler mi? şu anda hdp'nin kaç tane mileltvekili var bilmiyorum, 35-40 tane var sanıyorum. şu anda da akp ile birlik olup, anayasa değişikliğini referanduma götürebilir. ama yapmıyorlar. neden yapmıyorlar? referanduma gitse, hem akp seçmeni, hem hdp seçmeni oy verse bu değişikliğe kabul edilmez mi anayasa. bal gibi edilir. ortada bir anlaşma yok, pazarlık var. pazarlık olması da doğal. 2015 seçimlerinden sonra da akp'nin her istediğini yapmayacaklar.

akp'nin tek başına anayasayı değiştirmesi ile, bir parti ile ittifak yapmak zorunda kalması arasındaki farkı anlayabilmeniz için iç güvenlik paketine bakın derim. bu iç güvenlik paketi, akp'nin tek başına oluşturacağı anayasanın fragmanıdır. ancak akp'yi masadan kalkmak ile korkutacak bir ortağın olması durumunda ne olur? bunu da bir düşünün.

hdp meclise girerse, akp'nin milletvekili sayısı epey azalacak. 260-270 arasında bir şey olur diye tahmin ediliyor.bu durumda ya hdp ile, ya mhp ile ittifak yapmak zorunda kalacaklar. bu partiler de akp ne yaparsa her şeye okey vermeyecek partilerdir. illa ki kendi istediklerini de anayasaya sokturacaklardır ve belki de akp'yi anayasa değişikliği masasından kalkmaya zorlayacaklardır.

ben de her seçimde chp'ye oy verip pişmanlık yaşayan birisi olarak ve artık pişmanlık yaşamak istemediğimden dolayı, bu seçimde oyumu hdp'ye vereceğim. uzun zamandır düşünüyordum da dün kararım kesinleşti.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(22.02.15)
hdp işbirlikçi ve samimiyetsiz, aynı zamanda terörist. akp'ye oy vermekle hdp'ye oy vermek arasında bir fark olduğunu düşünmüyorum, adamların istekleri zaten ortak. isterlerse işbirliği içinde olmasınlar, ne fark eder ki? akp'nin istediğine hdp hayır demeyecek. anca işte iç güvenlik paketi gibi çok ekstrem şeyler için tepki gösterirler, ki o da bir işe yaramadı/yaramıyor.

ha koalisyon ha akp bence hiçbir şey fark etmeyecek ama verirsen eğer sen hdp'ye oy vermiş olduğunla kalacaksın. ben o yüzden vermeyeceğim. bu arada etrafımda ne kadar "cihangir solcusu" varsa hdp'ye yükleniyor. sırrı abelerini de çok severler. benim gözümde hdp, akp'nin paf takımı gibi bir şey. solculuk kisvesi altında etnik siyasetin kralını yapan pkk'lı bir oluşuma oy vereceğime giderim gominis partiye falan oy veririm şahsen.
0
der meister
(22.02.15)
HDP'nin barajı geçemediği bir meclis felaket olur. Terörist falan demeden önce biraz pragmatist olun. Ki şu günlerde gördük ki aslında HDP'nin bulunduğu meclis çok da kötü değil. Şu günlerde MHP-CHP-HDP canla başla İç Güvenlik Yasasına birlikte direniyorlar. Asıl yıkımı hızlandıracak olan şey HDP'nin barajı geçememesi durumunda D'Hondt seçim sisteminin ve seçim barajınının bir etkisi olarak AKP'nin ulaşacağı milletvekili sayısıdır. Sözlük'te falan bir mevcut seçim sistemini araştırın, ne kadar korkunç sonuçlar doğurabileceğini göreceksiniz.
0
microfiction
(22.02.15)
hdp akp'ye tek başına hükümet kuracak sayıya erişmemişken bağımsız vekilleriyle destek çıkıp sandalye sayısını yukarı çekmiş bir parti. nasıl da unuttunuz hemen.

gizli anlaşmaları beraber yaptılar (oslo)
imzaları beraber attılar (chp ve mhp de çoğu yerde destek attı zaten)


bugünkü diktatörlüğe gelinmesinde hdp kadrosunun az çabası yok. zamanında o yasaları meclisten geçiremeyen, bugün zaten burada olamazdı. orada hdp'ye teşekkür etsinler işte. daha doğrusu kadrosuna.

bu da hdp'nin tek umut falan oladuğu gibi rezil cümleleri kurabilenlere.
0
godoşu beklerken
(22.02.15)
ben de aynısı yapmayı düşünüyorum. en mantıklısı o.
0
patiska
(22.02.15)
hdp'ci "mantıklı" arkadaşları da görmüş olduk. "hıaa ne çok mal varmış"tan öte argümanı yok adamların. yazsanıza ulan o zaman, niye hdp?
0
der meister
(22.02.15)
Sen bırak teröriste oy verilmez diyenleri, boş konuşuyorlar. Verebilirsin tabii, AKP'ye vermek daha iyiymiş, şaka mısınız nesiniz.
0
i was made for you
(22.02.15)
Bir chp mhp ye bakıyorsun kaç bin kişilik katliamlarda isimleri var. Akp zaten yakın tarihte bile onlarcası. Bir de hdp ye bakıyorsun.

Ölümler hepsinde var yani. Geçmişi geçmişte bırakmak lazım, kırmak lazım o statükoları, ezbeleri bozmak.
0
Cursed Chico
(22.02.15)
hdp ye oy vermektense hiç vermemeyi tercih ederim.

Teröristlere oy vermek asla.
0
basond
(22.02.15)
cb seçiminde demirtaş'a verdim. bu seçimde de hdp'ye vericem. muhalefet yöntemlerini ve parti programlarını beğeniyorum. özerklik isteklerini de haklı buluyorum. mecliste chp ya da mhp tarafından temsil edilmektense hdp tarafından temsil etmeyi tercih ederim. akp'yi sıkıştırabilecek tek parti hdp. 12 senedir chp ve mhp muhalefet partisi olarak ne yaptı? hiçbir şey.

hdp'ye bir şans verilmesi gerektiğine inanıyorum.

doğma büyüme istanbullu türküm.
0
ack3000
(22.02.15)
ne bu "hdp kötüdür akp'yi seçin demeye çalışıyorlar" demagojisi.

niyet kötü, fikir bol, fikri desteğe gerek yok.

akp'yi mecliste tek ses yapanlar hdp'nin bağımsız kadrosudur. bitti. kapı gibi duruyor eski güvenoyları. bile bile yaptılar. bölünme için ilerleme sağlansın diye feda etmedikleri değer kalmadı.

anayasaya sataşanlar, aslında anayasayı delerek suç işleyenlerse sadece bu iki partinin kadrosu değil meclistekilerin hepsi. bunu da ben değil anayasa hukukçuları söylüyor, maddeleri saya saya.

ya başka partiler ya da oy moy yok. ben başka partiye vereceğim. bunlarla gelecek aynı.

tekrar etmiş oldum ama buradaki demagojiler tiksindiricilikte sınır tanımıyor.
0
godoşu beklerken
(22.02.15)
tüm hdp'ye oy yok diyenler aslında topyekün düzene karşı olan güvensizliği referans gösteriyor aslında farkında olmasalar dahi. Ancak her birinizin bireysel olarak oy vermekten vaz geçip, güvensizliğinizi vurguladığınız düzeni desteklemez konuma geçemeye cesareti olmadığı için(bkz: suni denge) yapılan seçimlerde tüm partiler, devamlılıklarını sağlayabilecek kadar oy alarak meşrulaşmış biçimde aynı döngüde ilerlemeye devam edebiliyor.

Oysa bu parlementer sistem kandırmacasının dışına bireysel olarak çıkabilirseniz, o oylamaların sonuçların herhangi bir anlam ifade etmeyeceğini, seçimlerin meşru olabileceği oranda oy verilmediği takdirde, tıpkı gerçekte olduğu gibi basit bir piyes oluşunun ortaya çıkacağını ve düzenin içinin boşlacağını görmemeye meğillisiniz.

Bu yüzden suni denge gibi kavramları incelemenizi ve düzen partilerin tümünü birden reddetmenizi öneriyorum. Kurallarını egemenin koyduğu oyunları kazanamazsınız. Kazanmak istiyorsanız, kuralları siz koymalısınız. Bu da oy verilerek kazanılmaz, sokaklar başta olmak üzere hayatın her alanında, devlet otoritesinin tüm yansımalarını fiili olarak ortadan kaldırarak ve/veya işlevsizleştirerek, alternatifini tekrar oluşturarak kazanılır.
0
rygard
(22.02.15)
tüm meseleyi kafasında çözdüklerini sananlar mesele değiştirilebilir haldeyken gelecekte olup bitecekleri anlatanlara komplocu musun diyenlerdi.

bugün o köprüyü yaktıklarını anlamadıklarından olsa gerek hala kötünün iyisini (ki cidden diyorum bu kavram yok oldu artık hepsi çok kötü) seçip en azından pratik anlamda farklılık yaratacak bir değişiklik sağlamaktan bahsediyorlar.

böyle 4 yıl geriden gelip referanduma evet dediklerini hatırlamakta da zorlanıyorlar.

o köprü yandı. x ülkesi dağılıp yağmaya mı uğrayacak - bir de üstüne tarihe zulmeden olarak mı geçecek, x ülkesi bir arada kalmayı becerebilme ihtimali için faşizmin dibini mi yaşayacak.

bunların birini bari diğeri olmasın demek için seçmemin imkanı kalmadı.

ikisi de benim bu ülkeye bağladığım her anlamı öldürüyor.

sembolik de olsa bir seçim yapacak, bu sefer gönlümde yatanı seçeceğim ve küçük bir umutla çünkü parti artık cephe mantığında büyüdü, içinde cindoruk da var önkibar da.

hdp tr'nin bugününün baş mimarlarından biri. böyle olmalarındaki neden neyse o sürüyor. bitmiş değil, bir merhale aşılmış değil. şeylerin pratik değerini belki de bazılarımız sanılandan çok daha fazla düşünmüştür.

bu ülkeyle gönül bağı olmayan parti haliyle bu ülkeyi, insanlara ne olacağını düşünmez. oluşma amacına ters.
bugüne kadar ki hareketleri gösteriyor ki bu parti sosyalistin s'si de olamaz.zaten dünyada daha hiçbir yer ülke dışı bir tanıma resmen kavuşmuş, böyle bir tanım kabul edilmiş değil, öyle ya da böyle ulussunuz zaten.

bu gerçeklere bakıp razı gelmek mantığıyla gelenler gelsin, o müthiş analizleri göreceğiz seneler içerisinde.

bir gün aranızdan birisi bir şey iddia eder de dediği çıkarsa gözler yaşaracak. keşke yaşarabilse. keşke bu bok artık bitse zaten. bu gerçekdışılıkla, irrasyonellikle epey zor görünüyor, demek ki hala o lüksümüz var bizim.
0
godoşu beklerken
(23.02.15)
bu da hala, apo (hdp) ile akp anlaşmadı diyen mallara kapak olsun:

img.hurriyet.com.tr
img.hurriyet.com.tr

www.hurriyet.com.tr
0
titiraprap
(23.02.15)
şu an mecliste konuşma yapan hasip kaplan'ı dinleyebilirsiniz neden oy verdiğimizi anlamak için
0
ack3000
(23.02.15)
(4)

ben de uyumak istiyorum

Lt. Col. Frank Slade
ama hiçbir zaman uyuyamıyorum. kaçta yatarsam yatayım, ne kadar yorulmuş olsam olayım, sabah 7-8'de uyanıyorum. tekrar geri yatmayı çok denedim, olmuyor. ama valla çok kıskanıyorum millet mışıl mışıl uyuyunca. ben deli gibi uyanmış oluyorum her defasında.nasıl uyucam ben? neden hep bu kadar erken ka
ama hiçbir zaman uyuyamıyorum. kaçta yatarsam yatayım, ne kadar yorulmuş olsam olayım, sabah 7-8'de uyanıyorum. tekrar geri yatmayı çok denedim, olmuyor. ama valla çok kıskanıyorum millet mışıl mışıl uyuyunca. ben deli gibi uyanmış oluyorum her defasında.
nasıl uyucam ben? neden hep bu kadar erken kalkıyorum?
0
Lt. Col. Frank Slade
(22.02.15)
Hayatımda hiç 10'a kadar uyumadım ben de mesela.
0
johnmalkow
(22.02.15)
uykunu alarak uyanıyorsan, gün içinde esnemekten çenen ayrılmıyorsa, fiziken sağlıklıysan uyuyup ne yapacaksın ki?
hiç kıskanılacak bir şey değil emin ol.
0
niye ama
(22.02.15)
Biyolojik saatini ayarlaman gerek.

1 hafta bilgisayardan ve internetten uzak, doğaya dön.

1 hafta sonra mis.

Tabii yapabilirsen.
0
mza
(22.02.15)
Yahu bence normali bu zaten. Biz tembeliz seninki normal.
0
youshookmeallnightlong
(22.02.15)
(5)

Özel Üniversite

maharaja
Hiçbir bilgim olmadığından soruyorum, burada çalışan araştırma görevlisinin herhangi bir devlet üniversitesinde çalışan araştırma görevlisinden farkı var mıdır? Mali haklar, özlük hakları, çalışma şartları vs. gibi her açıdan değerlendirilebilir.
Hiçbir bilgim olmadığından soruyorum, burada çalışan araştırma görevlisinin herhangi bir devlet üniversitesinde çalışan araştırma görevlisinden farkı var mıdır? Mali haklar, özlük hakları, çalışma şartları vs. gibi her açıdan değerlendirilebilir.
0
maharaja
(20.02.15)
Okuluna göre değişir bence. Kendi okulumda bazı araştırma görevlileriyle senelik değil, dönemlik anlaşma yapılıyordu. Yazın çalışmadıkları için de maaş alamıyorlardı. Mevsimlik işçi gibi olduklarını söylüyorlardı. Şu an durum ne bilmiyorum, degistirmek için çalışmalar vardı.

Bahsettiğim çalışanlar kadroya giremedikleri için araştırma görevlisi değil de eğitim asistanı olarak gözüküyor.
0
pike
(20.02.15)
aslında tek ortak noktaları öğrenci olmaları denilebilir (master/doktora yapanlar için). Onun dışında maalesef özel üniversite =özel şirket, devlet gibi değil.
hatta bazı özel okullar sigorta bile yapmıyor. bunun için kampanya ilan yapıldı bi ara.
0
niye ama
(20.02.15)
çok daha düşük maaş alıyorlar genellikle.
0
passion rules the game
(20.02.15)
Tabii ki de vardir. Devlet universitelerinde calisan kisiler devlet memuru statusundedir. Su an devlette maaslarda iyilestirme yapildi. Ozel universitelerdeki arastirma gorevlilerinden daha fazla kazaniyorlar. Calisma sartlari gibi konular degisiklik gosterir ama devlet yada ozel daha iyidir diyemeyiz. Kisilere ve bagli olduklarina baglidir bu durum
0
ex animo
(20.02.15)
bilkent'te asistanlık (araştırma görevlisi kadrosu açmak yerine bursiyer adı altında asistanlık yaptırmak. sağlık sigortası+600-800 tl burs), gazi'de araştırma görevliliği yaptım/yapıyorum. bilkent'te parasal konular dışında mutluydum, okulda olmak hoşuma gidiyordu, öğrenciler daha istekliydi. gazi'de de 3200 tl maaş var, sözleşme stresi yok gibi ama enerjimi o kadar aşağıya çekiyor ki kadro bulur bulmaz tobb, başkent ya da atılım üniversitesine geçmeyi düşünüyorum.
0
marla is in my head
(20.02.15)
(11)

Yurt dışına gitme/yerleşme/orada yaşama kılavuzu

demesi kolay tabii
Selamlar değerlilerim. Şimdi malumunuz ben kafayı çizdim. Bu ülkede nefesimi kesen, kalbimi büzen saçmalıkta şeyler oluyor uzun zamandır. Eh hal buyken, "Beğenmiyorsan siktir git" diyen insanların çağrısına uyasım gelmiyor değil hani. Fakat ki ben, değil ülke, şehir bile değiştirmiş insan değilim ş
Selamlar değerlilerim. Şimdi malumunuz ben kafayı çizdim. Bu ülkede nefesimi kesen, kalbimi büzen saçmalıkta şeyler oluyor uzun zamandır. Eh hal buyken, "Beğenmiyorsan siktir git" diyen insanların çağrısına uyasım gelmiyor değil hani. Fakat ki ben, değil ülke, şehir bile değiştirmiş insan değilim şu kısa ömrümde.

Rica etsem burayı bir kılavuza dönüştürebilir miyiz?

Bu konuda tecrübesi olanlar hangi ülkeye nasıl gidilir, orada ne yapılır yazabilir mi? Çok kapsamlı bir soru sordum biliyorum ama gönül ister ki şu balım,tatlım ülke içinde delirenler gelsin, baksın, "lan aslında öyle atla deve bi şey de değilmiş haa" desin ve gidebiliyorsa gitsin buralardan.

Kalanlar da "oh iyi oldu, defolup gittiler" diyebilsinler gönül rahatlığıyla.Kamu hizmeti yani.Öf.
0
demesi kolay tabii
(19.02.15)
Yaşın ne, mesleğin ne, dil biliyor musun? Esas önemli olan bunlar.
0
long live rock n roll
(19.02.15)
uzman olduğun bir konu varsa, bu konuda lisansın varsa, o ülkedeki denklik şartlarına bakmalısın. Finans alanında Türkiye'de SPK lisansların olması önemli ve yeterli ama uluslararası geçerliliği olan CFA lisansın varsa aynı işi istediğin ülkede yaparsın.

Bazı ülkeler de denklik için sınav yapıyor. Avustralya gibi.

Ayrıca, Türkiye'de çok uluslu bir şirkette iken bu şirketin başka ülkelerdeki ofislerine geçmek en temiz yoldur.
0
[silinmiş]
(19.02.15)
@long Bana yönelik değil de genel bakalım istedim. yani, atıyorum: yabancı dil şart ya da dilin yoksa, kursa git 3 ay... filan gibi. kendimi kamuya adadım :)
0
🌸demesi kolay tabii
(19.02.15)
Şu an bir kaç ülkeyi zorluyorum ama dil ve meslek gerçekten çok önemli. Skill shortage list olayları falan bir dünya olay var.
0
bedbed
(19.02.15)
Valla en temizi oradan biriyle evlenip oturma izni almak. Varsa yurtdisinda yasayan bi kankan anlasmali evlilik yapin bacim. Ama sehirdisina bile gitmemiş biri yurtdisinda sudan cikmis baliga döner gibime geliyor ve de orada yasayacagin en ufak bi olumsuzlukta "uğruna sılayi terkedip geldiğim yer burasi mi? Laned ossun!" kafasina girmek neredeyse garanti. Yani ki, ülkedenkacmak kurtulmak iiçin değil de varsa bi idealin onun için kaç yurtdisina.
0
damdanakan
(19.02.15)
İşinde iyi olan ve İngilizcesi de iyi olan bir yazılımcı linkedin'inden firmalara başvurarak, pek de zor olmadan yapabilir bu işi. Diğer meslek grupları için durumu bilmiyorum.
0
long live rock n roll
(19.02.15)
Kanada'daki co-op programları cazip geliyor. Yani 9 ay eğitim 3 ay staj. 12 ay eğitim için kaldığından çalışma ve oturma iznin oluyor, sonrası da network, kişisel yetkinlik.

En kolayı expat olarak çalışmak ya da uluslararası bir şirketin yurt dışı birimlerine geçiş.
0
patiska
(19.02.15)
yurt dışına en rahat yerleşenler burada kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlar, kaçak giden, iltica eden, düzmece evlenen vs. Onlardan değilsen işler farklılaşıyor
İyi bir okuldan mezunsan, iyi bir mesleğin varsa (iyi meslek gaz altı kaynak ustalığı da olabilir tabi, pek çok teknik iş de aynı kapsamda), dil biliyorsan işin bir nebze kolaylaşır.
Bir uzmanlığın varsa daha da kolaylaşır.
Hiçbiri yoksa en olası yöntem master filan bulmak,eğitim bahanesiyle gitmek, tanımak okul bitince de iş bulup kalmak.
tüm niteliklerini yazarsan ona göre daha mantıklı şeyler söyleriz
cinsiyetin, yaşın, eğitim durumun, askerlik, burada çalışmışlığın var mı, hangi ülkeler gibi gibi?
0
niye ama
(19.02.15)
Cok farkli degiskenler var yurtdisina gitmek icin.
Önce hangi ülke? Her ülkenin kanunu cok farkli, avrupa birligi icinde bile ülkeler arasinda mevzuat farklari var.

Yabanci dil? Ingilizce her ülkede kapiyi acan bi anahtar, ama o ülkenin kendi dilini de biliyorsan avantajli. Sadece bilmen birsey ifade etmez cogu durumda sertifika saglamak gerekli.

Egitim? Orta okul lise mezunlari icin is imkanlari var ama genelde agir isler oluyor. Üniversite mezunu olmak tek basina yetmez, ama o ülkede master yapmak yerlesme asamanin ilk adimi olabilir. Master yapmis olanlar daha rahat is bulacagi icin avantajli.

Is? isin en zor kismi is bulmak degil calisma izni almak. Buldugunuz is yeri sizi o ülkeye getirmek icin ciddi prosedürlerle karsi karsiya kaliyor. Öncelikle bu kisinin benzerini bu ülkeden bulamadinmi da Türkiyeden getiriyorsun? diye soruyorlar. Sizin yaptiginiz isi sizden baska kimse yapamayacaksa, ya da o ülkede o konuda isci acigi varsa avantajlisiniz. Genelde de isyerleri böyle bir yükün altina girmekten kaciniyor. O nedenle türkiyede uluslararasi bir sirket üzerinen gecis yapmak da bir cözüm olabilir.
0
emrahday
(19.02.15)
Evinden maksimum 2 hafta ayri kalmis biri olarak ocak ayinin basinda 1.5 ayligina ingiltere'ye gittim. Gittigim ilk gunden itibaren de pisman oldum. Cok gezdim, guzel vakit gecirdim ama gercekten sudan cikmis baliga dondum. Gitmeye yakin daha yeni baslamistim alismaya. Diyecegim o ki oyle pat diye gidince insan once bir alisamiyor. Is bulmadir, kalacak yer bulmadie gibi sorunlar bu alisma donemini cok daha kotu hale getirir bence. Bir de Ingiltere'yi dusunme, pahali.
0
duma duma dum
(19.02.15)
almanyaya geldik biz 3 sene önce. özellikle ugrasmadik ama firsat cikinca ülkenin durumu da belli olunca degerlendirdik.

öncelikle is.

bu konuda emrahday +1

herseyi dogru yazmis.

evlenip gelip mutlu olan görmedim. cünkü o zaman bence mutsuz oldugun anlarda evlendigin kisiyi sebep görüyorsun. onun yüzünden buralara gelmissin gibi. bir de ona zorunlu olma hissi var. neyse

uluslararasi bir amerikan sirketinde calismayacaksan eger (unlever, pg, ford vsvs) seninle isyerinde ingilizce konusmak istemiyorlar. o nedenle bu tarz sirketler haricinde cok iyi seviyede almanca sart. is ayarlandiktan sonra isyerinin yazisi ile vize cikiyor. isyeri diyor ki iste bizim bu elemana ihtiyacimiz var. bu konularda özel bilgiye sahip ve biz bunun aynisinin alman versiyonunu bulmakta zorlaniyoruz diyor.
vize is sayesinde cikarsa gelip calismaya basliyorsun senden bir sey istenmiyor ama esinden a1 seviyesinde almanca bilgisi isteniyor. normal zekaya sahipsen 1 aylik kursla gelebilecegin bir seviye. sertifikani iletiyorsun ve vize görüsmesi sirasinda bugün hava nasil kac yasindasin falan soruyorlar almanca. basitce cevaplaman yeterli oluyor.
buraya geldikten sonra da esin b1 seviyesine kadar almanca kursuna gitmesi gerekiyor. normal zekaya sahipsen bu da 6 ayda gelebilecegin seviye. aylik 100 saat 120 euro. sonra pesini birakiyorlar.
is icin gelmen sebebiyle vizen bu ise bagli oluyor. isten atilirsan vizen de bitiyor. is degistiremezsin bir süre. sirket kuramazsin ama esin kurabilir. önce 3 mü 6 aylik mi ne kisa bir vize veriyorlar. sonra 2 yil sonra bir daha 2 yil veriyorlar. 4-5 yildan sonra süresiz oturma izni aliyorsun ve o sirkete bagliligin da kalmiyor. 8 sene sonra da vatandaslik icin basvurabiliyorsun.

ha bir de; 18 den itibaren bir yere bagli olmadim. önce baska sehirde üni okudum, sonra istanbula tek basima tasindim orada da calistim. farkli yerlere adapte olabilmekte sorun yasamam. ama buradan önce de hollandada erasmus icin 6 ay bulundum. kafayi yedim hic sevmedim cok bunaldim. cünkü yalnizdim. ortam benzer olmasina ragmen almanyada bu sorunlari yasamadim cünkü buraya esimle geldik ve birbirimize destek olduk.
sehir bile degistirmemis insanin yalniz basina baska ülkede zorlanmasi yüksek ihtimal.

eyyorlamam bu kadar
0
kucukharfler
(19.02.15)
(4)

freelancer çalısan biri kendisini nasıl sigortalı gösterebilir ?

cenkist
Örneğin freelancer bir grafik tasarımcı ayda 5000 TL kazanıyor ve serbest çalıstığı için kendini sigortalı göstermek istiyor fakat bir firmada çalısmadan bunu nasıl yapabilir ?Maliyeti ne olur ? Emeklilik haklarından yararlanır mı ? 4a yla aynı hakka tabi olur mu ?
Örneğin freelancer bir grafik tasarımcı ayda 5000 TL kazanıyor ve serbest çalıstığı için kendini sigortalı göstermek istiyor fakat bir firmada çalısmadan bunu nasıl yapabilir ?Maliyeti ne olur ? Emeklilik haklarından yararlanır mı ? 4a yla aynı hakka tabi olur mu ?
0
cenkist
(16.02.15)
suspendline
(16.02.15)
benim bildiğim isteğe bağlı sigortalılık tr ile anlaşması olmayan ülkelerde çalışanlara, yarım gün veya ayda 30 günden eksik çalışanlara (bi kısmı işveren kalanı kendin ödüyorsun), devlet memuru vs. iken ayrılıp yaş bekleyenlere, evde oya filan yapıp satan kadınlara (bu iş= gelir vergisine tabi olmayan serbest iş oluyor) oysa grafiker yaptığı işten dolayı GELİR VERGİSİ ÖDEMEK ZORUNDA yasal olarak bu böyle (senede bir kere yaptığı bir iş değil de düzenli geliri bu yolla ise aslında makbuz/fatura kesmemesi yasal olarak suç)
bunu yolu da ya serbest meslek makbuzu düzenlemek
ya şahıs şirketi açıp fatura kesmek --bunları yapınca da eski bağkurun şimdiki karşılığı olan SGK primini kendin ödemen gerekiyor.
amma ve lakin freeelance çalışmak diye birşey bizim yasalarımızda dört başı mamur tanımlı birşey olmadığından çok az işin serbest meslek kodu diye birşeyi var, insanlar şirket kurup muhasebeci masrafı vs ödemek istemiyor ve tabi ki hem KDV hem stopaj hem gelir vergisi olarak vergi kaçırıyor
yoksa esasen serbest çalışan birisi isteğe bağlı sigorta kapsamına girmiyor diye biliyorum.
0
niye ama
(16.02.15)
@niye ama

devlet "isteğe bağlı sigorta" yaparken sormuyor ki, para gelsin de nası gelirse gelsin diyor. arkadaş fatura kesmeden işini götürebiliyorsa, bu şekilde sigorta yaptırabilir, emekli olabilir.
0
titiraprap
(16.02.15)
@titiraprap şu an için sormadıklarını ben de biliyorum :)
ama 20 sene sonra siz aslında gelir vergisi ödemeliydiniz bu kapsama da girmiyordunuz o zaman fark etmemişiz şimdi fark ettik...kusura bakmayın, emekliliğe hak kazanmadınız demezler, de diyemiyorum.
0
niye ama
(16.02.15)
(23)

Ailevi durumlar, durumumuz yoktu diyecekler okumasın uzun çünkü

kayranin kedisi
Merhaba, Benim bir adet 96'lı kardeşim var. Göz göre göre serseri ve berbat karakterli bir insan oluyor. Şimdi size 3 olay anlatacağım ve fikir soracağım. Olay 1: Henüz 17 yaşında, doğumgünü sebebiyle David Guetta konserine gitmek istediğini söyledi. Baktık çok istiyor annem babam uçak biletlerini v
Merhaba,

Benim bir adet 96'lı kardeşim var. Göz göre göre serseri ve berbat karakterli bir insan oluyor. Şimdi size 3 olay anlatacağım ve fikir soracağım.

Olay 1:

Henüz 17 yaşında, doğumgünü sebebiyle David Guetta konserine gitmek istediğini söyledi. Baktık çok istiyor annem babam uçak biletlerini ve oteli ayarladı, ben bilet aldım ve kendi elimle esenboğa havaalanına bıraktım. Aynı gece, daha ben uyuyalı 1 saat olmuşken saat 1 gibi karakoldayım diye aradı. Doğal olarak şok oldum, kız meselesi falan herhalde diye düşündüm ama yüksek miktarda uyuşturucuyla yakalandığını öğrenerek bir şok daha yaşadım. Mecburen olayı annemin yüreğine indirmemeye çalışarak anlatarak, arabayla apar topar İstanbul'a gittim onu da alıp. Narkotik, çocuk büro, adliye, vs derken çıkardık getirdik Ankara'ya. Anneme yol boyunca olayı anlayalım dinleyelim haksızsa sakın bağrına basma biraz soğuk dur dememe rağmen adliyeden çıkarır çıkarmaz sanki 20 sene hapisten çıkan oğlu çıkmış gibi hemen koşarak sarıldı etti. Daha sonrasında da bu olay hiç yaşanmamış gibi davrandılar (Babam Kıbrıs'taydı ve en yakın uçak sabah olduğu için ona sonra haber verdik, o da bir şey yapmadı). Sonrasında annem odasında esrar bulmasına rağmen bitki çayı olduğuna inanmayı tercih etti ve hiçbir şey yapmadı. Alkol zaten gırla gidiyor, hemen hemen her gece mekanlara gitmeler, sabaha karşı eve gelmeler, henüz ehliyet almadan annemin ya da babamın arabasını almalar, izin vermezlerse saçma sapan tavırlar. Bu sırada okuduğu liseden kibarca atıldı ve başka bir liseye geçirdik. Orada da okula gitmek hamallık diyerek kaydını sildirdi ve ite kaka açık liseyi bitirdi. Bu arada her sene dershanelere, özel derslere binlerce lira harcandı ama doğru düzgün dershaneye gitmedi. O sırada ben Bilkent grafikte asistandım, o da kolay gördü herhalde; "ben matematik falan yapmak istemiyorum, Bilkent grafik istiyorum" dedi, çizim kursu bulduk ama doğru düzgün gitmedi. En baştan hiçbir şekilde kendi kardeşim diye kayırmayacağımı söylemiş olduğum ve etik bulmadığım için değerlendirme komisyonunda olmama rağmen alınması için bir şey yapmadım çünkü çok daha iyi çizen insanlar varken kimsenin hakkını yemek istemedim. Aynı gün Gazi Görsel İletişim bölümünün başvurusunun son günüydü, aradım Bilkent olmayacak evraklarını hazırla Gazi'ye başvuralım diye (Gazi'de de hem çalışıyorum hem yüksek lisans yapıyordum, benimle gider gelirsin seneye de istersen Bilkent'in sınavına tekrar girersin derslerini saydırırız dedim ama Gazi'de ortam yok Bilkent olmazsa gitmem deyince zorla yazdıramayacağım için 1 sene yandı).

Olay 2:

Annemin arabasıyla gecenin bir yarısı kaza yaptı. Bize haber vermedi ve polis çağırıp tutanak tutturmadığı ve habersiz şekilde arabayı çektirdiği için kasko sıkıntı çıkardı. Airbagler falan açılmış zaten, aracı neredeyse pert olarak satacağız. Tabii ki annem ve babam bu olay karşısında da seslerini bile yükseltmedi. Sadece araba yapılana kadar araba yok sana dediler. Ben de kendi aracımı hiçbir zaman başka birine vermediğim ve vermeyeceğim için net bir şekilde kasko bile yaptırmadığımı, kendimden başka kimsenin sürüşüne güvenmediğimi ve hasarsız aracımı sene sonunda hasarsız şekilde satmak istediğimi söyledim ve tamam dedi. Arabamın anahtarı hep çantamda olur ve çantamı da yanımda bulundururum gece, ancak kendisi yedek anahtarımı bulup geceleri arabamı kaçırmaya başlamış. Bunu da tez danışmanım arabamda viski şişesi bulduğu zaman anlayabildim. Yani hem benden habersiz arabamı alıyor hem alkollü araba kullanıyor. Hayır arabayı, kardeşimi falan geçtim birine çarpsa vebalini nasıl ödeyeceğiz? Viski şişesi sonrası kendisine sordum arabamı benden habersiz aldın mı yakın zamanda diye. Yalan söylerken kılı bile kıpırdamadı, viski şişesini önüne atınca bir gece aldım uzatma falan dedi. Bunun üzerine kendi evimde kendi arabamın anahtarını kasaya saklamak zorunda kaldım. Cüzdanımdan para çaldığından şüphelendiğim için bankadan para çekmiyorum, maksimum 50 lirayla geziyorum ama açık açık çalıyorsun diye itham edip rencide etmek istemiyorum. Kendime küçük hediyeler almak için her günün sonunda cüzdanımdaki 1 liraları kumbaraya atardım, kumbara şu an bomboş. Annemden babamdan zaten harçlık alıyor, üzerine babam her hafta Kıbrıs'tan istediği içkiyi getiriyor satacağım diye üsteliyor olduğu için ama hala bir para versen üzerini getirmiyor, böyle şeyler yapıyor, satılabilir bir şey bulsa hemen satıp parasını yiyor. İlerde anneme babama şiddet uygulamasından ve zorla paralarını almasından, malı mülkü sattırıp yemesinden ya da anneme babama zarar vermesinden endişe ediyorum çünkü para vermezlerse çılgına dönüyor.

Olay 3:

Babam Kıbrıs'a gittiği için Türkiye'deki arabasını sattı ve evde sadece annemin ve benim arabamız var. Dün de annemle babam annemin arabasıyla dışarıdaydı, bana geldi rica etti sevgililer gününde kız arkadaşımı yemeğe götürmek istiyorum. Sen de evdesin nasılsa, arabanı alsam olur mu diye. Çok üsteleyince "Babamı ara, herhangi bir kaza ya da hasar durumunda zararımı karşılama teminatı veriyorsa vereyim" dedim. Babam evet deyince verdim. Evden çıkmadan bir şişe de Absinth alıp çıktı, ben de alkollü kullanma sakın o ne diye sorunca hediye dedi ve gitti. Bugün çalışmak için arabadan kitaplarımı alayım dedim ve dışarıda arabam yok, kardeşim de evde yok. Annem arkadaşlarında kalacağını söylemişti, kahvaltı yapıp geleceklermiş deyince rahatsız etmek istemedim. Saat 14.00'e kadar bekledim ve mesaj yazdım, çalışmam lazım arabayı getirir misin diye. Yazdığı mesaj aynen şu: "Dün önüme araba çat diye çıktı bahçelide bende ona vurmamak için kaldırıma çıktım lastik patladı falan adamın suçu tamamen bişey yok arabada merak etme, yaptırıyorum şimdi arabayı (hani arabada bir şey yoktu?), müsait olunca arıcam (tabii ki aramadı) çok özür dilerim kaza kaza dedin geldi buldu :( (hala kendinde kabahat yok paşamın)", ben de sinirle hiçbir şeyi haketmiyorsun, ben sadece bu kadar söylüyorum yazdım. Şu an arabanın akıbeti ne bilmiyorum, anneme söyle de fotoğrafını çekip yollasın dedim ama yollamadı ve ben yurtdışına gideceğim için bu arabayı satacaktım yaza, her ay eşek gibi kredi ödüyorum, günde 100 km yol yapıyorum iş ev arası ve daha arabada 1 tane park çiziği bile yoktu.

Bu çocuk bu saatten sonra adam olur mu? Ne yapabilirim kendi adıma? Cidden annem babam yaşlanınca onlara fiziksel şiddet uygulamasından ya da bir şekilde bizden mal kaçırmasından endişe ediyorum. Ya da ömür boyu diğer kardeşime ve bana yük olmasından (Diğer kardeşim İngiltere'de, o yüzden hiç bahsi geçmedi). Bu kadarını okuduysanız teşekkür ederim, cidden sinirden elim ayağım titredi. Ne yapacağımı bilmiyorum.
0
kayranin kedisi
(15.02.15)
öncelikle çok sıkıntılı bir durum, geçmiş olsun diyerek başlayayım. tam da yaşları, şu an yapılacak yanlış bir şey tamamen ters tepebilir fakat anne ve babanızın tutumu çok yanlış. naçizane önerim önce özellikle annenize aynı burada yazdığınız gibi durumu anlatmanız, hatta duyuruyu cevaplarıyla birlikte direk okutun. anladığım kadarıyla maddi rahatlık onun böyle istediği gibi at koşturmasına sebep oluyor. harçlığını tamamen kesin ve sürekli gözünüzün önünde, elinizin altında olacağı, ne öldüren ne onduran bir işe sokun. gerekirse 300 500 liraya ona bir ev tutun, evi ayırın tamamen. bir iki ay kirasına gıdasına abartmamak koşulu ile yardımcı olduktan sonra tamamen kendi haline bırakın, ama dediğim gibi bir şekilde elinizin altında olsun. göreceksiniz üç beş ay sonra ''ya ben bi bok yedim'' diye çıkıp gelecektir. 17 18 yaş çok ufak. bu kadar azgınlık hayra alamet değil. anne babanızın tavırlarını acilen değiştirmesi gerek. tekrar geçmiş olsun
0
hailtothethief
(15.02.15)
kusura bakma da bu tamamen anne ve babanin hatasi; onlar tavirlarini duzeltmedikleri surece bu cocugun duzelmesi pek mumkun gozukmuyor. kardesinle ayni yasta benim de erkek kardesim var, inan bazi durumlarda benden bile olgun. bunun sebebi de annemin ona karsi olan tutumu. 18 yasindaki cocuga verilen taviz biraz fazla bence. biraz sorumluluk almasini, kendisini bilmesini, olgunlasmasi gerektigini acik acik soyleyin annenize.

dedigim gibi anne baba duzelmedikce sen bir sey yapamazsin; en fazla ilerde iletisimini kesersin ki boyle bir durumda da annenin, babanin ahlanmaya vahlanmaya haklari olur mu bilemiyorum.
0
fraise
(15.02.15)
yuşturucu yüzünden tutuklandıktan sonra bile aileniz bi'şey demiyorsa sizin yapacak biseyiniz yok. Kusura bakmayın ama ses etmedikleri surece kardesinizle ne kadar ugrassalar az. Siz kendinizi kurtarın. O çocuk bu hali ile sizin sorumluluğunuzda değil.
0
elorelia
(15.02.15)
Anne baba otoritesi hak getire, aşırı şımartılmış otoriteyi sağlamanız artık zor sağlasanız dahi takmayacağı kesin temelde siz bu çocuğa güzel insan olmayı öğrettiyseniz kendi doğru yolu bulabilir diye ümit ediyorum
0
gündüz m
(15.02.15)
bu çocuğu bu yaşına kadar bu hale getirmek tamamen anne babanızın suçu. yani ağır kelimeler kullanmak istemiyorum ama, benim de tam olarak bu şekilde yetiştirilmiş bir kuzenim var, bir adım geriden bakınca tamamen anne babanın suçu olduğu daha net görülüyor. kardeşiniz eve gelince açık açık kendisinin karaktersiz, hırsız ve yalancı olduğunu, kendisiyle bütün bağlarınızı kopardığınızı, bir daha eşyalarınızı alması, kullanması halinde suç duyurusunda bulunacağınızı ve bu şekilde yaşamaya devam ederse zaten bir kaç sene içinde hayatının geri kalanını gerçirmek üzre cezaevine gideceğini söyleyin. bu dediğinizi de uygulayın, ailenizden ayrı bir evde yaşama şansınız varsa, kardeşinizle aynı evde yaşamayın, aradığında da uzaktan tanıdık gibi davranın. zira kimse burnunu sürtmemiş. ailenizle de konuşun, bu çocuğa para ve olanak sağladıkça adım adım çocuğu hapise ve uyuşturucu bağımlılığına itiyorsunuz. bir anne baba çocuğuna bu kötülüğü yapmamalı, bu şekilde okumayacak meslek edinmeyecek, araba ile birinin çocuğunu ezip hapse girecek ve ya yarın öbür gün, uyuşturucu satıcılığından gelip sizinle birlikte yaşadığı eve baskın yapılacak, öyle hapse girecek. gözünüzün önünde çocuğunuzun böyle bir hayata yürümesine destek oluyorsunuz.
0
alice practice
(15.02.15)
o öyle itlik serserilik yaparken siz niye kıt kanaat geçinmeye çalışıyorsunuz. aldırın babanıza arabayı. çeşitli harcamalarınıza da destek olsunlar. yaşları bilmiyorum ama babanlar çok yaşlanmadan da güzel bir mal bölüşümü olayı hazırlasın bu çocuk çok bela olur başınıza daha. benim sülalede de vardı böyle tipler.
0
tescillimarka
(15.02.15)
anne-baba çok şımartmış. çocuk 17 yaşında, babasında alkol istiyor, babası da kıbrıstan istediğini getiriyor, çok ilginç bana göre.

uyuşturucu olayı tamamen felaket, açıklanacak yanı yok.

sizin arabanızı resmen çalmış, ki buna da hırsızlık denir.

3. olayda sizin de duruma pasif kaldığınız sonucunu çıkardım.

yani bence, sizin bilmediğiniz neler neler vardır onda. bu saatten sonra düzeleceğini düşünmüyorum ben açıkçası. aile de salmış durumda görünüyor. o gence yapacağınız en büyük iyilik ileride başkalarının canına, malına zarar vermesini engelleyebilecek tedbirler almak olacaktır...
0
nucleon
(15.02.15)
kayra çok sıkıntılı bir durum ama böyle şımartılmış erkelerle dolu bir ailede yetiştim..lanet olsun diyesim geliyor çoğu kez. onlar borç yaptı kızlar ödedi, onlar çalışmadı kiraları kızlar karşıladı. siz sosyo-ekonomik olarak biraz daha yukarıda duruyorsunuz ama yine de olayın temeli benzer.
ve 2 kuzenim maalesef sonunda biri alkollü şekilde, öbürü kavgaya karışıp adam öldürmekten içeri girdi.
girdi bu sefer yine seferberlik, avukat tutulacak, içeride bakılacak.
çıktılar iş yok, okudukları okullar dandik dandik bölümler
dertleri bitmiyor..vallahi bitmiyor ben 1 değil 3 değil kaç vaka gördümse hepsi it kopuk oldu başımıza bela. bir de tafralar, bir de kendine toz kondurmamalar sanırsın alemin en mert delikanlısı...üstelik kızlar da bu arıza adamları mı seviyor anlamadım etraflarında her daim bi sürü de hatun.
bi temiz dövecek bir büyüğü -şimdi hümanist arkadaşlar gelip beni taşlayacak iyi biliyorum--ekmeğini suyunu keseceksiniz (ama bunu çok katı yapacaksınız) seve seve öğrenmiyorsa, sike sike öğrenecek bunun başka yolu yok.
0
niye ama
(15.02.15)
simdi ailevi meseleler olunca biraz da hassas ama madem sormussunuz, yazalim:
oncelikle allah islah etsin. biz allah kimseyi evladiyla imtihan etmesin diye dua ederiz. can parcasidir. birsey yapilamaz.
anladigim kadariyla maddi durum iyi. en azindan ortalama ustu. sorunun kaynaklarindan biri bu. bir digeri de sizin, anne babanizin tutumu. uyusturucu orneginden hareket edersek, eger 18 in uzerinde olsa kardesiniz epeyce hapiste yatardi. buyuk bir suc neredeyse tum devlet kanunlarina gore. buna karsi ikaz bile edilmemis kardesiniz. bundan ala cesaret/ tesvik olmaz. bir an evvel mevcut arkadas ortamindan (belli ki kendisini bozan etmenlerden biri de bu) uzaklastirilip bir is/okul gibi mesgale edinmeli. yasi artik o kadar da genc degil. baska turlu zor gorunuyor. kolayliklar dilerim.
0
manimani
(15.02.15)
umarım başına daha büyük bir bela gelmeden düzene girer hayatı. böyle devam ederse bir yerde patlayacağı aşikar. ya birinin canını yakar ya da kardeşinin canı yanar.

o yaşlarda biz de haşarıydık ama bu kadar maddi imkanımız yoktu tabi.
0
cannibal corpse
(15.02.15)
Şimdi eve geldi. Alkollüymüş tabii ki kazayı yaptığında. Bir de benlik bir şey yok diyor. Üzerine anneme bağırdı çağırdı odasına çıktı. Parasız bırakmayı, gerekirse eve kapatmayı, vs daha önce teklif ettim bizimkilere ama daha yeni geçen hafta iphone 6 almışlar, 5'i vardı elinde, onu da satıp parasını yemiş. Harçlık desen bizden çok harcıyor. Annemi babamı falan zaten kaale almıyor. Üzerine bir de kendini haklı görüyor. Atsan atılmaz satsan satılmaz. Rezil etti haftasonumu.
0
🌸kayranin kedisi
(15.02.15)
aile olarak birlikte davranmanız çok önemli bence, tek başınıza hnagi yolu denerseniz deneyin, ister tamamen bağınızı koparın ister huyuna gitmeye ve yakın davranmaya başlayın bu saatten sonra sizi dinlemeyecektir, aileniz iyilik yaptığını, düzeleceğini düşünüyordur ama çok acayip şeyler anlattıklarınız, sınırı olmayan biri gibi geldi kardeşiniz, anne ve babanızı karşınıza alıp konuşmayı deneyin bence, ve de 1-2 tane kötü örnek verin ve gözlerini korkutun, yarın öbür gün belki farklı bir uyuşturucu deneyecek ve çok daha kötü şeyler olacak. geçmiş olsun
0
bcdhms
(15.02.15)
Oha ben ne kadar iyi evlatmışım lan dedirtti anlattıkların, ehliyetim olmasına rağmen evdeki 3 arabanın 1 ini bile alamadım izin vermedikleri için çok fazla tolerans göstermiş aileniz bu saatden sonra değişmek zordur bence kendim için söylüyorum aynı yaştayım kardeşinle, kendi kardeşim böyle şeyler yapsa ben o kadar nazik olamazdım
0
topraam
(15.02.15)
Ailenin tutumunun yanlışlığı burada dile getirmiş ama 17 yaşından sonra "Birdenbire biz her şeyi kestik" ile olacağını sanmıyorum. Çünkü kardeşiniz araba kullanıyor, bir sene sonra reşit olacak ve aileden alamadığı parayı uyuşturucu satarak ve daha sonrasında da kimbilir ne yaparak kazanacak. O zaman daha beter zıvanadan çıkacak. Başı sıkışmadığı sürece evi aramayacak. Ya da ailenizden zor kullanarak para isteyecek. Bu şekilde iflah olabileceğine inanmıyorum.

Babanız Kıbrıs'ta ise annenizi bir psikoloğa yönlendirebilirsiniz öncelikle. Ya da bu tür durumlarda kimler profesyonel oluyorsa onlara. Dolayısıyla önce o çocuğa nasıl davranacağını, bu yaştan sonra nasıl yavaş yavaş eğiteceğini öğrenecek. Bir yol bulunursa buradan bulunabilir. Bugünden yarına ya da birkaç seneye çözüm ummamak gerek ama ilerisi için ailenizin bir yerden başlaması gerekiyor ondan önce.
0
aychovsky
(15.02.15)
Konuyu diğer kardeşinize de açıp ne yapabileceğinizi sormakla başlayın. Hani belki küçük kardeşiniz üzerinde etkisi vardır, bilmiyorum.

Sonra da kardeşinizin dışarıda olduğu bir zaman, ailenizle konuşun ve işin artık başka insanlara zarar verme boyutuna geçtiğini söyleyin. Yani ailesine olan saygısını yitirmiş, alkol ve uyuşturucu kullanan bir çocuk gerçekten büyük problem. Askere gittiğinde (ki herhalde bu yıl da kazanamazsa gidiyor) aklı başına biraz olsun gelir. Şu dönemde de yapılacak şey bence ailenizi bilinçlendirmek ve çocuğun maddi imkanlarını kısıtlamak, mümkünse bağımlılıklarından kurtulması için bir merkeze yatırmak. Bu merkezlerden de nasıl davranmanız gerektiği konusunda bilgi alabilirsiniz.

Acil eylem planını devreye sokun, çünkü cidden tünelin sonunda bir ışık görünmüyor.
0
pozzecco
(15.02.15)
siz abla olarak ne yapabilirsiniz bilmiyorum ama anne ve babanınz bu kadar yüz vermemeli bence. anlattıklarınız bayaa filmlerde olan olaylar yahu. şımarık erkek kardeş, ona her şeyi her şeye rağmen veren anne ve baba.
çözüm önerilerim:
1) alkolü bir şekilde bırakması lazım. sağlıklı hareket etmesine engel.
2) çok fazla para sarf ettirmemeniz lazım. ben istediğimi yaparım algısı oluşmuş.
3) böyle olmasının sebebini araştırın. belki derinlerde bişiler vardır.
4) alkollü araç kullanması çok tehlikeli. yahu kendisini bırakın, başkasına zarar verir ya. alkollu araç ne demek!

ama sonuç olarak bir şeylerin değişmesini istiyorsanız bunun yolu tatlı dil ve güler yüz.
bu yaşta bir adamın hiçbir davranışını bağırarak, çağırarak değiştiremezsiniz. hatta ters teper ergenlerde bu bağırma, çağırma, yasaklama olayları. sabırlı olan ve tatlı dili güleryüzü ihmal etmeyin.
0
aklimdakisorular
(15.02.15)
acemi'nin ilk cevabı beni çk güldürdü.

kardeşinizi bir psikiyatr a ya da bir psikoloğa götürün öncelikle.

ayrıca, alkollü bir şekilde birine çarpıp, o kişiyi öldürebilir. keza kendi de zarar görebilir. bu çok ciddi risk taşıyan bir durum...

son not: "her şeyin fazlası zarar."
0
mza
(15.02.15)
Bilmiyorum ne kadar haddime ama yukarıdaki cevaplardan da biraz cesaret alarak, anne babanızı suçlu bulduğumu yazmak istiyorum. Yarın öbür gün bu çocuk yanlışlıkla da olsa birini öldürecek, yaralayacak, ya da hepsini geçtim tek bir çocuğa 'kötü arkadaş çevresi' olup uyuşturucuya başlatacak olsa bile, bunun vebali anne babanızın üzerine olacak. Siz bunları düşünüp üzülürken, o yaşta ve o sorumlulukta insanların böyle şeyleri düşünmüyor olması çok üzücü. Kesinlikle anne babanıza bu konuda sizin yol göstermeniz ve üçünüzün oturup bir çözüm planlaması gerekiyor.

Ve yukarıda biri daha demiş. Ne yazık ki ailem kardeşinizin yaşlanmış versiyonlarıyla dolu. Olaya şimdi müdahale edilmezse, gerçekten üzülerek söylüyorum ki anne babanız oldukça kötü bir yaşlılık geçirecekler ve siz de bir yandan anne babanız için üzülüp bir şeyler yapmaya çalışırken, bir yandan hakkınız yenecek. Tek kuruş miras da alamayacaksınız. Çünkü vakit geldiğinde ya hepsi yenmiş olacak, ya da bir sürü dolandırıcılıkla olan da elinizden alınacak. Benim ailemdekilerin de sorumlusu anne-babalardı ama son yıllarını kötü yaşasalar da gittiler, hep kardeşler çekti. Dilerim ki aynısı sizin de başınıza gelmez. Kimin açısından bakarsan bak, çok kötü bir durumla karşı karşıyasınız. Umarım bir an önce çözüm bulabilirsiniz.
0
equine
(15.02.15)
Psikolog veya bu tarz olaylarda tecrübesi olan profesyonellerden yardım almakta fayda var.
0
maxim gorki
(15.02.15)
kardeşin psikopat falan olabilir.
0
namus ninjası
(15.02.15)
Tek yol hapis. Cok degil 3-5 aylik yatacagi bir cezasini ispikleyip iceri tiktirin.
0
rayde
(15.02.15)
Allah sabır versin. Anne babanın bu tavrı olduktan sonra ne yapsan boş.
şöyle 6-7 aylık bir cezaevi macerası olsa aklı başına gelir.
0
gotic
(15.02.15)
olay çok ayrıntılı hepsine hakim olup da hakkıyla cevap verebileceğimi sanmıyorum. kusura bakmayın.

ancak dikkatimi çeken kardeşinizin sizin kumbaranızdan, cüzdanınızdan ve daha kim bilir bilmediğiniz nerelerden para çalması, eski telefonunu satması. bu uyuşturucu ya da kumar alışkanlığını gösterebilir. yani bu davranışların hiç biri normal değil.

ailenizin bir profesyonele danışarak ciddi bir müdahalede bulunması gerekiyor. yoksa bunun önünü alamazsınız. aşırı derecede bir şımarıklık oluşmuş durumda.
0
mea maxima culpa
(15.02.15)
(18)

ozgecan aslan senaryosu

charlotte blanc
bu iki katili yakalayan devlet idam geri gelsin mi idam edelim mi diye referandum yapmaya karar veriyor.sizce bu referandumdan yuzde kac evet yuzde kac hayir cikarsiz ne oy verirdiniz ? bu referandumun medyada nasil bir yankisi olurdu ?
bu iki katili yakalayan devlet idam geri gelsin mi idam edelim mi diye referandum yapmaya karar veriyor.

sizce bu referandumdan yuzde kac evet yuzde kac hayir cikar

siz ne oy verirdiniz ?

bu referandumun medyada nasil bir yankisi olurdu ?
0
charlotte blanc
(14.02.15)
Her ne kadar humanizmi doruklarinda yasayan bir hukuk fakültesi ogrencisi olsam da 'evet' derdim. Bu adilere az bile ki cogunluk da evet derdi bence.
0
fraise
(14.02.15)
Ben hayır'a oy verirdim.

Durun lan Vurmayın hemen. Abi ülke olarak her şeyin bokunu çıkarmak ve bir şeyleri başka şeylerin altında saklamak gibi hastalığımız var. Bugün o orrrospu çocukları idam edilir ama yarın muhalif olan adamın götünde patlar bu ceza.


Medya zaten iktidarın. Rte ne diyorsa aynısını der medya.
0
canercuxy
(14.02.15)
Bu ulkeye idam geri gelirse hukumetin oyuncagi olur.

Ama tecavuz+cinayetin karsiligi idam olmali. Humanist degilim. Humanistleri de sevmem.
0
thracian
(14.02.15)
bu arkadaşlara idam değil işkenceyi geri getirmek lazım.

2-3 dakikada ölüp giderlerse ne olur ki? acısız kansız temiz ölüm. ödül bile olur onlar için.

cevabım çok feci bir şekilde yasalara aykırı oldu. özür dilerim herkesten. ama bu adamların ölmesi değil acı çekmesi gerek.
0
mea maxima culpa
(14.02.15)
böyle varlıklar gebersin, onu isterim de idam geri gelirse çok suistimal edilir. caner'in dediği gibi, bugün tecavüzcüyü öldürürler yarın muhalifi. istemedikleri kim varsa tak tak alırlar kellesini. SADECE bu tarz şüpheye mahal vermeyen, suçlunun net bir şekilde bilindiği ve siyasi bağlantısı olmayan olaylarda olacaksa olsun anasını satiyim bu şerefsizleri içerde 40 sene daha beslemesinler, gebersin gitsin hepsi.
0
der meister
(14.02.15)
idama karşı değilim
ancak sanmıyorum ki türkiyede bu olay siyaset malzemesi olmasın sonra idam geri gelirse siyasi idamlar olmasın vs.
o yüzden evet diyemezdim herhalde ancak yine herhalde evet çıkardı sonuç
medyada yankısı = RTE nasıl algı yönetimi yaparsa o
0
niye ama
(14.02.15)
hayır diyorum, çözüm bu değil.
0
devilred
(14.02.15)
hayır derdim.
eksisozluk.com
"merhumenin akrabaları, tanıdıkları okuyorsa ilk basamak için müsterih olsunlar. öyle koğuşa bavulu bırakıp yataklarına geçmiyorlar. gördüm, biliyorum. önce karşılama salonuna alınacaklar. kapalı, kulaktan ırak bir mekan. 10-15 görevli ölmeyecekleri şekilde dövecek bunları önce. sonra sürüyerek avluya alacaklar. soyunun diyecekler. çömeltip, domaltıp onurlarını sikecekler önce. sonra vücut taraması yapacaklar. yani makatına bile bakacaklar. işlem bitince koğuşlarına alacaklar. önce izole bir koğuşa alınırlar, sonra normale. normal deyince burada yatanlar, etkili olanlar çoluk çocuk değil. tecavüzcü, çocuk ve kadın katili (namus davası addettikleri kavram dışında) ancak hanımlık yapar."

bu noktada hümanist yaklaşma şansım yok,umuyorum dibine kadar dogrudur yazılanlar.
0
demoniclewinsky
(14.02.15)
hayır derdim. insan hakkı kavramında masum suçlu ayrımı yapılamaz çünkü. ha bir de sanki idam gelse tecavüzcüleri mi idam eder bu devlet? sokakta katledemediği çocukları katletmeye devam eder.
0
sheridans
(14.02.15)
Dünün şöyle bir debe'si var.
eksisozluk.com
Eğer durum böyle olacaksa, ölmekten beter olacaklar zaten, o konuda içim rahat.

Ben Hayır diyenlerdenim. Birkaç nedenim var kendimce. İlk olarak, caydırıcı ve önleyici olduğuna inanmıyorum. Bu suçu işleyenler bir şekilde hapse gireceklerini veya biri ceza alacaklarını biliyorlardı. Bunu düşünerek bu suçu işlemediler. Suç işleme anlarında zaten ahlakı, morali ve cezayı düşünerek işlemiyor ki kimse (eğer ihtiyacı dışında işlediği bir suç değilse). Cezanın suçu ne derece önlediği konusunda da birçok çalışma var ve gösteriyorlar ki belli bir cezadan sonra insan kafasında cezayı şekillendiremiyor ve suç için caydırıcılığı kalmıyor. Örneğin, adam için 10 yıl, 20 yıl, ömür boyu veya idam arasında fark yok caydırıcılık için. Hatta şu an okuduğum bir çalışma, "Cezanın büyüklüğünden korkmak cezalandırma süreci ile başlıyor" diyor. Yani yakalanana veya aranana kadar çoğu suçlu cezanın büyüklüğünü düşünmüyor. Suç işlerken aklına ceza gelmiyor. Ek olarak rastladığım bir makale de ağır cezanın suça katkıda bulunan bir yanının da bulunduğunu çünkü ceza çok büyük olduğunda aklın algılayamadığını, beynin somutlaştıramadığını da söylüyor. Bu da bir noktadan sonra aslında hiç ceza yokmuş gibi davranmayı getiriyor.

İkinci olarak, ilk nedenin de devamı olarak köklü bir çözüm olduğunu düşünmüyorum. Şöyle anlatayım, zamanında Cihangir'de çok içenlerin yola işemesi sorunu vardı. Mahalle sakinleri "İçmesinler, işemesinler" tarzı çözümlerle geldiler. Aynı mahallede oturan bir Alman "Belediye buraya portatif tuvaletlerden koysa sorun olmaz" dedi. Bizim ilk aklımıza gelen ve en kolay çözüm idam. Ayrıca, bu adamların tecavüz nedeni göz döndürücü bir cinsel açlık. Odaklanılan sorunun bu olması gerektiğine inanıyorum. Gerçi bu hükümetle o açlık daha da büyüyor. "Suç cinsel açlığındır" diye algılamayın bunu da, "Bu büyük ve adi suçlar, cinsel açlık kaynaklıdır. Bu sorun çözülmeden, temel bir çözüm bulunamaz" diyorum sadece. İdam etmek ölüyü geri getirmeyecek, acıyı dindirmeyecek, zamanı geri döndürmeyecek.

Üçüncü olarak idamlar zehirli iğne, vb.ler ile yapılıyor ve doktor eli ile yapılıyor. Hangi şartlarda ve kim olursa olsun ilgili insanın hayatını kurtarmak için Hipokrat yemini etmiş kişilerin insan hayatı almasını etik bulmuyorum.

Son olarak idam cezası sadece tecavüzcülerle kalmaz, adalet sistemine güvenmiyorum. İlk başta "Tecavüzcü asıyoruz" derken, bir bakmışız ki düşünce suçluları ağırlıkta.

"Aynı şey senin yakınını başına gelse bunları söylemezsin" diyenler için, doğru, söyleyemezdim. Başımıza bir şey gelse hemen "Boynu altında kalsın", "Sürüm sürüm sürünsün", "Teneşirlere gelesin" diye beddua ediyoruz. "Yaralı olan, yaralar" derdi bir arkadaşım.Yaşanması gereken o zaten, üzüntünün geçiş aşamasının o olması gerekmez mi? O üzüntü ve sinirle bireylerin bu yola gitmesi kadar normal bir şey yok. Ancak bireysel kin ile toplumsal adaleti karıştırmamak gerek.
0
aychovsky
(14.02.15)
Haberleri takip ediyorsundur. Sence daha yeni Adalet Bakanlığı'na bağlanan bir yargıya idam gibi bir güç emanet edilir mi?

Düşünsene, şimdi yalan dedikleri Ergenekon Operasyonu sonucu Mısır'daki gibi her tutukluyu "bunlar Balyoz'u, Ergenekon'u planladılar" deyip idam ettiklerini? Olmayacak bir şey mi?

Aynısını bugün Zaman tayfasına yapar cemaatçileri "darbeci" diye sallandırırlardı.

Otobüs durağında yakılan Serap için kaç kişiyi idam ederlerdi sence? Ki olayın üzerinden 5 ay geçti, Serap'a molotof atan kişi MİT mensubu çıktı.

Bir de yanlış kararları düşününce, yani bir insanın suçsuz yere idam edilme ihtimalini düşününce daha da korkunç geliyor bu fikir.

Hepimiz bu haberleri izlediğimizde bu katillerin öldürülmesini hatta işkence görmesini içimizin en derinliklerinde arzuluyoruz ama böyle bir adalet sistemine güvenmek imkansız.
0
burberry
(14.02.15)
aychovsky +1

Tamamen katılıyorum..
0
hayal bilgisi
(14.02.15)
Evet derdim.
0
yerdebozukparaarayangereksizadam
(14.02.15)
her hün öldürmek varken, tek seferde öldürmenin ne güzelliği var.

türkiye gibi tutucu ülkelerde idama karşıyım. onlara her gün cehennem bundan sonra. her gün acı çekip yanacaklar, hapishanenin fahişesi olacaklar, kum torbası olacaklar, tuvaleti olacaklar. baya ağzılarına işeyen var böyle adamların hapishanede Türkiye'de. Günlerce aç susuz kalacaklar, her gün eziyet edilecek bunlara.

Ama mesela burası İsveç falan olsa, idamı desteklerdim. Oralarda da durum tam tersi, ömür boyu bedava yemek, spor imkanı. Tek cezaları özgürlükleri kalmıyor.
0
Lt. Col. Frank Slade
(14.02.15)
Evet.Diğerlerine ibret olsun.Milletin karısına kızına el sürmemesi gerektiğini anlarlar.Bu ülke de 'kadın olmak' suç olmaya başladı artık.
0
verbanadüşlerimi
(14.02.15)
genel olarak idam geri gelsin demek doğru olamaz, gücü elinde tutan haksız yere kendine muhalif olanı idam edebilir.

nasıl zamanında birileri kendi düşüncesinde olmayan birilerini idam ettiyse, şimdi de bunun olmayacağının garantisi yok.

idam geri gelecek ise siyasi suçlular bundan hariç tutulmalı.

idamdan ziyade kısas konusu tartışılmalı;

benim babamı/oğlumu/eşimi öldüren insanın devlet tarafından 10-12 yıl hapsedilip beslenip, sonradan da serbest bırakılması bana yapılan büyük bir haksızlıktır.

benim insan hakkım yok mu?

devlet bu durumda bana sormalı;

- bu kişi senin yakınını öldürdü, kısas yapıp öldürelim mi? ya da ölen kişi için kan paraı/diyet isteyebilirsin. ya da istersen affedebilirsin.

islama ait bir olgu olduğu için (başka dinlerde var mı emin değilim) karşı çıkanlar olabilir, fakat bence kısas dünyadaki en güzel ceza yöntemlerinden biridir.

tecavüzcüler için sadece idam kolay bir kurtuluş olur arkadaşların dediği gibi, önce hadım edilmeli ve sonra idam edilmeliler.

idamına karar verilen kişilere hemen infaz uygulanmamalı ama, temyiz yolu ve avrupa insan hakları mahkemesi yolu da açık olmalı.

hukukcu değilim ama atıyorum bağımsız yabancı bir mahkeme de "tamam bu adam bu suçu işlemiş" diyebilemli.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(14.02.15)
hayir. aychovsky~+1'imsi.

katilmadigim noktalardan biri cinsel aclik sorunu. cogu sucun veya yanlis düsüncenin altinda evet baska sorunlar yatiyor. ancak cinsel aclik konusuna odaklanilmasi gerektigini sanmiyorum.

yasaklar ülkesiyiz. örf adet vs derken evet bir sürü kazanimimiz var, sicakkanli insanlariz, aile gibi bir yapiyi modern dünyada hala en büyük öncelik olarak görebiliyoruz. ancak bunun yanlis anlasilmis ya da eskiye göre degismesi gereken cok da yönü var. cinseligi tabu yapmisiz. görmeden evlendirmisiz, adama beline kuvvet derken kadina yüklenmisiz, üstüne üstlük toplum böyle giderken, devlet de desteklemis, yeri evdir demis, okuduklari icin gencler evlenemiyor demis, tecavüz eden kürtaja gidenden daha masumdur demis, demis de demis.

cinselligi cözemezsin. bunu su an yapamazsin. büyük düsünüp kafayi degistireceksin. böyle bakan ve baktiran insanlarla sorunun kökü cok daha büyük, hem de gözümüzün hemen önünde. egitim.

komple kafalari degistirmek lazim, sallandirmak ya da kesmek degil.

ayrica evet diyen herkes yarin attigi tweetten yazdigi entryden iceri aliniyorken bir daha düsünmeye vaktiniz olmayacak.

yasananlar inanilmaz aci, akla hayale ya da insanliga sigmiyor, ancak böyle bir yetkinin kimsenin elinde olmamasi gerek. özellikle bagimsiz, adil bir sistemin olduguna herkes gönül rahatligiyla kabul edemiyorken.
0
wiillii
(14.02.15)
bu cok etik degerlerle alakali bir soru ve iki tarafin da hakli sebepleri olur eminim. muhtesem bir munazara konusu zaten bu yuzden "idam cezasi devletlerce uygulanmali mi?" cunku iki tarafin da hem artilari hem de eksileri var.

insanlar genelde hukuk sisteminin makina gibi isledigi, hata oraninin binde bir oldugu sistemlerde bile idam cezasini tartisilabilir buluyorlar. arkadaslar yazmis zaten.

pro:bir devlete bir insanin canini alma yetkisi ne hakla veriliyor? devlet kim ki bir insanin canini almayi kendinde hak olarak goruyor?

con: bir insana baska bir insanin canini alma hakkini kim veriyor?

benim oyum adalet sisteminin saglam isledigi sistmlerde idam cezasi olmasi. zaten idam cezasi verilen insanlarin dosyalari kapatilmiyor. en azindan abd'de oyle. idam tarihleri hep cok ilerisi icin verilir, arastirmalar da devam eder yeni delil bulmaya dair. hatayi minimize etmek icin gereklidir. arastirmak lazim, sucsuzken idam edilen olmus mu diye ancak ozellikle 21. yuzyilda abd gibi bir ulkenin efsanevi hukuk sistemi ile boyle bir hataya dusmedigini dusunuyorum.

turkiyede ise idama karsiyim. adim gibi biliyorum idam gelse once babami sonra beni asar bu pust oglu pustlar. super aciklamis arkadas. milyonlari goturenler temize cikarken. baklava calani asar bu orcolar. bu yuzden turkiyede underground tarzi, vigilantemsi olusumlari daha cok destekliyorum. ancak bu tarz orgutler de genelde maalesef tersten calisiyor. herhalde underground olmaya da orospu cocuklari daha yatkin oluyor denilebilir. hayallerinde adam olduren, iskence eden yatiyor. sen abdi ipekciyi, ugur mumcuyu oldurulmus goruyorsun.

bok gibi ulke. 81 iline de nukleer santral yakisir.
0
joy luck club
(14.02.15)
(4)

tercüme bürosu açmak istiyoruz. osmanlıca arapça farsça kürtçe

semender
herkesin hepinizin yardımına ihtiyacım var dostlar. lütfen aklınıza geleni ne olursa olsun yazın. sinerji oluşsun güzel fikirler çıksın.vaziyeti anlatayım. biz iki arkadaş formasyonsuz atanamamış edebiyatçı ve tarihçiyiz. okulumuz biteli 2 sene oluyor. dostlar ne işe el attıysak dikiş tutturamadık.
herkesin hepinizin yardımına ihtiyacım var dostlar. lütfen aklınıza geleni ne olursa olsun yazın. sinerji oluşsun güzel fikirler çıksın.

vaziyeti anlatayım.
biz iki arkadaş formasyonsuz atanamamış edebiyatçı ve tarihçiyiz. okulumuz biteli 2 sene oluyor. dostlar ne işe el attıysak dikiş tutturamadık. o tarihçi, polisliğe hazırlandı, taksicilik yaptı, telefoncuda çalıştı... ben edebiyatçı, elektro markette çalıştım, muhasebecilik yaptım, kpss ye hazırlandım... o polisliği kazandı gitmedi, gidemedi, ben orta halli bi memuriyet puanı yaptım gitmedim gidemedim.
ikimizin de gönlünde öğretmenlik vardı, denedik olmadı.

şimdi yapabileceğimiz en iyi şeyi yapmak istiyoruz. tercüme bürosu açıp osmanlıca çeviri yapabiliriz. ikimiz de bu konuda iyiyiz. ayrıca o arap ama dile çok hakim değil. ben kürdüm ve dile çok hakim değilim. bu konularda zamanla kendimizi de geliştireceğiz.

bu işi ilk başta internet üzerinden denedik. cep harçlığı türünden paralar kazandık ama bu yaştan, 20 sene okuldan ve bu kadar birikimden sonra inanın çok ağır geliyor.

aile yardımlarıyla bi iş kursak dedik. bu konularda hiçbir tecrübemiz yok. yine de girmek istiyoruz bu işe.
şimdi bu konularda fikriniz veya alakanız olsun veya olmasın düşüncelerinizi paylaşmanızı istiyorum dostlar. ne yapabiliriz? nasıl yapabiliriz?
aklınıza gelebilecek en ufak şeyi bile yazın lütfen.
0
semender
(11.02.15)
firmayı şahıs adına yaparsanız kuruluşu 1000-1500 tl arasında mal oluyor. işyeri için bir araştırma yapın, kira ve depozito hatta emlakçı komisyonunu hesaplayın. takribi elektrik ve internet bağlantısı masraflarını çıkartın. kira ve diğer sabit giderleri en az 6 aylık peşin ödüyor gibi hesap yapın çünkü dükkanı açtığınız ertesi günü iş yağmaya başlamayacak.

bu masrafların ardından şunu hesaba katın: firmanız kayıtlı çalışmak zorunda olacak. bir arkadaşım daha önce tercüme bürosu açmak istemişti ama kazandığı paranın %53'ü falan vergiye gideceği için açmadı. nasıl bir hesap yöntemi kullandı bilmiyorum ama vergi konusunu iyi araştırın derim.

karınızdan vergileri çıktığınızda kalan para ikiye bölünecek. bu paranın size yetmesi için ayda kaç paralık iş yapmanız lazım bir hesaplayın mutlaka.

mesela kişi başı 2.000 TL istiyorsunuz. 4.000 TL net kar olması lazım. sabit giderleriniz 1.000 TL olsun. neye göre ve yüzde kaç vergi ödeyeceğinizi bulduktan sonra 5.000 TL + vergi olarak toplam kazanmanız gereken parayı bulun. bu arada vergi demişken sigorta primlerinizi de ödeyeceksiniz tabi unutmayın. diyelim ki ayda kazanmanız gereken para 8.000 - 10.000 TL arası çıktı. bu kadar iş alabilecek misiniz? gerçekçi düşünüp karar verin. bu tip işlere "tecrübemiz yok ama denemek istiyoruz" diye girerseniz büyük ihtimalle birkaç ay sonra kapatırsınız. bunun bir hazırlık süreci var. pazarlaması var. websitesi ve birçok internet sitesinde reklam verme işi var, bunlar için gereken efor ve zaman var...

hevesini kırmak istemem ama bu işe bodoslama girip de sonradan para kaybederek üzülmendense şimdiden hevesin kırılsın daha iyi. ha ben tecrübesiz olduğunuz ön bilgisiyle bunları söyledim ama bahsettiğin dillerde çeviri yaptıracak tanıdıkların hazırdır, yani başladığın gibi iş gelecektir, o ayrı. hakkınızda hayırlısı olsun.
0
karaage
(11.02.15)
önerim home-office düzeninde çalışmanız. hem sürekli masraf minimum olur, hem kafanız rahat. ilk aşamada ne kadar az masraf, o kadar dayanıklılık.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(11.02.15)
@karaage zaten oldukça detaylı açıklamış, benim tavsiyem de home office devam etmeniz. osmanlıca gibi dillerden çok para kaldırabileceğinizi sanmıyorum, çeviri büroları genelde avrupa dillerinde ve büyük firmalara proje bazlı çalışarak dükkanı döndürüyorlar.
bir alternatif olarak akademik hayatı da düşünebilirsiniz. müze, arşiv, enstitüler vs. araştırdınız mı?
0
lily briscoe
(11.02.15)
Osmanlıcayla dükkan döndüremezsiniz. Arapça -Kürtçe'nin gideri var onlarda da iyi değilmişsiniz.onları biraz geliştirebilirseniz olur bişeyler. ..aslında kürtçeden inglizceye yapabiliyor olsanız keşke piyasanın en bulunmayan elemanı...
Üstüne almanca- inglizce-fransızca gibi dillerde bağlantılarınızı yapmanız lazım bu dilleri çevirmeyen büro açma lüksünüz olmaz şu aşamada.
Yeminli tercümanım, ağırlıklı olarak yurtdışına çalışıyorum. 5 senedir sektördeyim ama çok kapsamlı proje yönetimi yaptım ve normal bir tercümana göre çok yüksek cirolarda çalıştım. bu işin iki yolu var: ya kendiniz iyi tercüman olacaksınız (mesela sadece inglizce yapan ama saatte 7bin karakteri gözü kapalı çeviren abilerimiz var) veya ekibinizi kuracaksınız toplu iş alabiliyor olacaksınız vs. fiyatlardan haberiniz varsa biliyorsunuzdur..ya tıp/hukuk vs çevirmeni olacaksınız ki fiyatı siz koyabilin ya da ucuza çok iş üretebiliyor olacaksınız piyasa böyle.
Türkiyede inglizce-almanca için 8-10 lira tercümana verip müşteriden 15 lira alarak dükkan çevirmek de çok zor. o 5 lira ile kira ödeyip, faturaları çıkarmak için ayda 250-300 sayfa içeriden başlıyorsunuz.
interneti küçümsemeyin...en sağlam müşterilerim hep internet üzerinden aldığım işlerle oldu. ama yurtdışına iş yapmayı deneyin, ofis açmantansa kendinize yatırım yapn derim.
çok ağır filan gelmesini de anlayamıyorum. polis olmam, öğretmen olamam, o zor bu ağır...gençleri anlamak gerçekten zor. bu işe her başlayan 3 kuruşla başlıyor emin olabilirsiniz.
0
niye ama
(12.02.15)
(21)

14 şubat hakkındaki görüşleriniz

Lt. Col. Frank Slade
eveeeet insanları ikiye ayıran o meşhur güne az kaldı. şaka bir yana sahiden nedir görüşleriniz bu gün hakkında? gereksiz mi, gerekli mi? para tuzağı mı? yoksa "yoo ne güzel işte, olmasa eksikliğini hissederdim böyle bir günün" mü diyorsunuz? yaşınız cinsiyetiniz önemsiz. bir de beklentiniz ne 4 gün
eveeeet insanları ikiye ayıran o meşhur güne az kaldı. şaka bir yana sahiden nedir görüşleriniz bu gün hakkında? gereksiz mi, gerekli mi? para tuzağı mı? yoksa "yoo ne güzel işte, olmasa eksikliğini hissederdim böyle bir günün" mü diyorsunuz? yaşınız cinsiyetiniz önemsiz. bir de beklentiniz ne 4 gün sonrası için? yani hediye bekliyor musunuz, ekstra romantizm bekliyor musunuz 14ünde?

son soru (seçin)

a- iyi ki sevgilim yok, bir ton strese gir 14 şubat diye.
b- iyi ki sevgilim var ama bu 14 şubat çok gereksiz.
c- sevgilim olsaydı keşke ben de 14 şubat'ta heyecanlanırdım.
d- iyi ki sevgilim var, çok güzel bir gün geçireceğiz.
e- en büyük beşiktaş.
0
Lt. Col. Frank Slade
(10.02.15)
bu tarz günler sadece odunlar için gerekli. yılda bir kere mecburen hatırlıyorlar birşeyleri.
0
rock n roll
(10.02.15)
nötrüm. eğer sevgilim olsaydı ve 14 şubat için heyecanlansaydı onu mutlu etmeye çalışırdım. eğer umursamasaydı ben de umursamazdım.

iki türüyle de karşılaştım, 14 şubatta iki türünü de yaşadım. sonuç: yalnızım. demek ki 14 şubat etkisiz elemanmış.
0
thracian
(10.02.15)
e
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.02.15)
görüşlerim:

gereksiz,
para tuzağı,
hediye beklemiyorum,
ekstra romantizm beklemiyorum,
tüketim çılgınlığı en üst noktaya ulaşsın diye yaratılmış bir gün.

sevgilim de benimle aynı düşünceleri paylaşıyor, bu yüzden problem yok. başka zamanlarda hediyeleşiriz ama sevgililer gününde değil.

b
0
vedat chili peppers
(10.02.15)
gereksiz bir gün. anneler günü, babalar günü, x'ler günü, y'ler günü hakkındaki görüşlerim de aynı.

en büyük fenerbahçe...
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(10.02.15)
b
Bir beklentim veya hazırlığım yok.
0
aychovsky
(10.02.15)
gereksiz
para tuzağı
beklentim yok
e
0
bokmuhendisi
(10.02.15)
Şöyle başlıklar olmasa 14 Şubat'ın gelmekte olduğunu bile unutacağım. Tamamen para tuzağı olduğunu düşünüyorum. Sevgilim var, 14 Şubat diye bir şey kutlamıyoruz. En son lisede kutladım. O da okuldan kaçmaya bahane olduğu için.
0
pandispanya
(10.02.15)
d
ilişkinizde küçük jestler yapmayı unuttuğunuzda size hatırlatan bir gün.
0
neira
(10.02.15)
tabi ki e
0
zam sampiyonu domates
(10.02.15)
Doğum günü ve evlilik yıl dönümü dışındaki günleri anlamsız buluyorum. Hele 14 şubat en gereksizlerinden, yılbaşı, tanışma yıl dönümü filan da çok saçma.

f-en büyük Fener.
0
elikası
(10.02.15)
cevabım b. yarım yamalak 1 kez kutlamak zorunda kaldım :) olay şöyle;

flört dönemimizin ilk sevgililer günü, 14 şubat 2012 :) o kucağını doldurmuş bir yığın hediyeyle çiçekle vs. ben de sallana sallana karşıdan geliyorum. bu ufak bir şok geçirdi tabi, konuşmamışız da kutlanır mı kutlanmaz mı diye. yüzük, çanta, çiçek ve sevimli bir cüzdan almış bana... o deri hastası ben yüzük, ortaya böyle bir tablo çıkmıştı. sonra bir kafede saatlerce oturmuştuk, sonra ben aşırı sancıyla acillik olmuştum, sistit olmuşum meğer. üstüne bir de hastane masrafını ödemişti. o öğrenciydi ben çalışıyordum. kartal'dan şirinevler'e benim için gelmişti o soğukta. şuan bile düşününce utanıyorum :D pişman olmuş mudur hep merak ederim, bir de eve döndüğünde kaynanamın tepkisi ne olmuştur acaba diye de düşünürüm :D her şeyimizi paylaşırdı malum :/
0
fuckerlove
(10.02.15)
f-sevgilim yok & olsaydı da kutlamazdık, en büyük fener.
0
niye ama
(10.02.15)
normalde cok önemsemem ama esim o gün icin bir seyler ayarliyor genelde, keyifli geciyor.
ama bu sene dedi ki, ya bu beni strese sokuyo sen beni öp yeter. ben de dedim sen strese giriyorsan hic bisi yapmayalim ne önemi var? stres olduktan sonra hic geregi yok böyle seylerin. hatta ben bir kurabiye yaparim yanina da cay demler iceriz :) valla bu sogukta planimiz bu. bence cok da keyifli olacak :))

son soru icin:
b
0
kucukharfler
(10.02.15)
F: sevgilim olsaydı keşke ve 14 şubat çok gereksiz.
0
phoenixboy
(10.02.15)
Sevgilime derim ki 13 şubatta veya 15 şubatta istediğin her ne ise yapalım alalım vs ama bu 14 şubat şaklabanlığına ikimizi de sokma.
0
dougsampson
(10.02.15)
c)


zaten sevgilisi olana her gün 14 şubat, ama bugün sevgilisiz olmak ayrı koyuyor psikolojik olarak. dışarı adımımı atamam.
0
fransizkalanadam
(10.02.15)
f- en büyük fenerbahçe.

sevgililer gününü esnafın tuttuğunu s**me günü olarak görüyorum. sevgilim varken de yokken de aynı şekilde.
0
nawar
(10.02.15)
capitatum
(11.02.15)
@capitatum iyimiş :))
0
🌸Lt. Col. Frank Slade
(11.02.15)
ya bu sevgilisi olunca özel günlerde strese giren insan olma olayını anlayamıyorum.
iki hediye almanın nesi insanlara angarya gelir?
sonuçta sevgilini mutlu edip, ilişkini tatlandıracaksın.
sevgiliye hediye almak bir insanı neden strese sokar?

bunlar saçma yani.
sevgiliyle her şeyi yapmak güzeldir.
özel gün kutlamak da güzeldir.

sevgilim varsa özel günlerde hediye beklerim.
buna 14 şubat da dahil.
yani pırlantalar değil de, hiç değilse bir çiçek de olsa alsın yani öyle ruhsuz olmanın anlamı yok.
sevgilim yoksa hiç takılmam sevgililer gününde yalnızım falan diye.
aklıma bile gelmez.
0
blatta hiberna
(11.02.15)
(6)

5. kattan atlayan hırsızlar

raskolnikov2
http://webtv.hurriyet.com.tr/haber/yakalanacaklarini-anlayinca-5-kattan-atladilar_106229?hid=28146320Videonun en sonunda binayı da gösteriyor. Ölmemelerine şaşırdım. Hadi biri bi kuvvet atladı. İkincisi de atlıyor. Sonra maymuna dönüyorlar, düz yolda yürüyemiyorlar.Bu hırsızlarda gerçekten deli cesa
webtv.hurriyet.com.tr


Videonun en sonunda binayı da gösteriyor. Ölmemelerine şaşırdım. Hadi biri bi kuvvet atladı. İkincisi de atlıyor. Sonra maymuna dönüyorlar, düz yolda yürüyemiyorlar.

Bu hırsızlarda gerçekten deli cesareti var. Aramızda hırsızlarla ilgili anısı olan var mı? Tabii Allah kimsenin başına vermesin.
0
raskolnikov2
(08.02.15)
İki kere girdi farklı eve. İlkinde ben bacak kadar veletken ev de sahil beldesinde site içi gelmiş her yeri dağıtmış anneannemden kalma gözlüğü de alıp gitmiş


İkincisi baya tuhaf. Ev yaptırdık biz bahçede eğitimli köpek var evin en hafif uykusuna sahip insanım ben uyanırım hepimize bayıltıcı sprey.
Çok bişey almamış da

Eger uyanık olsaydık evde üç siyah kuşak adamlar sağ çıkamazdı sanırım.


Ya her gece korkarak uyuyorum şimdilerde :(
0
indescribable
(08.02.15)
bizim mahallede de bir tane hırsız vardı. bir keresinde o da 5. kattan atlamış ölmemişti. kafasına 20 dikiş atmışlardı. yani bu hırsızlarda genetik herhalde atlama huyu.
0
hzben
(08.02.15)
benim değil ama komşumuzun evine girmişti evin kızının da su içmeye kalkası tutmuş...
kıza bıçak çekmiş, kız çığlık çığlığa, ev halkı uyanmış, bıçağı boynuna dayamış, polisi filan da arayamamışlar haliyle.
kız bi süre boynunda bıçak iziyle ve kısık sesle dolaştı.
o gün bugün babamdan kesin emir var, hırsız girse de, fark etsek de sesimizi çıkarmayacağız :)
o değil de zaten gece ışık hiç sönmez, ben çok az uyuyorum ne ara beni uyurken bulacak bilemem, ben uyanıkken hırsız gelirse napacaksam:D evde tekim, kadınım. bi de deli cesareti bende de var.
0
niye ama
(08.02.15)
Hırsız değil de, yaklaşık bir ay önce kapkaça uğradım. Hiçbir şeye içim yanmadı da, 3 günlük telefona çok üzüldüm. Adama "Canımı al, telefonumu alma" diye bağırdığımı hatırlıyorum. Adama tekme attım, çanta savurdum ama o iki el, ben tek el yüklenince o güçlü oldu ve koşturmaya başladı çantamla. Ben çığlık atarak peşinden koştum. Yolda çantamı attı, biraz sonra da cüzdanımı. İki kişi sesimi duydu. Adamın peşine düştüler. Ben o sırada attıklarını toplamaya döndüm. Sokağın sonu bir kavşak, kavşağın karşısında da bir kokoreççi var ve bir taksi şoförü yemek yiyor. Kapkaççı ona gidip "Abi, annem ölüyor. Çabuk hastaneye!" diye yakındaki bir hastaneye götürmüş. Bana yardım amaçlı peşinden koşan iki kişi taksi plakasını almışlar ve taksi durağını tanıyorlarmış. Durakta anons geçildi "213 plakalı araçta kapkaççı var" diye, şoför "Yok, benimkinin annesi ölüyor" demiş baskonuştan.

Durağa ulaşınca şoförü cepten aradım, "Yok abla, sen yanlış anlamışsın. Çocuğun annesi ölüyormuş, ben hastaneye bıraktım. Yolda telefonu elinden düşürmedi zaten" dedi. "O telefon benim, benden çaldı" deyince, "Abla, beni de kandırdı. Gider getiririm hemen şimdi onu. Beni kandırmak ne demekmiş gösteririm" dedi. Peşine 4 taksi daha katıldı arama ekibi olarak, bulamadılar tabii ki. Adam durduğu yerde durmuyor.

Karakolda taksi şoförü ile birlikte sabaha kadar ifade verpi eşgal belirledik. Bana saldıran kişi sarışın-kumral arası, 175-180 boylarında ve 20-25 yaş arasındaydı.Sırf bu tarife uyan 792 kapkaççı vardı. Polis "Esmer deseydiniz 5000, 13-18 yaş deseydiniz 20000 kişi çıkardı" dedi. Tiplerine baktığımda bir 40-50'si dışında normal üniversite öğrencisi tipliydiler. Polis onların zaten çoğunun düşük ücretli işlerde çalıştığını, daha fazla para kazanmak için akşamları kapkaççılık yaptıklarını söyledi. Şoför çok gördüğü ve bol bol konuştuğu için o daha iyi anlatabildi. Kaşı, gözü gibi bilgilerin dışında, "Üstünde uzun zamandır gözümün olduğu ama pahalı olduğu için alamadığım bir mont vardı" deyip markasını ve tüm ayrıntıları verdi montunun.

Geçen gün işten geç dönerken yanımda bir adam yakın ve hızlı olarak geçti. Nasıl korktuysam adamın kafasına elimdeki dosyayı geçiriyordum. Sonra o beni korkuttuğu için, ben ona saldırmaya çalıştığım için özür diledik birbirimizden.
0
aychovsky
(08.02.15)
Yaklaşık on sene önce evimize yatak odamıza girdiler. Giriş katta oturuyorduk. Kuş kadar hafiftir uykum ama baş ucuma kadar gelmişler duymamışım sprey sıkmışlar zannımca. Neyse biz uyurken birden ilk ben sonra eşim uyandı bi baktık odada bir adam deri montlarımızı katlıyor. Eşim bir fırladı ben çığlık üstte annemler oturuyor. Adam bizi. Odanın kapısını tuttu kapının kolunu bırakmıyor duvardan kuvvet alıyor kapı onun yönüne avantajlı eşim çekti o çekti kapıyı açtıramadık sonra sn ler içinde adam kapıyı bıraktı.
Biz peşindeyim girdiği camdan atladı arkasına eşimde atladı. Ama şansa öle bir sis vardıki hırsızın sağamı solamı döndüğünü bile görmedik.arabayla sokak sokak dolaşmıştı eşim bişey bulamadı.
Hırsız baş ucumuzdaki telefonları almış çantaşarı almış en son deri montlara döndüğünde biz farkettik. Çantamı parayı alıp bir köşeye atmıştı komşuşar bulmuştu.
Heryerde simsiyah parmak izleri vardı ama polis bu izlerden bişey çıkmaz dedi. Velhasıl hırsızlar bulunmadı bizim giden 3 telefon ve paraya oldu.
Hayatımda bu olaydan sonra en çok korktuğum şey hırsızdır sabah 5 te girmişlerdi. Ben yıllarca sabah 5 e kadar oturdum hırsız girmiycene kanaat getirip öle uyumuştum
Bizim şöylede ilgiç bir yönü vardı bu olayın iki gün önce camlara demir parmaklık yaptırmak için ölçü aldırmıştık. Belki 20 senelik baba evinde kiracı olarak oturmaya başlamıştık ilk defa hırsızlık olmuştu. Eşim hep o demircilerden şüphelenmişti
0
ayhsegul
(08.02.15)
Hapishaneye girmemek adına ölmek daha cazip.
0
odiyus
(08.02.15)
(18)

kadinlara soru - anne olma yasi

federer
cocuk sahibi olmak konusundane zaman cocuk sahibi olmak istediniz? belli bir yastan sonra belirdiyse kac yasinda "artik anne olmaliyim" dediniz?icinizde hep var miydi ya da?"su yasimdan once anne olayim" gibi bir arzunuz var mi? varsa kac yasi kendinize sinir koydunuz/ideal belirlediniz?tesekkurler
cocuk sahibi olmak konusunda
ne zaman cocuk sahibi olmak istediniz? belli bir yastan sonra belirdiyse kac yasinda "artik anne olmaliyim" dediniz?

icinizde hep var miydi ya da?

"su yasimdan once anne olayim" gibi bir arzunuz var mi? varsa kac yasi kendinize sinir koydunuz/ideal belirlediniz?

tesekkurler
0
federer
(06.02.15)
anne olma isteğim hiç yok. anne olsam mükemmel bir anne olurdum ona hiç şüphem yok ama olmak istemiyorum.
0
rock n roll
(06.02.15)
32 yaşında anne olmak istiyorum. şu anda 31 im. seneye hazır olurum gibime geliyor. içimde hep yoktu yani şöyle hamile kalmak istiyorum ama doğurmak istemiyorum. sadece hamileliği yaşamak istiyorum. ama tabi sonunda doğacak bir çocuk var. çocuk sevmiyorum ama doğurduktan sonra hormonlarla elbet severim gibime geliyor uhrjdks
0
sta
(06.02.15)
bu sene başladı, yaş 26.
0
kayranin kedisi
(06.02.15)
Son bir yildir coşagelmis durumda.
26 yasim
0
cecilia
(06.02.15)
Cocuk cok buyuk sorumluluk. Hic bunu gozardi ederek "anne olmam lazim^^" duygusalliginda yaklasamadim. Kendi ailevi sıkıntılarim da bunda etkili olabilir.
bi gun belki ama iyi bir baba adayi bulana kadar hayir.
Yas 23.
0
rayde
(06.02.15)
daha önce hiç aklımdan bile geçmezken o coşma durumunu 28-30 arası yaşadım
hatta kronik bir hastalığım var, ilaç kullanıyorum ya anne olamazsam diye kendi kendime bi sürü skıntı bile çıkarttım (kullandığım ilaç o kadar aman aman riskli bişey değil aslında benim kuruntum)
kadınların bu konudaki her türlü düşüncesini mazur görürüm o yüzden
şimdi ne düşündüğümü ben de bilmiyorum ortalıkta bir baba adayı yok o belki yüzden sakin, dingin bir haldeyim biraz da koyverdim galiba :) bi plan yok.
0
niye ama
(06.02.15)
Son 5-6 aydir bahsettigin konulara iliskin sorgulamalar yapiyorum ama daha once hic dusunmemistim ve bi istegim yoktu.
yas 26
0
noexpectationsnodisappointments
(06.02.15)
Hiç. İlla olacaksa minimum 30. Araya kesinlikle girmemesi gerek.
0
Lim5
(06.02.15)
28 yaşındayım. bugüne kadar hiç anne olmak istemedim. hiç isteyeceğimi de sanmıyorum. hele ki 6 aylık bir teyze olarak durumun vehametini kendi gözlerimle gördükten sonra gönül rahatlığıyla asla diyebilirim
0
sheridans
(06.02.15)
Önümüzdeki hafta 21'e gireceğim. Elimde olsa hemen yaparım.
0
mornie
(06.02.15)
29'um sanırım son iki yıldır falan anne olmayı çok istiyorum. 35'ime kadar da olmalıyım diye düşünüyorum.
0
mor puantiyeli zebra
(06.02.15)
Hic istemedim, hala istemiyorum, isteyebilecegimi de dusunmuyorum
26 yasindayim
0
balpolen
(06.02.15)
Hiç çocuk hayali kurmamıştım , küçüklüğümden beri kedim köpeğim vardı. Evlendikten sonra da aklımda yoktu zamanla oluştu bebek fikri. 30 yasımda doğum yaptım . 35 i geçirmeyin derim duyurunun kadınlarına :)
0
lilidance
(06.02.15)
bana bağlı olacak bir canlının her ihtiyacı olduğunda yanında olabilmem için benim de her anlamda hazır olmam gerek tabi ki. uygun aday olduğu sürece 30 ideal yaş diye düşünüyorum
0
turuncu tonlarda
(06.02.15)
ilk cocugu 29'umda dogurmak istiyorum galiba. ikinci cocuk ise 32 fln.
belki de gec bile kaldik dogurmaya, genc anne olmak guzel olsa gerek ama iste omur boyu sorumluluk almak, kendi hayatimdan erken yasta feragat etmek biraz korkutuyor. o yuzden 29'u bekliyorum:)

yasim 25,5..
0
heygidim
(06.02.15)
yas:24. dunyaya cocuk getirmek de, anne olmak da istemiyorum gunumuz sartlarinda. ilerde istemekten de cok korkuyorum. cocuklari pek sevmiyorum, o acidan icim rahat su anda ama bazen benim bile bebeklere icimin isindigi vs oluyor, bir de iste ilerleyen yaslarda hormonlar yuzunden istemekten cok korkuyorum. umarim o donemi sirf hormonlar dogrultusunda aslinda istemedigim bi karar vermeden atlatirim :D objektif olarak bakinca da anne olmanin dogru zamani ile ilgili celiskili dusuncelerim var, cocuk acisindan dusununce arada az yas farki olmasi daha guzel geliyor (Gilmore Girls tarzi bi iliski), ama anne acisindan bakinca da genc yasta anne olmak kotu, her seyi yasayip, kendi hayatini bitirip baska biri icin yasamaya hazir olunca anne olmali bence bi kadin.
0
saçdemeti
(06.02.15)
23. 30'dan önce anne olmak istiyorum. hem aradaki yaş farkı çok olmasın, aramızda anlayışlar açısından uçurum olmasın diye hem de genetik olarak erken menopoza yatkınlıktan dolayı.
0
piremses
(06.02.15)
Yaşım 24. Anne olma isteğim hiç yok ama 30'dan sonra olmak istemezdim sanırım. Karışık işler valla. Amaan sağlıklı olsun da :p
0
pandispanya
(06.02.15)
(20)

evde kaç yastık var?

omelette du fromage
evinizde kaç kişi ve kaç yastık var?öyle küçük kanepe yastıkları sayılmaz.bildiğin yatak yastıkları kaç tane?
evinizde kaç kişi ve kaç yastık var?

öyle küçük kanepe yastıkları sayılmaz.
bildiğin yatak yastıkları kaç tane?
0
omelette du fromage
(04.02.15)
2 kişi var 6 yastık var
0
sta
(05.02.15)
1 kisi 2 yastik.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.02.15)
2 kişi 6 yastık misafir için vs...
0
strangerinhere
(05.02.15)
3 asıl 1 yedek.
2 tane benim yatakta kullandığım, bir tane misafir setinde, bir de dolapta yedek. benim kullandığım bir tanesi güzelli, diğerleri ucuz, dandik ve rahatsız edici.

kişi olarak yekten ben.
0
rygard
(05.02.15)
3 kişi 10 yastik 4 tane kullanilan, 1 tane misafir yataginda, 5 tane de misafir gelirse diye :d
0
yuzır
(05.02.15)
8 tane. Yenileyeceğim ben onları
0
indescribable
(05.02.15)
4 kişi
0
indescribable
(05.02.15)
2 kişi var 9 tane falan yastık var
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(05.02.15)
yanlız adamın 2 kafa yastığı 2 sarılma yastığı bir ortapatik yastık var.
0
mrthany
(05.02.15)
yalnız yaşıyorum, çift kişilik yatağımda 2 yastık, 2 tane de misafir yastığım var. toplam 4 yani.
0
emfuzi
(05.02.15)
tek kişiyim 7 tane saydım
0
niye ama
(05.02.15)
2 kişi ve 1 yastık.


şaka şaka tam tersi...
0
youshookmeallnightlong
(05.02.15)
nasıl soru la bu :D

1 kişi 2 yastık

bide büyük yastık var bi tane. gereksiz saçma sapan bişey
0
durbikonusucaz
(05.02.15)
bu tip sorulara cevap verirken, duyuru sahibinin açıklamasını beklerim ilk olarak. ee bu yok. sen soruyorsun, olmadı. ne amaçla sorduğunu bilmesem de, cevap vereyim. 20' den fazladır. evde çok kalabalık değiliz. zaman zaman değişiyor kişi sayısı. herkes en az iki yastık kullanıyor. hiç kullanılmamış olanlar var. çok uzun süreli kullanmıyoruz yastıkları. sürekli bir sirkülasyon var.

yastık mı hediye edeceksin, yatıya mı geleceksin?
0
oinone pe
(05.02.15)
4 kişi 5 yastık. Fazlalık olan benimki. Ama birkaç tane de her bazanın altında falan var. Benim dediğim sirkülasyondaki yastık sayısı.
0
günde 3 litre kola içen adam
(05.02.15)
1 kişi, 4 yastık.
0
yahveyire
(05.02.15)
benim 4. kuzenin 1. bir de kedilerin işeyip mundar ettiği 3 yastık var yıkıyorum yıkıyorum kokusu çıkmıyor atacağım herhalde onları. misafir için 2 tane almam gerekecek.
0
kül
(05.02.15)
Kullanılan kişi başına 1 tane yastık. Yedek yastıklar, olası misafirler için saklanan yastıklar ile 10 oluyordur herhalde. 4 kişiyiz bu arada.
0
nawar
(05.02.15)
1 kisi. 1 yastik. 0 kanepe ve yastigi. 1 sandalye. minimalist ama fonksiyonel ögrenci evi.
0
wiillii
(05.02.15)
1 kişi 4 yastık 2 yatak. ayrıca bonus ekleyeyim. iki masaüstü bilgisayar, iki bilgisayar sandalyesi. hepsi tek odada... hayır, manyak değilim.

biri eski yastığım, biri otelin kendi yastığı, biri sonradan yatakla birlikte aldığım visko yastık, biri de o visko yastığın kılıfı kurutma makinesinden çalındığı için sadece kılıfı için aldığım ikinci visko yastık.

evet, yastık kılıfı çalan insan var... 100 lira civarı girdi durduk yere...
0
ucan spagetticanavari
(05.02.15)
(9)

sizin yeğenleriniz ya da çocuklarınız da böyle mi?

enkolaykullaniciadi
daha okumayı yazmayı bilmeyen zıpırların ellerinde anne babalarının telefonu, tableti düşmüyor. tv izlemeden yemek yiyemiyorlar. nasıl bişi len bu? benim yeğenler mi böyle sadece?
daha okumayı yazmayı bilmeyen zıpırların ellerinde anne babalarının telefonu, tableti düşmüyor. tv izlemeden yemek yiyemiyorlar. nasıl bişi len bu? benim yeğenler mi böyle sadece?
0
enkolaykullaniciadi
(04.02.15)
benim etradımdakiler de öyle.
0
bay b
(04.02.15)
cevremdeki tum bebeler bu sekilde. hepsinin en iyi oyuncagi tabletleri.
0
exlibris
(04.02.15)
benim yeğenim henüz 2 buçuk yaşında çok endişeleniyorum. sürekli çizgi film izliyor bilgisayardan. baya bölüm seçiyor. kendisi aratıyor filan. yemek yerken de aynı şekilde. yada candy crush oynuyor. ben çok üzülüyorum ama annesi babası bir şey yapmıyor. onların kararı her seferinde uyarsam da.
0
iyiaksamlarbayan
(04.02.15)
hepsi değil ama çoğu öyle
anne-babaların tembelliğinden diye düşünüyorum annesi değil elektronikler avutuyor artık bebeleri bi de tek çocuk olmak, sokağa çık(a)mamak da etkili tabi.
0
niye ama
(04.02.15)
ben uzulmuyorum aksine seviniyorum. o kadar oyun ve çizgi filmler sayesinde o kadarçok şey öüreniyorlarki oha sana bu cümleleri kim öğretti diye soruyorum. son örneği 5 yaşındaki yeğenim kestimeden gidelim dedi:)
0
mayeskuel
(04.02.15)
Kardeşim 2. Sınıfa gidiyor ama 2 yaşından beri bilgisayarda. Şu an ortalama bir türk insanından daha iyi biliyor bilgisayarı. Tabletle de çok ilgili ama çok zaman geçirdigi için okul dönemi kullanamıyor yasak. Hiç bir endişem yok doğal olan bu. Ben de küçükken sabah akşam atari oynardım eve bilgisayar alındı 6 yaşındayken ona geçtim ve o şekilde büyüdüm. Ben hiç dışarı çıkmazdım ama mesela kardeşim dışarıyı da çok seven bir çocuk. Ben de dışarı çıkıp oynamasını istemiyorum mesela mahalledeki diğer çocukları beğenmediğim için. Ayrıca bilgisayardan oturup çizgifilm izlemesinin, tabletle oyun oynamasının ne zararı olabilir?
0
nundu
(04.02.15)
Onlar dijital doğan'lar artık. Bundan sonra muhtemelen hep böyle.. Bu sıkıntı degil,çocuklarda evrim..
0
kokhucre
(04.02.15)
2,5 yaşında şok etti beni geçen gün kuzenimin veledi..
Almış eline telefonu youtube açtı istediği videoyu buldu izledi, internette problem çıkınca wifi ye girdi kapadı, paketten devam etti izlemeye..

Hayretler içinde kaldım, her şeyi biliyor her şeyi..
0
mutekebbir
(05.02.15)
üzülüyorum çünkü soruyu soran arkadaş da belirtmişti çocuk yemek yemiyor birşey izlemeden. aptal olacak demiyorum tabii ki. benim yeğenim de herşeyi ezberliyor. bölümleri ezbere söylüyor. ama hırçın bir çocuk. bazen gerçek hayata adapte olamıyor. birçok şeyi ıskalıyor sanki. ben böcek, karınca kovalardım o yaşta.
0
iyiaksamlarbayan
(05.02.15)
(15)

Milliyetçi Hareket Partisi Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

bengi tonyukuk
MHP deyince aklınıza neler geliyor? MHP'den beklentileriniz nelerdir?
MHP deyince aklınıza neler geliyor? MHP'den beklentileriniz nelerdir?
0
bengi tonyukuk
(04.02.15)
merhaba,

bulunduğum ilde, bir siyasi partinin il bazında üst düzey yöneticiliğini yaptım. dolayısıyla bir çok mhpli dostum da oldu. mhplilerin ve bizim eleştirdiğimiz en temel nokta, şiddet eğilimiydi. ancak görebildiğim mhpliler devlet beye çok güveniyorlar. inanıyorlar.

benim mhpden beklentim mecliste olması, daha fazlası değil.
0
cinayet saati
(04.02.15)
Oy vermeyi düşünüyorum
0
dafuq
(04.02.15)
ulkucu hareket engellenemez
0
1917
(04.02.15)
mecliste olsunlar, Devlet Bahçeli gibi çıkın sokağa ortalığın a. koyun demeyen akıl sahibi bir liderleri olsun, tetikçilik yapmasınlar kafi.
ha bana kalırsa muhalefet eksiğimiz çok fazla, muhalefetten daha fazla beklentim var ama MHP ile öteden beri barışmayan bir çizgide olduğum için onlardan beklentim yok, dinamiklerini de bilemem zaten.
0
niye ama
(04.02.15)
liderini basarisiz ve modasi gecmis buluyorum. daha vizyoner bir liderle basari saglayabilir, bu lider ve yaklasimla benden oy alamaz ama mesela tugrul turkes gibi daha akilli ve modern yaklasimli lideri olsaydi oyumu verirdim.
0
exlibris
(04.02.15)
milliyetçi atalet partisi.
0
bluebey
(04.02.15)
Kendi halinde siyasi parti. Ne iktidarda gözü var ne muhalefette. Şüphesiz iyi insanlar var içinde ama ne yazık ki yönetime yansımıyor.
0
lesley mateas
(04.02.15)
1.vatan millet sakarya diye sadece mecliste bağırmaktansa ülkelerinin dereleri,dağları,ormanları,denizleri için eylem yapsınlar.bu ülkenin insanları açlıktan,yoksulluktan,işsizlikten kıvranırken sendikalarla,stk'larla beraber olsunlar.
2.yukarıda bahsettiğim nedenler için sokağa çıkmaktan korkmasınlar.çıktıkları zaman da "biz devletin polisine saygılıyız" edebiyatından kurtulsunlar artık.çünkü o çok sevdikleri devletin polisi,jandarması da ekmek parası için,işinden kovulmamak için ülkesinin değerlerinin yok olmasını umursamıyor ya da gıkını çıkaramıyor.
3.mafyatik,karanlık tiplerden (varsa) arındırılsın.(ki bence var,bilgim yok sadece önyargılıyım)
4.solcularla sebepsiz yere kavga eden görevlilerin görevini elinden alsın,gönül vermiş gençlerini de kibar bir şekilde uyarsın.
5.tabandan tavana kültürel değerlerini artırsınlar. bir nazım hikmeti sevemeyecek milliyetçi olabilir mi anlamıyorum mesela.

edit: şiddetle artık aralarına kesin ve net çözüm koysunlar. bizzat ocaklarında yuvalanan kimi insanlarla telefonda konuşmuşluğum var,chp'lilerle bile yanyana gelmek istemiyorlar kavga çıkar diye.

6.milliyetçilikle ırkçılık arasındaki çizgiyi net belirlesinler.yanar döner olmasınlar.ırkçılarsa parti ismini değiştirsinler ırkçı hareket partisi yapsınlar.değillerse de aralarındaki ırkçıları temizlesinler.


zoraki edit:
insanların sorulan soruya cevap vermeyip başkalarının cevaplarına laf yetiştirerek faydasızlıklarının faydasını nasıl görüyorlar anlamıyorum
0
rakicandir
(04.02.15)
bolca halk düşmanının bir arada toplandığı mekanlar. Askeri olarak hedef alınabilir fiziksel mekanlar görüyorum.
0
rygard
(04.02.15)
yukarıda yöneticileri zayıf ama genel başkan yardımcısı olan hanımları beğeniyorum.
tabanda ise taban akp ile geçişkenlik gösteriyor gibi bir görüntü var. cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örneğin mhp oyları tayyip erdoğan'a gitmiş gibi bir izlenim edindim ben. oysa chp'liler kendilerine yakın olmadığı halde neredeyse firesiz oy verdi ekmelettin ihsanoğluna.
Bence esas sıkıntı tabanın mecbur kalınca akp'ye kayabilecek bir zihinsel yapıya sahip olması. (sıkıntı derken, benim bakış açıma göre, polemiğe neden olmayayım).
0
firez
(05.02.15)
dışarda akp yi eleştirir,mecliste her oy desteği gerektiğinde akp nin yanında olmuştur.samimiyetsiz,bi o kadar da gereksiz.her seçimde oy kaybına uğrayan bi partinin hala aynı liderde ısrar etmesi de otoriyer kraliyetçiliğin göstergesi.
0
essoist
(05.02.15)
essoist +1
0
rakicandir
(05.02.15)
Değerli cevaplarınız için teşekkür ederim arkadaşlar. :))
0
🌸bengi tonyukuk
(05.02.15)
kibarlığından teşekkür etmişsin herhalde ama, faydalı pek cevap çıkmamış.

milliyetçi ama islam'la ilgisi olmayan parti,
sendikalara destek,
sokağa çıkma/polisle çatışma,
solcularla uyum,
nazım hikmet sevdası

bunları bir araya getirince zaten elimizdeki parti CHP oluyor.
0
tescillimarka
(05.02.15)
Yok yok, hepsi cidden değerli yorumlar. Size de teşekkür ederim. :))
0
🌸bengi tonyukuk
(05.02.15)
(4)

Etamin çalışmak için önerileriniz ve malzeme ihtiyacı hakkında

gijilti
Bir hobi olarak etamin işlemeye karar verdim.Öncelikle malzeme almam ve bu işi öğrenmem lazım.İstanbul'da nereden malzeme almamı önerirsiniz. Kaliteli ve uygun fiyat olması önemli.Öncelikle internetten arayacağım şablonları işleyeceğim. Daha sonra istediğim her şekli şablona aktarmanın ve etamine ça
Bir hobi olarak etamin işlemeye karar verdim.
Öncelikle malzeme almam ve bu işi öğrenmem lazım.
İstanbul'da nereden malzeme almamı önerirsiniz. Kaliteli ve uygun fiyat olması önemli.

Öncelikle internetten arayacağım şablonları işleyeceğim. Daha sonra istediğim her şekli şablona aktarmanın ve etamine çalışmanın yollarını arayacağım.

Her türlü önerinizi yazmanızı rica ediyorum.
0
gijilti
(04.02.15)
valla benim birinci tavsiyem zamanında etamin işlemiş büyüklerine bi sorman :) teyze olur hala olur, varsa yani. zira genelde seccade filan gibi büyük ve çok renkli parçalarda ipler bitmiyor bi kenarda öylece duruyor. Senin işleyeceğin şablonlar muhtemelen 40x40 gibi şeyler olacaktır en fazla, en azından öğrenene kadar işini görür.
İstanbulu hiç bilmiyorum. Çeyizcilerden uzak dur daha toptancı ayarı yerlere yönel :)
0
niye ama
(04.02.15)
kadıköyde boğadan hasanpaşaya doğru giderkenki yerlerde var. ben de zamanında çok işledim etamin takıldığın bir yer olursa sorabilirsin :)
0
sta
(04.02.15)
kadıköyde boğadan sahile doğru inerken sağda evkur'un arasındaki sokakta bir sürü dükkan var.
benim de aklımda etamin olayı ama hazır şablonlar bile çok karışık geldi ki benim işlemek istediğim şeyler daha farklı.
alıp deneye yanıla başlayacağım sanırım.
bilen bir teyze gösterirse en mantıklısı olur.
0
demoniclewinsky
(04.02.15)
bir tane gergef de alın görürseniz, orta boy şeylerle çalışırken iyi oluyor, kumaş buruşmuyor.
Sonrasında birkaç etamin iğnesi, birkaç renk iplik ve etamin kumaşı yeterli zaten. En pahalı öğe kumaş. Adresler verilmiş zaten.
0
whoosie
(04.02.15)
(12)

lufthansa?

lorenz egrisi
arkadaşlar istanbul-houston gidiş dönüş uçak biletlerine bakıyorum şu sıralar. thy 1800 tl civarında,klm 1900 tl, lutfhansa ise şu ana kadar gördüğüm en düşük fiyatta ve 1300 tl. bu kadar fark olması beni biraz şaşırttı. daha önce lutfhansa ile yolculuk yapan arkadaşlar varsa yardımcı olabilirler mi
arkadaşlar istanbul-houston gidiş dönüş uçak biletlerine bakıyorum şu sıralar. thy 1800 tl civarında,klm 1900 tl, lutfhansa ise şu ana kadar gördüğüm en düşük fiyatta ve 1300 tl. bu kadar fark olması beni biraz şaşırttı. daha önce lutfhansa ile yolculuk yapan arkadaşlar varsa yardımcı olabilirler mi? güvenlik sorunu olur mu ya da sizce neden bu kadar fiyat farkı var? sizce tercih etmeli miyim?
0
lorenz egrisi
(04.02.15)
oha lufthansa'da nasıl bir güvenlik sorunu olabilir? sanki aeroflot'un iç hat uçağına bineceksin. mis gibi gidersin işte thy gibi gereksiz pahalı firmalara para kaptırma.
0
domates yiyom
(04.02.15)
içkiler thy'den güzel, yemekler thy'den kötü. iki kere kullandım, bi sorun yaşamadım.
aktarma sayısından dolayı daha ucuz olabilir.
0
kahin ahtapot paul
(04.02.15)
henüz hiç okyanus ötesi uçmadım, fakat lufthansa çok sağlam hava yoludur. Almanların uçakları düşmez.
0
hophophoba
(04.02.15)
lufthansa ile güvenlik sorunu mu?
yapmayın arkadaşım alman malı bişeyde güvenlik sorunu mu olur :)
THY ile ne farkı var dersen (transatlantik uçmadım ama) yemekleri kötü hostesleri azcık SS subayı ama lounge'ları güzel
aradaki fark 500 TL tabi ki lufthansayı al
bazen öyle fiyat farkı olabiliyor bazı parkurlarda bi de bazen THY türkiyeden alırken daha pahalı oluyor
neye göre fiyatlandırıyorlar fikrim yok
0
niye ama
(04.02.15)
güvenlikten kastım, uçakların eski olması falan. birkaç yerde uçaklarının eski olduğunu falan okudum; ne derece doğru bilemem tabi. bu yüzden sormak istedim
0
🌸lorenz egrisi
(04.02.15)
lufthansa'nin tarihinde ölümlü 2 kazasi var, 59 kisi 1974 ve 2 kisi 1993. thy'nin ise toplam 4 ölümlü kazasinda 147 kisi hayatini kaybetmis..
0
kimse
(04.02.15)
thynin cogu almanya ucusu lufthansa ile ortak ucus. birinden aliyorsun bileti, hop ucakta digerinin logosu, digerinin calisanlari.

bence cok fark yok. hizmet dersen thy bir tik ötede, ancak yanlis bilmiyorsam (?) ucak bakim prosedürleri lufthansanin daha agir, daha güvenli anlayacagin. 3. kisiden falan degil 5. kisiden bilgidir, tam teyit edemem. ama gecen ay thynin kalkista kuyrugu sürtüp, havada 2 saat gecirip, sonra hatali cikistan aslinda hic ucmamasi gerektigi, bu yüzden para cezasi kesilecegi söylenen pilotun varis noktasinin üzerinden geri dönüp istanbula dönmesi.

öküzlük.

kabin ekibinin de panikleyen yolculara dair hicbir sey yapmamasi, pilotun vs bilgilendirme yapmamasi. ögrendigimiz kisilerde thyde calisan birileri, kuleyi arayip bilgi aliyor ki bize ulassin.

euheheheueheu ama yani.
0
wiillii
(04.02.15)
cevap 2: yaslari evet cokmus. 11.3. thy ise 6.2. arastirmaya dair bir bilen yorumu söyle. thy son dönemde cok katladi hacmini. ayni sekilde filoya yeni araclar aldi. bu yüzden ortalamanin düsmesi gayet normal. ancak lufthansa köklü kurum, stabil bir bünyeye sahip. bu yüzden ucaklarimiz genel olarak ayni yas araliginda. ancak ortalamanin cok üstünde bir arac bulmaniz zor. ayni durum emirates thy ve diger filolar icin gecerli degil.

bir baska yerden devam ediyorum alintilamaya. konusan lufthansa basin danismani. almancadan tercüme ediyorum. "ucaklarda yasin etkisini gözde büyütmemek gerek aslinda. önemli olan bakimlarin ve kontrollerin nasil yapildigidir. biz her 5-6 yilda bir her ucaga D-Check yapiyoruz. bu ucagin tamamen parcalanip tek tek test edilip incelenip daha sonra tekrardan bir araya getirilmesidir. cogu firmada bu kontrolleri daha uzun sürede degil, hic göremezsiniz. bu asamadan sonra teknik olarak yeni bir ucaktan daha bile genctir. "

"bunun en büyük kanitini lufthansanin emekliye ayirdigi ucaklarin baska firmalar tarafindan (genelde kargo amaciyla da olsa) alinmasi ve onlarin uzun senelerce sorunsuz calismasidir."

bir de almanyadaki son düzenlemelere göre gürültü ve emisyon kriterleri varmis, "özellikle dikkat ediyoruz" diyor. ancak bu aciklamadan bir önceki sene atmosfair diye bir rapora göre dünya siralamasi 54. bu konuyla alakali da "duyarliligimizi tüm filoyu yenilemekle gösteriyoruz" diyor. "bir baska firma tüm filosunu yenileyerek listede bizi gecebilir, ancak 630 ucakli bir filoyu kisa sürede yenileyebilecek bir firma yoktur" diyor. (30-40 ucak aliyormus her yil.)

zaten a380 bile 400 milyon dolar. hadi onu gectim airbus ana fabrika bile son seriden 25 tane üretebiliyor aylik. adam da hakli ama. "zaten bizim bu zamana kadarki en büyük kriterimiz minimum emisyon degil, güvenilir, verimli(! ki asil nokta o diyor) ve hizli olmasiydi" diyor. (bu kismi bu kadar sert dememis tabi. cakallll)

yetti mi güvenmene? öyle iki haberle kötülemek bence cok yetersiz. kaza oranlarina, verilen incelemelerde bulunanlara (baska ucakla carpistiysa baska, yok motorda ariza ciktiysa baska mesela) hizmete en önemlisi de bakima ve teknik ekibe bakmak gerek. ucak yasi ana kriter degil yani.

cevap 3:ben nerden bileyim o isleri dersen bununla alakali da bir index varmis, ben de yeni ögrendim. www.jacdec.de

nasil hesaplandigini okuyorum simdi, son kazalara kayitlara ölüm ve ucak kayiplarina bakiyorlar genel olarak. tercüme etmek uzun sürer terim vs de bilmiyorum pek. ama genel olarak mantikli bir indexe benziyor.
0
wiillii
(04.02.15)
thy'nin avrupada en çok yarış içinde olduğu şirket lufthansa. en son şikago'ya git gel yaptım lufthansa ile thy kadar güzel. hatta bazı özellikleri thy'den daha iyi. bir tek arkadaşın dediği gibi yemekleri çok iyi değil.
0
himmet dayi
(04.02.15)
okyanus ötesi hep lufthansa uçtum. Hiç sorun yaşamadım. İşlemler daha hızlı
0
laranja
(04.02.15)
lufthansa aktariyor genelde, ondandir, yemek disinda bariz bir fark yok, bi de thy nin ucaklari daha gicir duruyor acikcasi.
0
tresrichesheures
(04.02.15)
(47)

duyurucular iyi kazaniyor galiba

damdanakan
Az önce "Bu sene yurtdisinda nereye gidiyorsunuz?" diye bir duyuru gördüm. "Ehehhh memlekete giderim, bayburt a" gibi cevaplar beklerken millet yazmis da yazmis, Amerikanlar, uzakdogular, mütevazi avrupa turlari.Çok mu kazanıyorsunuz lan, çok mu zenginsiniz? Ben otuz yasimda ayri eve cikacak parayi
Az önce "Bu sene yurtdisinda nereye gidiyorsunuz?" diye bir duyuru gördüm. "Ehehhh memlekete giderim, bayburt a" gibi cevaplar beklerken millet yazmis da yazmis, Amerikanlar, uzakdogular, mütevazi avrupa turlari.

Çok mu kazanıyorsunuz lan, çok mu zenginsiniz?

Ben otuz yasimda ayri eve cikacak parayi bulamiyorum. Gece gece moralimi bozdunuz.

İmza: Bir fakir.
0
damdanakan
(03.02.15)
I biriktir para.

I dont have içki sigara

I dont have karı kız either

Ben tabi gitcek amerikaya

Fuckerlar ölsün yaşasın para
0
emirkulu2
(03.02.15)
kendi param yetmez ama baba parası yiyorum.
0
efrasiyab87
(03.02.15)
adam 1 yıl boyunca kenara para atıyor, biriken para 3 - 5 bin lira, sonra onunla gidip 3 gün gezip geliyor, tatil yaptım diyor.
0
hzben
(03.02.15)
duyurudakiler cidden genel olarak hali vakti yerinde insanlar ya, ben de şaşırıyorum ona. sözlükteki gibi bir kolpalık da yok pek, yani yine var ama o kadar ağır buram buram değil. ben de dahil olmak üzere öğrencileri bile artist buranın, elime 1000 lira para geçiyo nezih semtte yaşıyorum falan filan halbuki kimim yani di mi? duyurunun şeyi bunlar hep. bugün duyurudan ayrılsam mesela 3 ay sonra fikirtepe'ye taşınırım, burger king'den sipariş verirken sabah akşam yumurta kıran biri olurum. duyurunun bereketi hep.

benim bildiğim, çok kıskandığım proletarier var mesela ankara'da tek yaşıyo adam, o da öğrenci. hatta canım sıkılıyo diye ev arkadaşı arıyodu herif bak bak lükse bak. bence öğrenciler için aylık 900, çalışanlar için 2000 lira alt limit olsun. bu rakamın altında kalanlar giremesin duyuruya.
0
der meister
(03.02.15)
Daha iyi seyahatlere sen git arkadaş.

Yok ben evdeyim bi yere gidemiyorum

Ayrıca Lütfen kıskanma :))

Adam belki baktı hava güzel gidecek tatil yapacak senin yüzünden gittiği gün yağmur yağar kar yağar tipi olur
küfreder:)
0
indescribable
(03.02.15)
o duyuruyu açıp okumayacak kadar fakirim ben :/ memleketimde yaşadığım için memlekete bile gidemiyorum düşün.
0
sheridans
(03.02.15)
gezme haricinde lüksüm yok, illa ayfonum olsun, en moda giyineyim, 1000 liralık saat takayım gibi dertlerim olmuyor. yemegimi kendim yapıyorum evde, bi şekilde atıyorum uj bej kenara.
0
mirty
(03.02.15)
şirket sağolsun beni geçen yıl 5 kez (toplamda 4 aydan fazla) amerika'ya yolladı. tatilimi de yaptım, işimi de.
0
himmet dayi
(03.02.15)
en azından gönül zenginliği var demek ki. hepten fakirlikten iyidir.
0
virgul
(03.02.15)
Siz kiskanmiyo musunuz ya? Tek fesat ben miyim? :)
0
🌸damdanakan
(03.02.15)
Gidilen yerlerin çoğuna gittiğim, gideceğim vede gidebileceğim için kıskanmıyorum. Gidemesem kıskanırdım ama, yalan yok.
0
efrasiyab87
(03.02.15)
çok parası olan da var hiç olmayan da.

ama sana şöyle örnek veriyim:

ev arkadaşım ve ben birbirinden çok alakasız iki tiptik.
işlerimiz hayat tarzımız yaptıklarımız sevdiklerimiz her şeyimiz farklı olduğu gibi maddi durumumuz da öyleydi pek tabi

ailesinden hiç destek almadan 2000 maaşla nasıl geçiniyordu bilmiyorum ilk başlarda. insanların onu çok zengin zannetmesini isterdi. sürekli kıyafete(ucuz) para verirdi. ev masraflarımız kişi başı 1000 tl zaten.

özetle bu kızın pek parası yoktu yani. ben ise alış verişimi ne maaş ne de harçlıkla yaparım. babamın limitsiz kredi kartını kullanırım. o sürekli benim nerelerden alış veriş yaptığıma bakar arkadaşlarına bile anlatırdı :/ neyse

bu kızın senede 5 6 kere yurtdışına gittiğine o parayla görmesem inanmazdım ben hiççç. ama gidiyor hala daha.
önceden en ucuza alınmış biletler. orada kalan tanıdıklar.

bu kızın da hiç içkisi sigarası benzin vb derdi yoktu. 1000tl ile alış veriş yeme içme ve birikim yapıyordu yani.

olunca oluyor. bazı insanlar çok hırslı.
0
dream state
(03.02.15)
niye kıskanayım ki? aksine "dur lan ben de bi' plan yapayım, para-vakit dengesi kurarsam giderim" diye motive ediyorum kendimi.
0
virgul
(03.02.15)
Kıskanma yav, misal derneklen gidiyom ben. Seneye sen de gelirsin kalabalık güzel oluyo
0
emirkulu2
(03.02.15)
şimdi yola çıksam iki haftaya gürcistanda bi ormanda kampımı kurmuş kitabımı okuyor olurum.
0
namus ninjası
(03.02.15)
Durumumuz yok, para-vakit dengesi kuramam.
Plan yapip uyma güdüm yok.
Hirsli değilim.

Kiskaniyorum :////
0
🌸damdanakan
(03.02.15)
Yasamak çok mu güzel lan???!!!://
0
🌸damdanakan
(03.02.15)
eksiduyu.ru
ben de öyle düşünüyorum.

hatta ben en çok da "pazarda biber alamıyoruz. ekonomik kriz var" diyip de "bu hafta roma'ya gideceğim"cileri anlayamıyorum.
0
m e b
(03.02.15)
evet, kıskançlık hissi olmayınca yaşamak güzel. (eyyorlamam bu kadar)
0
virgul
(03.02.15)
şimdi şöyle şeyler var yalnız:
ben doktorada avrupadaydım. üstüne seneler içinde parça parça gezdim zaten. en son kasımda 15 gün gezdim mesela.
avrupa yakın her zaman gidilir :D üstelik kuzey ülkeleri vs hariç çok pahalı değil.
rusyayı merak ettiğimden gitmek istiyorum, uzakdoğuyu ise görece gençken uzak mesafe gidebilirim diye.
aynı kafayla ABDye de giderdim misal, merak etsem yani.. orayı hiç merak etmedim ben.
çok mu kazanıyorum yoo. Ama senelerdir kendi bütçem var, senelerdir çalışıyorum, birikim yapıyorum, (tatile gidip gelince 10 ay kredi kartı ödeyecem diye uğraşmıyorum) türkiyedeyken fazla gezip tozmuyorum, bi lüksüm yok, ev kuşuyum, hıncımı tatillerden çıkarıyorum.
kendi evim/düzenim + kendi işim, ilişkim de yok yani karışanım edenim de yok :) tek başıma kafama göre takılıyorum.
0
niye ama
(03.02.15)
duyuruyu anlam ve önemini arz eden bir cümle ile kapatıyorum

^^KİEŞKEEE BENİM OLSAAAAAAAAAAAAA''
0
anonymice
(03.02.15)
@anonymice: YJGJFYSYSJGOYRSAYDUGOHİFYDTAYDİGLHİYDTDUGOHKFY

Offfff salonun ortasında kahkaha attirdin anamin babamin yaninda hchfydgcjvkfud
0
🌸damdanakan
(03.02.15)
Ya bi de cidden nazarim degiyo benim. HİCBİRİNİZ YURTDİSİNA GİDEMEYECEKSİNİİİİZZZ BAYBURDA BİLE GİDEMEYECEKSİNİZ nolur gitmeyin ::''/////
0
🌸damdanakan
(03.02.15)
Yalnız değilsin. Benim de giderim var, gelirim yok mesela. Gelir sıfır. Öyle olunca ailemin yanına zor attım kendimi.

Ama askere gidip geleyim, bir işe gireyim, bak nasıl akıyorum. İktisadın kitabını yazdım oğlum ben. 2000 lira maaşın 1500 lirasını kenara atarım ben. Hehheeeey!
0
yirmisantim
(03.02.15)
Ortalama ayda 3-4 bin tl kazanan bekar birisi çok rahatlıkla senede en az birkaç tane yurtdışı seyehati yapabilir. Yurtdışına çıkmayı gözünde çok büyütmüşsün sanırım.

Ben en son kasım'da bi cuma günü izin alıp lizbon'a gittim misal, pazar akşam döndüm. erasmustan tanıdığım bir arkadaşta kaldım, uçak biletini kampanya varken 109 euroya almıştım, 3 günde toplam 95 euro para harcadım. 109 + 95 = 206 euro. Zengin miyim şimdi ben? Önceliklerinin ne olduğuyla alakalı tamamen. O işimde çalışırken 2 ayda bir falan böyle geziler yapardım. benzer işlerde çalışan arkadaşlarım araba falan aldı mesela, ben gezmeyi tercih ettim. BöyLe.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(03.02.15)
futbolcu kardes kusura bakma da 1 günlüğüne yurt dısına cıkıp 600 lira masraf yapmışsın küçümsenecek bir sey degil ^^
0
bana jacob diyolar
(04.02.15)
nasıl bir genellemedir bu ya? duyuruda binlerce insan var, o başlığa cevap yazan 10-15 kişi var. nasıl herkes zengin oluyor moruk bana bi anlat hele.
0
domates yiyom
(04.02.15)
Buranın en fakiri benim !:) Bu sene de bayburt'a gidiyorum :)
0
cunupkral
(04.02.15)
şirket yolluyor geziyoruz. eh para da kazanıyoruz söylemesi ayıp. sıkıntı olmuyor benim açımdan yani.
0
argent dawn
(04.02.15)
ülkede fakir mi kaldı ki?
0
fransizkalanadam
(04.02.15)
Algida seçicilik yapip hasetlendim, günaha girdim gece gece.

Bayburt a gidenlere hatta bayburt a bile gidemeyenlere bin selam.
0
🌸damdanakan
(04.02.15)
ben salona gidiyorum haftalık annem çok sıkılmasın diye
0
bluebey
(04.02.15)
Ben izne ayrılıp memlekete giderken benzin parasına dertlenen adamım. Valla iyi geziyor millet.
yurtdışında tanıdık yanında kalma yada şirket imkanı olmayanlar için uçak, otel, yeme-içme, alışveriş o kadar da ucuz değil.
0
corneillus
(04.02.15)
o kadar iyi kazanıyorum ki valla kamki duyuruda tshirt satmaya çalışıyorum erasmus için :'( öyle böyle değil :'(
0
dedi ayca
(04.02.15)
Tshirtler guzelse alalim. Onumuz yaz, Madrid sahillerinde giyer, sekil sukul gezeriz (Madrid de sahil var miydi? :/)
0
🌸damdanakan
(04.02.15)
O uzak sürekli uzak diyarlar gezen arkadaşlar bir 5-6 sene az gezseler Kosta Rika'dan denize sıfır ev alabilirler ama bunu bilmeyorlar tabii
0
dusunuyorumoyleysevurun
(04.02.15)
çoğunun abartı.bi kere çok parası olan insanın burda ne işi olsun.çok param olsa yapacak daha eğlenceli işlerim olur, duyurulara cevap yazmaya üşenirim bile valla.

mesela, 3bin lirayla istanbul'da tek başıma geçinebilir miyim? diye bi duyuru vardı.altındaki yorumları hatırlıyorum da, zor, eh işte, sosyalleşemezsiniz ama gibi şeyler..ordan düşün artık.
0
lampetia
(04.02.15)
Biz asgariyle geciniyoruz İstanbul da. Onların gerçeğiyle benimki örtüşmüyor hicbi turlu ve çok tuhaf geliyor.
0
🌸damdanakan
(04.02.15)
hayat. 1 hafta boyunca parasızlıktan öğle yemeği yiyememiştim çay içememiştim bir ara.

sonra ki yaz 9 adet balkan ülkesini gezmiştim en güzel yerlerde yemek yiyerek.

şans işi birazda.
0
efrasiyab87
(04.02.15)
ben o duyuruya yazacaktım, yurtdışı kısmını sonradan fark ettim.

ben asya seyahati planlıyorum, sürekli avrupa'da yaşamak da sıkıyor, avrupa'ya turist olarak gideceksin devamlı yaşanmaz. ben bizzat bu durumdayım da oradan biliyorum (evet, avrupa kıtasının güzide şehirlerinden tekirdağ'dayım)
0
wilhelmwasmuss
(04.02.15)
@wilhelm: asya seyahatinden kasit bayburt mu? :)

Ya hadi bayburt de, lütfen!^^
0
🌸damdanakan
(04.02.15)
o kadar da uzak asya değil:)) ankara:)
0
wilhelmwasmuss
(04.02.15)
Sssdgugfyuggyy :)))

Bayburt çok şirin bi ilimiz diye mesajlar geliyor. Kamu sporu geçelim madem: "ŞEN OL BAYBURT!!!!"
0
🌸damdanakan
(04.02.15)
yurtdışında rahatça tatil yapacak kadar kazanıyoruz çok şükür
0
basond
(04.02.15)
tabii ki bayburt'un yeri başkadır.

bayburt'tan bir nehir gecer, üstünde köprüsü de vardır; bayburtlu vatandaş istanbul'a gidip boğaz köprüsünü görünce; vay gözünü sevdiğimin istanbul'u her gecen gün bayburt'a benziyorsun demiştir:))

istanbul'u bile etkileyen, rol-model olmuş bir şehirdir, kimse bayburt'a laf edemez:)
0
wilhelmwasmuss
(04.02.15)
Bayburtu beğenmeyenleri kütahya ya bekleriz
0
basond
(04.02.15)
iyi değil, az bile değil, hiç kazanmıyorum. balığa çıktığım zaman bazen çok açılıyoruz, "yurt dışına çıktım" diyorum
0
rygard
(04.02.15)
(4)

resimlerden hangisi

hasanli
bu 2 resimden hangisi daha guzel duruyor sizce? hangi rengi tercih ederdiniz?
bu 2 resimden hangisi daha guzel duruyor sizce? hangi rengi tercih ederdiniz?
0
hasanli
(03.02.15)
mavi olanı
0
GreyFever
(03.02.15)
bana kalırsa Volvo olsun da isterse b.k rengi olsun..
2.yi beğendim, o da rengi değişikmiş her yerde yok ondan.
0
niye ama
(03.02.15)
mavide fotoşok var tabi ama jantlar güzel gösteriyor aracı. ben de 2 diyorum. mavi olan yani.
0
himmet dayi
(03.02.15)
Bu fotograflarla kiyaslama yapilmaz, beyaz dis mekan cekimi, mavi olan studyo cekimi ya da 3d model.

Cevabim, beyaz.
0
delifaruk
(03.02.15)
(8)

Eski sevgilinin yakın arkadaş olması

patiska
ruh eşi diye bir şey varsa eğer odur dediğiniz ama anlaşarak ayrıldığınız eski sevgilinizin hala hayatınızda önemli bir yeri varsa, konuşup görüşüyor hatta sırlarınızı paylaşıp dertleşiyorsanız bu yeni ilişkiye engel olur mu, yoksa zamanla karşı taraf bunu kabul edebilir mi?Siz olsanız bu durumu kab
ruh eşi diye bir şey varsa eğer odur dediğiniz ama anlaşarak ayrıldığınız eski sevgilinizin hala hayatınızda önemli bir yeri varsa, konuşup görüşüyor hatta sırlarınızı paylaşıp dertleşiyorsanız bu yeni ilişkiye engel olur mu, yoksa zamanla karşı taraf bunu kabul edebilir mi?

Siz olsanız bu durumu kabullenir misiniz? Eski sevgiliyi hayatından çıkartmasını mı istersiniz? Size hayatından çıkar dediğinde tepkiniz ne olur?
0
patiska
(03.02.15)
Ben kabullenirim, cikar dedi cikarttim.
0
selam
(03.02.15)
Ben kabullenmezdim. Saçma bu durum. Hayatımdan cikarma istenseydi tamam derdim.
0
elorelia
(03.02.15)
Öleni gömerler genelde, yoksa kokuyor. Olmaz yani o is. Dargin ve kavgali ayrilmamak ayri, iletisim halinde olmak ayri.
0
icim urperiyor
(03.02.15)
bana hayatından çıkart diyeceği bir durum olmaz (ilk sevgilim yaşıyor mu haberim yok, sonraki de o bana ulaşmadıkça yine haberim olmaz) kavga-kıyamet olmasa da bittiyse bitmiştir, benim gözümde durum bu.
karşı tarafın böyle bir ilişkisi varsa beni zorlayacağı kesin...çok şey yaşamış olması çok sevmiş filan olması hiç sıkıntı değil ama sevgililik başka dostluk başka benim gözümde, bunu algılayıp kabullenmem baya zor olur, mümkünse de olmasın. İlişkilerde sapla samanın birbirine karışmasını hiç sevmiyorum.
yine de büyük konuşmuyorum dikkatini çektiyse :) farazi konuşuyoruz, başımıza gelmeden bilemeyiz.
0
niye ama
(03.02.15)
Çıakrtılması gerekir. Bunu kabul eden muhtemel bir kavgada boynuzlanmayı kabul etmiş demektir.
0
efrasiyab87
(03.02.15)
kabullenirim ayol ne var. o kadar yakın arkadaşsa ben de tanışırım hatta. hayatımızda olması herkes samimi ve iyi niyetli olduktan sonra bi sorun olmaz. benim de arkadaş kaldığım insanlar var. kimse tapulu malımız değil öyle şunu çıkar bunu şeyap diye.
0
snape i başından beri tanırım
(03.02.15)
o tarz bi eski sevgilin hayatında olduğu sürece gerçek bi ilişkin olamaz. ben mesela görüşmeme karşı çıkan herkese atarlandım vs vs. zamanı gelecek ve sen artık hayatında gerçekten biri olsun isteyeceksin ve kendin o kişiyi hayatından çıkaracaksındır. bende böyle oldu.
0
alfabetik dusler
(04.02.15)
memelerini gördüğüm biriyle arkadaş olamam. dolayısıyla ne kabul ederdim, ne de ben eski sevgiliyle görüşürdüm arkadaş olarak.
0
mermize
(04.02.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.